Eski TBMM Başkanı ve AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) şifreli yazışma uygulaması “ByLock”a ilişkin, “İstihbarat teşkilatımızın elde ettiği verilere göre 215 bin ‘ByLock’ sistemi kullanıcısı var. Şu ana kadar 170 bin civarında tespit edildi.
Şahin, partisinin Karabük İl Başkanlığı tarafından Kültür Merkezi’nde düzenlenen Genişletilmiş Danışma Kurulu Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, milletçe, devletçe ve hükümetçe, darbeci terör örgütü mensuplarının bütününü tespit edip yargıya teslim etmek ve bölgede çizilmeye çalışan yeni haritalara izin vermemek, ülkenin güvenliğini ne pahasına olursa olsun korumak gibi iki önemli görevlerinin olduğunu söyledi.
“Darbe girişiminden 3 ay gibi bir süre geçmesine rağmen hala gözaltı ve tutuklanmalar, açığa alınmaların devam ediyor” diye düşünenlerin olabileceğini ifade eden Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aslında bunda şaşılacak birşey yok. Karşınızda son derece sinsi, bukalemun, takiyeci, yalancı, dünyanın şu ana kadar görmediği çapta bir terör örgütü var. Yalanı o kadar rahat söylüyorlar ki kendilerini gizlemeyi o kadar rahat beceriyorlar ki. Tabii ki böylesine bir örgütle mücadele etmek kolay değil, zaman alıyor. Karşımızda normal bir terör örgütü yok. Siz karşınızda Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup bir general var sanıyorsunuz, oysa karşınızda Pensilvanya’ya bağlı bir general var. Karşınızda FETÖ terör örgütüne bağlı savcı, polis memuru, bir iş adamı, sivil toplum örgütü var. Böylesine bir örgütle normal şartlarda mücadele edebilir misiniz? Bu anormal şartlarda mücadele etmek için tabii ki olağanüstü yöntemlere başvurmak zorundasınız.”
“Kimin ne olduğunu kolay kolay bilemiyorsunuz”
Kendi aralarında sadece bu örgüte mensup olanların yararlanabildiği, başkalarının yararlanması mümkün olmadığı bir haberleşme sistemi kurduklarına işaret eden Şahin, “İstihbarat teşkilatımızın elde ettiği verilere göre 215 bin ‘ByLock’ sistemi kullanıcısı var. Şu ana kadar 170 bin civarında tespit edildi. Dün Konya’da ‘ByLock’ kullanan yargı mensuplarının tespitiyle görevli bir savcı, en hızlı ‘ByLock’culardan çıktı ve şu anda gözaltında. Kimin ne olduğunu kolay kolay bilemiyorsunuz.” diye konuştu.
“Taş diye aldığınız bazen pirinç tanesi çıkabilir”
“Önümüzde bir tepsi var ve içerisindeki taşları ayıklayacağız. Taşlar siyahsa kolay işimiz. Ama bu öyle bir örgüt ki pirincin içerisindeki beyaz taş.” diyen Şahin, “Hangisi pirinç tanesi, hangisi beyaz taş ilk bakışta göremiyorsunuz. O nedenle taş diye aldığınız bazen pirinç tanesi çıkabilir. Bunu iyice inceledikten sonra farkına varıyorsunuz. O nedenle bir takım yanlışlıklar, hatalar olabilir. Karşınızda görünen kendisini her şeyiyle belli etmiş bir örgüt yok ki. Karşınızda bir pehlivan durmuyor ki girişesiniz, sırtını yere getiresiniz. Belli değil ne olduğu. En yakınınız bile olabilir.” ifadesini kullandı.
Kendisine, açığa alınmış, memuriyetten atılmış hemşehrilerinin geldiğini, mağdur oldukları yönünde mektuplar aldıklarını anlatan ve bunlardan örnekler veren Şahin, “Kararname ile memuriyetten atılmış. Milli Eğitim Bakanlığı’nda bir memur. Bana mektupta ‘Bu lanet olası terör örgütüyle ne ilgim olabilir ki’ diyor. Hakaretler ederek ‘hiç ilgim yok, mağdur oldum’ diye mektup yazmış.” dedi.
Bu kişinin Kastamonu Valiliğine verdiği dilekçeyi de mektubun içine koyduğunu ve burada Memur-Sen’e bağlı Eğitim-Sen üyesiyken 19 Şubat 2014’te bazı arkadaşların söylemiyle Aktif-Sen adlı sendikaya üye olduğunu yazdığını aktaran Şahin, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Dilekçede saf saf yazmış. 18 Temmuz 2016’da Aktif-Sen’den ayrılmış. Darbe girişiminden 3 gün sonra. Tabii sonra da memuriyetten atılmış. Sen 20 yıldır memur olduğunu söylüyorsun. Bu Aktif-Sen’in ne olduğunu bilmiyor musun? Hükümet bu yapıya karşı mücadeleye başladı. Bunları duymadın mı arkadaş sen? Ne yapabilirim ben? Hak etmişsin kardeşim. Bile bile bu örgütün sendikasına kayıt olmuşsun. Darbe girişimi başarılı olsaydı, belki şimdi sende bizim ensemizde boza pişirecektin, çakallar gibi ortada dolaşacaktın. Kimi kandırıyorsun sen?”
“FETÖ elemanlarının ‘imam’ diye tabir edilmesini doğru bulmuyorum”
FETÖ’nün elemanlarına “imam” dendiğini ve buna itirazı olduğunu vurgulayan Şahin, “İmamlık bizim inancımızda çok saygın bir meslektir. Ben eski imamım. Ama bu terör örgütünün imamı değilim. Ben imam hatip mezunuyum ve resmi olarak köyümde 1,5 yıl imamlık yaptım. Arkasında namaz kıldığımız, kendisine uyduğumuz imamlarımız var. Bu FETÖ elemanlarının ‘imam’ diye tabir edilmesini doğru bulmuyorum. Bunlara başka bir isim vermek lazım. İmamlarımızın ismini niye hainlerle birlikte analım? Bunlar terör mensuplarıdır. Örgütün ana elemanlarıdır.” diye konuştu.
Şahin, bu süreçte mağduriyeti gidermek için bakanlıklarda komisyonlar kurulduğunu hatırlatarak, “Her bakanlıkta. İtirazlar didik didik inceleniyor. Kurunun yanında yaşta yansın istemiyoruz. Bunun vebali var. Adaletli davranmak zorundayız. Ama bu sayı çok az. En masum olduğunu söyleyenleri bile bir incelediğinizde bu yapının bir yerinde bulunduğunu görüyorsunuz kardeşim. Şimdi süklüm püklüm geliyorlar. Bu darbe girişimi başarılı olsaydı onlar bizim ensemizde boza pişirirlerdi bilesiniz. O nedenle her kes hak ettiğini görecektir.” ifadesini kullandı.
“Kılıçdaroğlu bunların oylarına talip”
Darbe girişimi gecesinden sonra tüm siyasi partilerin genel başkanlarının, parti mensuplarının darbeye karşı tavırlarını ortaya koyduklarını, demokrasi toplantılarına katıldıklarını anlatan Şahin, konuşmasında şunları aktardı:
“Ancak sanki böyle bir darbe girişimi olmamış gibi, 15 Temmuz’u adeta unutturmak istercesine bir mağduriyet edebiyatı verilmeye başlandı. Sanki bir takım gözaltıları, görevden almaları, hatta tamamı haksızmış gibi bir söylem geliştirmeye çalışıyor bazıları. Bunun da bayraktarlığını maalesef CHP ve onun Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu yapıyor. Bir milyon mağdur var diyor. Bu darbe girişimi sebebiyle tespit edilen FETÖ’ye mensup olanların aileleriyle birlikte 1 milyon olacağını tahmin ediyor. Sayın Kılıçdaroğlu bunların oylarına talip.”
“Kılıçdaroğlu’na teşekkür mektubu çıkarsa hiç şaşırmayın”
Kılıçdaroğlu’nun “İlk seçimde bunların oylarını nasıl alırım” diye bir politika tizlediğini savunan Şahin, şunları kaydetti:
“Darbe girişiminde bulunanlardan, bu örgüte mensup olanlardan hesap sorulmasını falan unuttu, unutturmaya çalışıyor Kılıçdaroğlu. İşte bu mağduriyet edebiyatı ile ‘bunların nasıl oyunu ilk seçimde alabilirim’ diye bir politika izliyor. Bu son derece yanlış bir politikadır. Kendisine hiçbir hayrı olmayacaktır. Önümüzdeki günlerde Amerika’da Washington Post, New York Times gazetelerinde FETÖ liderinin Sayın Kılıçdaroğlu’na teşekkür mektubu çıkarsa hiç şaşırmayın. Çünkü sadece FETÖ’ye yarıyor bu mağduriyet edebiyatı. Onları memnun ediyor.”