NERDE KALMIŞTIK…?
ALPARSLAN BAŞEĞMEZ
NİYE CELALLENİYORSUN PAŞAM…?
Bu günlerde moda söylev…
Demokrasinin temel unsurları…
İnsan hakları ve temel özgürlükler ise…
Cumhuriyetimizin temel unsuru da…
Namusumuz ve şerefimiz üzerine yemin ettiğimiz…
Kur-an’a el basar gibi el bastığımız…
Türk Sancağı’ nın …
Temsil ettiği…
Türk Silahlı Kuvvetleri’mizdir…
Umudumuz…
Övüncümüz…
Gururumuz…
Ve geleceğimizin en büyük teminatı olarak gördüğümüz…
Ordumuz…
Bizim her şeyimizdir…
Var mı bundan ötesi Paşam…?
Korkularımız var…
Korkuyoruz…
Kaygılarımız var…
Kaygılanıyoruz…
Vatanın…
Misak-ı Milli sınırlarının zorlandığına…
Sevr’in hortlatılıp, tekrar geri getirilerek dayatılacağına…
Dair…
Endişelerimiz var…
Endişeleniyoruz…
Türk Milletinin bir ferdi olarak…
Diken üstünde…
Tetikte bekliyoruz…
Aynen…
15 Mayıs 1919’un şartlarıyla…
Yaratılmaya çalışılan tepkisiz ve uyuşturulmuş bir “YIĞIN” gibi…
Kendimizi değerlendirerek…
Mayıs 2012 şartlarında da acaba aynı kalleşliklere kurban gider miyiz diye düşünüp?…
Kahroluyoruz…
Bu durum karşısında…
Biz hala, teenni içinde sakinliğimizi korumaya çalışarak, sabır sınırlarımızı zorlarken…
Siz niye celalleniyorsunuz Paşam…?
Yüce Türk Milleti’ni…
Koruyacak ve kollayacak olan…
En büyük silahlı gücümüzdeki…
“ALBATROS” ların tamamına yakını pahpus damında tıkılı…
Gökyüzümüzün Demir Pençeli “KARTAL”ları sanki tutsak…
Eksi kırk, artı kırk beş derecede…
Dağların doruklarında…
Akabelerin yarıklarında…
Canını dişine takıp…
Türk yurdunu savunan…
Düzinelerce “DAĞ ARSLANI”mız…
Bir o kadar “ANADOLU KAPLANI”mız…
Karanlık dehlizlerde, sanki esir kamplarında yıkılı…
Sanki bu Ordu…
“EMİR KOMUTA ZİNCİRİ İÇERİSİNDE HAREKET ETMEZMİŞ”…
Sanki…
“ÇAPULCULARIN ORTAK HAREKET ETTİĞİ BİR TERÖRİST ÇETESİYMİŞ” gibi muamele görerek…
Kozmik Odaları basılan…
Üzerinde “Asimetrik, Pisikolojik Harekâtlar” yapılan…
Demokrasi süslemeleriyle…
Sanki Türk Ordusu değil de Düşman Ordusu’ymuş gibi…
Yüce Milletimize ve tüm dünyaya takdim edilmeye çalışılan, bu durumu gördükçe…
Ürküyoruz…
Bu ne biçim “EMİR KOMUTA” zinciridir…?
Bu ne biçim “DİSİPLİNLİ ORDU” söylevidir…?
Bu ne biçim “SİLAH ARKADAŞLIĞI” biçareliğidir…?
Biz hala susup, sabırla ve ısrarla beklediğimiz halde…
Siz niye celalleniyorsunuz Paşam…????
Kuzgun bile yavrusunu vermezken ele…
Denizlerin ALBATROS’ları…
Gökyüzünün demir pençeli KARTAL’ları…
Dağların doruklarında…
Yalçın kayalıkların yarıklarında…
Eksi 40, artı 45 derecedeki mevsimlerin amansız sıcaklıklarında…
Hainlerin kalleşliklerini bertaraf edebilmek için…
Kendisini, yıllardır gözünü kırpmadan feda etmeye hazır bekleyen…
Dağların ARSLAN’ları…
Anadolu’nun yiğit KAPLAN’ları…
Terörist muamelesiyle damlarda tıkılı tutulurken…
CENNET MEKÂN, ULU ÖNDER, MAREŞAL GAZİ, MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VE O’NUN SİLAH ARKADAŞLARI, YERDEN YERE VURULURKEN…
Padişahlıktan kurtulunup…
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu esnasında…
Kalıcı “CUMHURİYET DEVRİMLERİ”nin yapılabilmesi aşamasında…
Engel üstüne engel çıkartan…
Seyit Rıza’ların…
İskilipli Atıf’ların…
Derviş Mehmet’lerin…
Said-i Kürdi’lerin…
Gelinen bu günkü noktada…
Cumhuriyet ve Demokrasinin kanatlarının ardına sinerek…
Sözde demokrasinin sağladığı nimetlerden de faydalanılarak…
Yeniden itibar kazandırılıp, şöhret yapıldıkları bir zamanlamada…
Tüm değerlerimizin ters yüz edilip, alt üst olmasından…
Cemaatlerin, Tarikatların…
Şıhların, şeyhlerin, dervişlerin…
Mollaların, melelerin…
Üstüne üstlük…
Ayrılıkçı mezheplerin…
Veeeeeeee…
Akıl tutulmasına uğramış, akılsız dedelerin…
Ateşi daha da çok körüklediklerini izledikçe…
Cumhuriyet Çocukları olarak öfkeleniyoruz…
Biz öfkelendikçe…
Siz niye celalleniyorsunuz Paşam…????
Yediyüz elli bin kişilik muazzam bir ordunun…
Yılda dört kez harmanlanan yapısında…
Askere alınan Vatan Evlatlarına…
Askerlik sanatını öğretirken…
CENNET MEKÂN ULU ÖNDER MAREŞAL GAZİ MUSTAFA KEMEL ATATÜRK VE O’NUN KURDUĞU LAİK DEMOKRATİK SOSYAL BİR HUKUK DEVLETİ OLAN, TÜKİYE CUMHURİYETİ’NİN KAZANIMLARINI DA ŞAYET ÖĞRETEBİLSEYDİK…
Birlik ve beraberliğimizin tesisinde…
MUHAMMED OCAĞI olan Silahlı Kuvvetlerimizi…
İSLAM’ın hakiki değerleriyle değerlendirip…
Evlatlarımızı…
Cemaatlerin, Tarikatlerin…
Şıhların şeyhlerin, dervişlerin…
Mollaların, melelerin, dedelerin…
Pençelerinden kurtarabilseydik…
Şeffaflığa ve açıklığa yeteri kadar önem verip…
Devlet denetiminde olmayan, kantinleri, ordu evlerini, kampları, kampüsleri fütursuzca kullanıp, yiyip içip keyfimize bakmasaydık…
Mehmetçik’in Vatana emanet edilen “Kınalı Kuzu”lar değil de…
Münferit de olsa…
Anasına avradına, kızına, kızanına “bazıları” tarafından küfredilen, birer yaratık olarak görülüp, değerlendirilmelerine “DUR”diyebilseydik…
Sevdiği komutanı için canını bile verebilecek olan bir yiğit mehmetçiğin…
Denetleme Kurulu Başkanı Rahmetli Vahit Güneri Paşa’nın bir denetleme esnasında…
Ulu Allah’ın (c.c) takdir-i ilahisi ile seçtiği…
“Oğlum tankın transmisyonunda hangi yağ kullanılır” sorusuna…
Daha önce, bilhassa da O Mehmetçik’e defalarca öğretilmesine rağmen…
Türkçe’yi zor konuştuğu ve dili dönmediği için…
“OE 10 GOMİTANIMIN DEDİĞİ YAĞDIR GOMİTANIIIIIIIIIIIM”diye haykırarak, komutanını işaret etmesinin altındaki gerçeği anlayıp, algılayabilseydik…
-Ki bu arada Vahit Güneri Paşamızı ve tüm ölülerimizi rahmetle anıyorum-
Şimdi bu kadar ızdırap çekermiydik…???????
Biz bu kadar ızdırap içindeyken…
Siz niye celalleniyorsunuz Paşam…??????
Demokrasi türküleri…
Bazılarının işine öyle geldiği için bu günlerde çok moda…
Biz Osmanlı tarihinde…
19 tane sadrazamın kellesini kopartıp, mührü elinden almış…
Saltanat uğruna, düzinelerce şehzadeyi boğmuş, boğdurmuş bir gelenekten gelen, milletin evlatlarıyız…
Kafası kopartılan bunca sadrazamdan, bugün ismini hiç hatırladığımız var mı…???????????
Sırf sömürebilmek uğruna…
Sırf Ordumuzu kötüleyip, diz çökertmek uğruna…
Eski yaraları kaşıyıp…
Üzerinden yarım asır geçmiş olmasına rağmen…
27 Mayıs’ı, devamlı gündemde tutmanın…
Adnan Menderes üzerinden nemalanmaya çalışmanın, bir mantığı varmı…????????
1980 12 Eylül’ünden önce…
Türk Polisi’nin POL-DER, POL-BİR diye ayrıştırıldığı…
Cumhuriyet Öğretmenleri’ nin birbiriyle vuruşturulduğu…
5.500 Vatan Evladı alınlarından vurulup, sapır sapır dökülürken…
Onbinlerce Vatan Evladı sakat kalıp, ocaklarına incir ağacı dikilirken…
O zamanın…
Bilhassa Emniyet Müdürleri, Emniyet Genel Müdürleri, İç İşleri Bakanları, Adalet Bakanları, Milli Eğitim Bakanları…
Bakanlar Kurulları…
Başbakanları…
Muhalefet Partilerinin Genel Başkanları…
Bırakın kucaklaşmayı…
Tüm yalvarmalara rağmen…
CENNET MEKÂN ULU ÖNDER MAREŞAL GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜMÜZÜN ANIT KABRİNDE…
Yanyana gelip tokalaşarak…
Kanın durması için bir fotoğraf bile çektirmezlerken…
Şimdi günah keçisi yapılmaya çalışılan…
KENAN EVREN PAŞA VE ARKADAŞLARIYLA…
Fırsat buldukça…
Horlanan ve aşağılanan…
“İHTİLAL ANAYASASI”…
“ASKERİ VESAYET ANAYASASI”…
Diye dillere pelesenk edilen…
Ancaaaaaaaaakk…
DEMOKRASİ, MEMOKRASİ DENMESİNE RAĞMEN GÖZDEN KAÇIRILIP UNUTTURULMAYA ÇALIŞILAN…
TÜRK MİLLETİNİN % 92 KAHİR EKSERİYETİNİN KABUL ETTİĞİ…
TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN 1982 YILI ANAYASASI…
Yerden yere vurulup itibarsızlaştırılırken…
Yeni yapılması düşünülen anayasanın kimlere ve neye hizmet edeceği de kafamızda soru işaretleri olarak takılı dururken…
Biz, içimiz kan ağlayarak bu komediyi şimdilik sabırla seyrediyoruz…
Biz sabırla seyrediyoruz da…
Siz niye celalleniyorsunuz Paşam…????????
Hey gidi Paşam hey…
Hey hey de hey hey…
Hey hey de hey heeeeeeeeeeeey…
1977-1978 Yılları arasında 147/329430 sicil numarasıyla Ankara Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığı 2.Zırhlı Alay, 2.Tank Taburunda görev yapmış bir asteğmen’ dim…
Tahmin ediyorum…
Siz de o zamanlar, ya Üsteğmen’diniz, ya da Bölük Komutanı genç bir Yüzbaşı…
Bir Tabur Komutanım vardı…
İsmi…
Naci POLATKILIÇ…
Tank Binbaşı…
1974 Kıbrıs Barış Harekatı’ nda Magosa’ya giren ilk Tank Taburu’nun Harekat Subaylığını da yapmış…
Gazi, Kahraman, Yiğit bir Arslan parçası…
Ulu Allah (c.c) mekânını cennet eylesin…
Tank Binbaşı Naci POLATKILIÇ Komutanım…
Subay ve astsubay toplantılarında bir hikâye anlatır…
Ve devamlı hikâyeyi hatırlatarak dikkatimizi çekerdi…
“Sakın ha” derdi…
“Olmaz böyle bir boktan lacivert” derdi…
“Bu hikâyeyi asla unutmayın “derdi…
Hikâye bu ya…
Bir kadınla bir adam evlenmiş, gerdeğe girmişler…
Gerdek gecesinin en tatlı anında…
Kadın adama…
“Adam adam senin ayağına sı..yım”demiş…
Adam ne yapsın…
Şaşırmış kalmış…
Gerdek gecesi en heyecanlı gece…
En güzel an…
“Sı. karıcığım sı.”diye cevap vermiş…
Adamla kadın yeni evli…
İkinci gece yine halvetteler…
Kadın yine halvetin en güzel anında inleyerek seslenmş…
“Adam adam senin dizine sı..yım” demiş…
Adamın itiraz edecek hali mi var…?
“Sı. Karıcığım sı.” diye cevap vermiş…
Üçüncü gece, yine halvet…
Kadın yine en tatlı anda dillenmiş…
“Adam adam senin göbeğine sı..yım”…
“Sı. Karıcığım sı.”…
Dördüncü gece…
Kadın…
“Adam adam senin göğsüne sı..yım” diye ince ince ünlenmiş…
Adamda tepki yok…
Zaten tepki gösterecek mecal de yok…
“Sı. Karıcığım sı.” diye sadece cevap verebilmiş…
Gel zaman git zaman…
Adamla kadının evliliğinin üzerinden bir hayli zaman geçmiş…
Ben diyeyim beş sene…
Siz deyin on sene…
Bir gün adamla kadın kavga etmeye başlamışlar…
Kadın kavganın en hararetli anında…
“Adam adam benim kafamı bozma yoksa ağzına sı..rım”diye bağırarak adamın üstüne yürümüş…
Adam “erkek” ya…
Tepki göstererek…
“Kadın kadın ben ağzıma sı.tırmam otur oturduğun yerde” diye sert bir şekilde karşılık verecek olmuş…
Kadın lafı yapıştırmış…
“Sen davayı ilk gece kaybettin adam, ben ayağına, dizine, göbeğine, göğsüne sı.tıran adamın ağzının tam ortasına sı..rım” demiş…
Kıssadan hisse…
Üstünde “Asimetrik psikolojik operasyon yapılanlar”, davayı kaybetti mi paşam…?
Kaybettiyse ne zaman kaybetti paşam…?
Bu sorular an be an beynimizi kemirirken…
Siz niye celalleniyorsunuz Paşam…?????????
Ben…
İstiklal Harbi’nde Anadolu insanını vahşice katleden zalim Ermeni’lerle, vuruşa vuruşa, Kars’a ilk girmiş olan, Cennet Mekân Deli Halit Paşa komutasındaki Fırka’nın yiğitlerinden Cennet Mekân Gazi Recep Çavuş’un oğluyum…
Bu vatan ne meşakkatlerle, ne zorluklarla kurulup, ne vahşiliklere, ne katliamlara göğüs gererek, geleceğe emanet edilmiş…???????
Bugün…
Türkiye Cumhuriyeti’ni “KURAN”ların esamesi bile neredeyse okunmayacak hale getirilmeye çalışılıyor…
Kim ne yaparsa yapsın…
Kim neyin arkasına sığınırsa sığınsın…
Kim demokrasinin nimetlerinden faydalanıp geçmişimizi kötülemeye ve unutturmaya çalışırsa çalışsın…
Önce ALLAH’ın (C.C) izni…
Sonra KUR-AN’I KERİM AZİMÜŞŞAN…
Veeee…
Peygamberimiz HAZRETİ MUHAMMED MUSTAFA’NIN (S.A.V) yardımıyla…
CENNET MEKÂN ULU ÖNDER MAREŞAL GAZİ MUSTAFA KEMEL ATATÜRK VE SİLAH ARKADAŞLARININ KURDUĞU LAİK DEMOKRATİK SOSYAL BİR HUKUK DEVLETİ OLAN…
TÜRKİYE CUMHURİYETİ…
YÜCE TÜRK MİLLETİ’NİN İNANCI VE GAYRETLERİYLE…
“İLELEBED PAYİDAR KALACAKTIR”…
Bize hiç celallenmeyin Paşam…
Herkes bunu böyle bilmeli…
Herkes bunu böyle bellemeli…
Çünkü…
ŞEHİTLER YATAĞI, BU MÜBAREK TOPRAKLARDA…
HÂKİMİYET KAYITSIZ VE ŞARTSIZ TÜRK MİLLETİ’NİNDİR…
Bu da asla…
Hiç kimse tarafından unutulmamalıdır…
Saygılarımla
Cep No: 0 505 522 67 25