Henüz kesinleşmiş bir mahkeme kararı yok ama hükümet yetkilileri FETÖ’yü sıkça kullanıyor. Açılımı “Fethullah Gülen Terör Örgütü”dür. AKP yetkilileri nasıl bir dönem önüne gelene “ETÖ”cü yani “Ergenekon Terör Örgütü” mensubu diyorduysa, şimdi de en geçer yol “FETÖ”cü ya da “paralelci” suçlamasıdır.
Arkasında hükümet desteği olmayan bir cemaatin devlet içinde gücü olsa olsa ne kadar olur? Olanları da etkisiz hale getirmek zor değildir. Hükümet-cemaat el birliğiyle ülkemizde yapılmadık kötülük kalmadı. Yapılanın en iyisi ise 17-25 Aralık soruşturmasıyla AKP’li bakanların rüşvet, yolsuzluk iddialarının gün yüzüne çıkarılması oldu.
EN İYİSİ KAYYUM OLMAK
FETÖ’ye yardım yaptıkları gerekçesiyle Akın İpek’in yönetim kurulu başkanı olduğu Koza İpek Holding’e el konulmuştu. 18 şirkete başta 22 kayyum atandı. Sonra bu sayı 9’a, son olarak da 5’e indirildi. Şu an kayyum olarak Hamza Yanık, Mustafa Akçil, Hikmet Keleş, Hayrullah Dağıstan, Arif Yalçın bulunuyor. Hemen hepsi AKP’ye yakın isimler. Bazısı AKP’de yönetici olarak da görev yapmış.
Kayyumlara ödenen maaş Türkiye koşullarına göre öyle-böyle değil. O yüzden İpek ailesi adına Avukat Efsun Ünal, kamu görevlisi konumundaki kayyumların ücretlerinin astronomik olarak belirlendiğini, her kayyum için aylık net 70’er bin lira ödendiğini, bunun düşürülmesini talep etti. Avukat itiraz dilekçesini şöyle sürdürüyor:
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin en yüksek kamu görevlisi olan Başbakanlık Müsteşarı’nın maaşı 11 bin 101 liradır. Kamu görevlisi statüsündeki kayyumların, kişi başına aylık brüt 120 bin TL’lik astronomik ücretinin hiçbir yasal dayanağı yoktur. Kayyumluk bir meslek değildir. Mevcut kayyumların, kayyum olarak atanmalarından evvelki sosyal-ekonomik durumu bellidir. Kayyumluk bir geçim kapısı veya zenginleştirme aracı olarak görülemez. Yasal hiçbir dayanağı bulunmayan astronomik ücretler şirket ve devlet hazinesinin zarara uğramaması bakımından yasal zemine oturtulmalı.”
70 BİN AZ, NET 79 BİN 200 OLSUN
Avukat Efsun Ünal, başsavcılığa dilekçesinde “Müvekkillerimin kurucusu ve hakim hissedarı olduğu Koza İpek Holding Grubu’na bağlı şirketlerinde kayyum atama kararının kaldırılmasını, bu olmazsa ‘denetim kayyumluğuna’ dönüştürülmesini, bu da olmazsa kayyum tedbiri uygulanmasına devam edilmesi halinde ücretlerin yeniden değerlendirilmesi ve belirlenmesine karar verilmesini istiyor.
Ancak hakim her kayyuma 70 bin lirayı az bulmuş olacak ki, aylıkları net 79 bin 200’er liraya yükseltiyor. Bununla kalınmıyor, şirketlerin imkanlarından en üst düzeyde yararlanmak da cabası…Aslında kayyum olarak atanan o şirketin CEO’su değil bir yerde müfettişidir. Hakim de böyle bir kararı verirken kararını bilirkişi raporuna dayandırmıştır. Ama kayyumluk zenginleşme aracı da olmamalı. Avukat, şimdi de buna itiraz etti.
Bakın bir kayyum yılda 950 bin 400 lira kazanıyor. Acaba Türkiye’de böyle kazanan kaç kişi var? Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 133. maddesine göre Koza İpek Holding’le ilgili beraat veya takipsizlik kararı verilirse ödenen bu paraları devlet, şirkete iade etmekle yükümlü… “Balyoz”da, “Ergenekon” ve diğer davalarda devletin nasıl para cezalarına çarptırıldığını da unutmayalım. Bu paralar da tabii ki vatandaşın cebinden çıkacak.
BİR DE DERİN KAVGA VAR
Para çok olunca kavga da eksik olmuyor. Maşallah iki üye eşleri ve çocuklarıyla birlikte İpek ailesine ait 5 yıldızlı otelin kral dairelerine yerleşmişler. Avukat Efsun Ünal da, “Otelde para ödemeden kalamazsınız” diye dilekçe üstüne dilekçe veriyor.
Kayyumlar arasında da harcamalar konusunda önemli rahatsızlıklar var. 3 üye, 5. Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurdu, kayyumlardan Hamza Yanık ile Hikmet Keleş’in görevden alınmasını istedi. Hakimlik bunları görevden aldı. Ancak başsavcı karara itiraz etti. Görevden alınan iki üye yeniden kayyumluğa döndü.
Anlaşılıyor ki kayyumlar arasında da derin bir kavga var. Bunların neler olabileceğine ilişkin değişik yorumlar da yapılıyor. Paranın, maaşın çok olduğu yere göz diken ve oraya kayyum olarak atanmak isteyenler de, mevcut kayyumların o yerde kalmasını sağlama çabasında olanların müthiş mücadelesi var.
Sizler de kayyumlar Hamza Yanık, Mustafa Akçil, Hikmet Keleş, Hayrullah Dağıstan, Arif Yalçın’ın her ay 79 bin 200’er lira aldığını öğrenince “piyango vurmuş” diyorsunuzdur. Peki bu adalet mi? Artık onu da siz yorumlayın…