Antalya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde, ‘sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel saldırı’ suçundan 15 yıl hapis cezası istemiyle hakkında dava açılan Mehmet Şah, ilk duruşmada suçlamaları kabul etmedi. İftira atıldığını savunan Şah, mağdureyi ilk kez, trafik kazası geçiren Tevfik Gül’ün kardeşi Ahmet Gül’e geçmiş olsun demek için evlerine ziyarete gittiğinde gördüğünü söyledi. Tevfik Gül cezaevine girince otomobilinin muayenesi için kendisine verildiğini iddia eden Şah, şöyle dedi:
“Tevfik cezaevindeyken eşi beni Tevfik’in telefonundan arayıp kendisini hastaneye götürmemi istedi. Ben de mesai sonrası Semra Zort’u Tevfik’in arabasıyla alıp önce Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdüm. Sıra çok olduğu için oradan ayrıldık. Sonra Çallı’daki özel bir tıp merkezine gittik. Orada muayene olduktan sonra Semra’yı evine bıraktım. Beni sonraki günlerde de yiyecek ihtiyaçları için aradı. Ben kendisine bu konuda da yardımcı oldum. Arabalarını da muayene yaptırmaktan vazgeçtikleri için birkaç gün sonra evlerine bıraktım.”
EŞİMİ TEHDİT ETMİŞ
Duruşmada tanık olarak dinlenen Semra Zort’un eşi Tevfik Gül ise eşiyle 2012 yılında evlendiklerini söyledi. Nikahtan önce ilk çocuklarının dünyaya geldiğini anlatan Tevfik Gül, şöyle konuştu:
“Ben askeri firar nedeniyle cezaevine girdiğimde eşim rahatsızlanınca sanığa telefon açmış. Sanık da benin arabamla eşimi hastaneye götürmüş. Dönüşte tecavüzüne uğramış. Ben cezaevinden çıkıp eve geldiğimde eşim durgundu. Ne olduğunu sorduğumda önce söylemek istemedi. Sonra da sanığın zorla ilişkiye girdiğini, çok direndiğini ancak engel olamadığını söyledi. Neden şikayetçi olmadığını sorduğumda sanığın kendisini ölümle tehdit ettiğini, söyledi. Sanık olaydan sonra da eşimi tehdit etmeye devam etmiş. Ben cezaevindeyken aracımı da tehditle almış. Cezaevinden çıktığımda araç evimin önündeydi. Ben çıkmadan getirip bırakmış. Ayrıca eşimin hesabına kardeşim adına yatan parayı da bilen sanık, eşimden para talep etmiş. Hamile eşinin tedavisi için 1500 lira istemiş. ‘Vermezsen eşine anlatırım’ demiş. Eşim de vermiş. Ben cezaevine girerken eşimin hesabında 90 bin lira vardı. 40 gün sonra çıktığımda 70 bin lira kalmıştı. Eşim bana bunları anlatınca önce evi terk edip köyüme gittim. Bir süre sonra barışmak istedim. Sonra da eşimin köyüne prefabrik bir ev yapıp orada yaşamak istedik. Eşim da kabul etti. Tekrar başlamıştık. Ama üç hafta sonra intihar ederek yaşamına son verdi.”
SAÇI BAŞI DAĞINIK GELDİ
Semra Zort’un rahatsızlanıp hastaneye gittiği gece evde olan dayısı Halil Zort ise yeğeninin eşi cezaevine girince zaman zaman evlerini ziyaret ettiğini söyledi. Olayın meydana geldiği akşam Semra Zort’un rahatsızlanması üzerine Mehmet Şah’ı telefonla aradığını anlatan Halil Zort, “Saat 20.00 sıralarında evden ayrıldılar. Saat 24.00 sıralarında döndüler. Yeğenim başörtülü biridir. Evden çıkarken başında türban vardı. Geldiğinde başı açıktı. Saçı başı dağınıktı. Morali bozuktu. Perişan durumdaydı. Ne olduğunu sordum, anlatmadı. Odasına çekildi, kendisini kilitledi. Ertesi gün de bir şey anlatmadı” diye konuştu. Semra Zort’un yakınlarının avukatı Kamile Sönmez ise sanıktan şikayetçi olduklarını söyledi.
Sanığın tahliye talebini reddeden mahkeme, Semra Zort ile Tevfik Gül arasında Antalya 4’üncü Aile Mahkemesi’nde yapılan boşanma işlemiyle ilgili dosyanın incelenmek üzere istenmesine karar verdi. Ayrıca Semra Zort’un banka hesap hareketlerinin de incelenmesine karar veren mahkeme, olayın meydana geldiği akşam Semra Zort’un muayene olduğu sağlık merkezinden de bilgi istenip sanıkla mağdurenin cep telefonu kayıtlarıyla ilgili dökümün çıkartılmasını istedi. Duruşma ertelendi.