Meclis’te “23 Nisan Resepsiyonu” verilirse…
Şehit varken, mecburen kalkıp oynuyorsun…
*
Zurnacı “Kara üzüm habbesi”ni çaldığında, ev sahibi olarak Meclis Başkanımecburi oynamaya kalkar…
İki dönüp eski başkan Cemil Çiçek’in önüne geldiğinde kolundan tutup zorla oynamaya çeker…
Tuğrul Türkeş, elini beline koymuş fıstık silkeleyerek ortaya ilerlemektedir…
Milletvekilleri ikişerli, üçerli piste çıkarlar, herkes oynamaktadır…
Hükümet sözcüsü olarak Numan Kurtulmuş’un, davulun “dan” vuruşu ile çömelip havaya fırlaması, iki mendili sıra ile başına götürmesi büyük ilgi görür…
Amerika büyükelçisi viski bardağını havaya kaldırarak bunu “Okeeyyy”şeklinde bağırarak kutlar, bir avuç leblebiyi ağzına atar…
Milli Savunma Bakanı ile Devlet Bakanı, Genelkurmay Başkanı’nın kollarından piste çekmeye çalışırlar, o ayaklarını “V” biçiminde açmıştır, direnir…
Aile Bakanı bacı, elini havada ritmik sallayarak “Bir kere oynamakla bir şey olmaz paşa hazretleri” der…
O sırada Başbakan Davutoğlu, elleri birbirine yakın çene hizasında, küçük parmaklarını şıkırdatarak, alkışlar arasında, küçük bir adım atıp, öbür ayağını öbürünün yanına getirmek suretiyle pistin ortasına ilerler….
*
“Şehit var” bahanesiyle iptal edilen Meclis’teki 23 Nisan kutlaması böyle bir“eğlence” midir?..
Kimse inanmadı zaten bahaneye…
Kapatılmasına karar verilmiş bir Meclis’in açılışını kutlamak “itibarsızlaştırma”planlarına uymadı sadece…
Memleketin Cumhurbaşkanı diyor ki:
“….Türkiye’de bir dönem fiilen bitmiştir… (….) Parlamenter sistem 10 Ağustos itibariyle bir daha geri dönüşü olmamak üzere bekleme odasına alınmıştır…”
Bunu içine sindiren, sessiz kalıp kapatılmayı bekleyen Meclis’in açıldığı günü kutlaması olmazdı tabii…
Bir de “Parlamenter sistemi buzluğa koyduk” dedi…
Tavuk mu bu?..
*
Kutlamasınlar…
Biz kutlarız…
Yolda, evde, okullarda, parklarda…
Baba balkona bayrağımızı asar…
Minik cumhuriyetçimiz şiirini okur, gözleri dolar annenin…
Bizim küçük bayraklarımız var…
*
Meclis’in açılışını kutlamak için izin mi lazım?
Mustafa Kemal açarken izin almadı…