Yaşar Doğu‘yu tanırsınız; dünya ve olimpiyat şampiyonu efsane güreşçimiz. 47 milli maçının 46’sını kazandı…
Celal Atik‘i tanırsınız; soyadını Atatürk verdi; dünya ve olimpiyat şampiyonu efsane güreşçimiz…
İkisi de Türkiye’nin kahramanıydı.
Aralarında büyük bir çekişme olduğunu bilmiyordum.Kemal Ateş‘in yazdığı “Neşter ve Madalya” kitabından öğrendim.
Meğer, 1950’li yıllar sonunda bizim güreşçiler “Yaşarcılar-Celalciler” diye ikiye ayrılmış!
Bir zamanlar; birbirini kardeş gibi seven 1948 Olimpiyatları’nın altın madalyalı iki efsane güreşçisiantrenörlük yüzünden kavga etmişlerdi.
İşin içine siyaset bile girmişti.
Yaşar Doğu, Demokrat Parti üyesiydi.
Celal Atik ise İsmet İnönü hayranıydı.
DP döneminde; 1952 Helsinki ve 1956 Melbourne Olimpiyatları’nda güreş milli takımı, 1948 Londra Olimpiyatları’ndaki başarıyı yakalayamadı.
Bu hal; Yaşar Doğu ile Celal Atik’in arasını açtı.
Güreşçilerin önünde büyük bir sınav vardı: 25 Ağustos 1960’ta Roma‘da yapılacak olimpiyatlar.
Bu oyunlara güreş milli takımını kim hazırlayacaktı?
– Oyun bilen, eğitici özelliği yüksek Celal Atik mi?
– Anadolu’yu karış karış dolaşıp güreşçi arayan derleyici Yaşar Doğu mu?
Yaşar Doğu arkasındaki -başta Celal Bayar olmak üzere-DP’ye güveniyordu.
DP’nin dönemiydi; iktidarın istekleri emirdi. Bu nedenle Celal Atik de, Başbakan Adnan Menderes’in fedaisi olarak bilinen Gazi Avşar ile gazino ortağı oldu. Yani, İnönücü Celal Atik’in de DP içinde hatırlı çevresi vardı!
1960’lı yıllara güreşçiler bu atmosferde girdi…
Yaşar Doğu’ya baskın
İlk kapışma güreş federasyonu seçiminde oldu.
Yaşar Doğucu Hasan Bozbey ile Celal Atikçi Vehbi Emrekapıştı.
Sinirler gergindi. Güreş camiası kaynıyordu. Ve…
Tam o günlerde, 27 Mayıs 1960 askeri hareketi oldu!
Vehbi Emre, Milliyet gazetesine demeç verdi: “Sakıt iktidara nazlarını geçirip güreşimizi baltalayan zümrenin artık maskesi düşmüştür.”
Ardından… Askerler, Yaşar Doğu’nun Ankara İsmet Paşa Mahallesi’ndeki evini kuşattı. Yaşar Doğu efsaneydi. Evine girmek istemediler.
Yaşar Doğu, askerlerin başındaki yüzbaşı ile evinin yanındakisahibi olduğu kahvede görüştü. Neler konuştular bilinmiyor.
Bilinen; güreşçileri 1960 Olimpiyatları’na Celal Atik-Vehbi Emre ikilisi çalıştıracaktı.
İhtilalin o olağanüstü günlerinden, güreşçilerin kamp yaptığıEmirgan da nasibini aldı. Örneğin…
Grekoromen ağır sıklet güreşçisi Süleyman Baştimur(tarihimizin en başarılı basketbolcusu Mehmet Okur’un dedesi), İstanbul Topkapı’da İsmet İnönü’ye linç girişiminde bulunduğu iddiasıyla Yassıada’ya götürüldü!
Yaşar Doğu’nun hemşehrisi dört kez Kırkpınar Şampiyonu olmuş İbrahim Karabacak kadrodan çıkarıldı; Celal Atikçi Tevfik Kış kampa dahil edildi.
Yaşar Doğu’nun sevmediği için grekoromene kaydırdığıİsmet Atlı tekrar serbeste alındı.
Bu havada güreşçiler Roma’nın yolunu tuttu…
Ve Türkiye tarihinin en büyük olimpiyat başarısınıkazandılar: 7 altın, 2 gümüş!
Yaşar Doğu’nun istemediği Tevfik Kış ve İsmet Atlı altın kazandı.
Türkiye ülkeler sıralamasında altıncı oldu! Bu rekorlar hâlâ kırılamadı.
Siyaseti hiç bilmeyen 27 Mayısçılar, bu büyük başarıyı değerlendiremediler. Güreşçiler sönük karşılandı. Şampiyonlara verilecek evler unutuldu. Vs.
Kızılçullu Köy Enstitüsü mezunu Ahmet Bilek gibi kimi şampiyon güreşçiler yurt dışına gitmek zorunda kaldı.
Ve, Celal Atik’in rakibi Yaşar Doğu, Roma başarısından dört ay sonra kalp krizinden öldü…
Erdoğan’a şiir
Efsanevi güreşçilerimiz hakkında ne biliyoruz. Hiç.
İşte… 1960 Olimpiyatları’nın altın madalyalı güreşçisi İsmet Atlı.
Adana-Kozan Çukurören Köyü’nde 1931’de doğdu.
“İsmet” adı, İsmet İnönü’den dolayı verildi.
Babası Pehlivan Ali’ydi.
Milli mayoyu giydiği 1951’de Akdeniz Oyunları Şampiyonu oldu. Sonra arkası geldi; 62 kez milli formayı giydi. Roma başarısından sonra güreşi bıraktı.
Arkasında büyük bir isim bıraktı.
Adana’da “İsmet Atlı Karakucak Güreşleri”düzenleniyordu. Sonra “İsmet Atlı” adı çıkarıldı. Bunun sebebi Erdoğan’ın attan düşmesiydi! Ne ilgisi var demeyin!.. Satirik şiir nedir, bilir misiniz? Bir kişi, olay veya durumu iğneleyici sözlerle, alaylı ifadelerle eleştiren şiirlerdir.
Altın madalyalı güreşçimiz İsmet Atlı şairdi. Anne tarafı Dadaloğlu’na dayanıyordu.
Erdoğan attan düşünce 2003’te şöyle yazdı:
“Sadrazamlar el atına biner mi?
At devlettir binen böyle iner mi?
Medyaya gösteri yapmak hüner mi?
Böylesi reklama vermeli mola.
(…)
Dönülür mü bayım türbana börke
Kaba zarar verir keskin sirke
Kimin kini varsa ol Atatürk’e
Dilerim Mevla’dan belasın bula.”
Şair İsmet Atlı, spordan altı ay men cezası aldı.
Adı festivalden çıkarıldı.
Hiçbirini umursamadı; AKP’yi eleştirmeyi sürdürdü.
4 Nisan 2014‘te aramızdan ayrıldı.
Ne ilginç…
İsmet Atlı’nın Roma’da finalde karşılaştığı İranlı Gulam Rıza Tahti, dünyanın en tanınmış güreşçilerinden biriydi. Politikti;“Devrimci Tahti” deniyordu. Roma kampında, “biz burada altın tabaklarda yemek yerken, halk bir lokmaya muhtaç” demesi meşhurdu. Tahti hiç geri adım atmadı. Ve, 1968’deŞah‘ın istihbarat örgütü SAVAK tarafından otel odasında öldürüldü.
Yani…
Güreş sadece güreş değildir…