NERDE KALMIŞTIK…?
ALPARSLAN BAŞEĞMEZ
ÜÇ AHMET…
BİR RECAİ…
VEEEEEEE…
“PİYON” “OYUNCAKÇI”…
Onlar üç Ahmet’diler…
“Çirkin” Ahmet…
“Pamuk” Ahmet…
“Borsacı””Tüccar” Ahmet…
“PAPAZ”ın, bu gün “Ordinaryus Papaz” olmasını sağlayan yürekli üç Ahmet…
Hani hep derim ya…
“Kardinal Hazretleri”nin o karanlık günlerinde…
Vebalı gibi…
Hiç kimsenin yanına yöresine yanaşmadığı…
Baykuş misali, tek başına, yapayalnız, tüneğinde tünediği zamanlarda…
“Gamlı Baykuş” “Emmi”nin yanından, tüm olumsuz koşullara rağmen, hiç ayrılmayan…
Üç Ahmet…
“Papaz”ın pavlukaya sahip olmasında…
“Pavluka”nın üzerine bir “Karayılan”misali çöreklenip…
“Afrika Sırtlanları”na benzer bir biçimde…
Kendi elleriyle, planlı bir şekilde, ölüyor görüntüsü verdirerek, dibe vurdurduğu…
“LEŞ”in üzerine konmasında…
En büyük pay sahibi olan…
Üç Ahmet…
Şimdilerde ise…
Menfaat şebekelerinin cirit attığı bir ortamda…
Önünde…
Sahte yüzlerle ve gülücüklerle eğilip bükülerek parende atanlar…
Ardından, umulmadık küfürler ediyorlar…
Yüzüne gülüyorlar…
Ardından “PAPAZ” diyorlar…
İşte bu yalakaların…
Yalakalıklarını bir nebze olsun…
Kendi kendilerinden utanarak, örtbas edip, saklamaya çalışmaları sayesinde…
Yine yalnızları oynuyor “PAPAZ” efendi…
Yalnız…
Yapayalnız…
Yalnızları oynadığı, o daracık, korku dolu…
Sokağa bile “KORUMASIZ”çıkamadığı dünyasının aksine…
Üç Ahmet…
Dim dik ayakta duruyorlar…
Alınları açık, yüzleri pak, Hürriyet Caddesi’nde her gün onurlarıyla geziyor…
Bir de Recai var tabii…
Başkan RECAİ…
“Adam” diye sokaklarda hala dolaşmakta olan…
“Ciğeri” beş para etmez…
Bazı adamlara güvenmiş olan…
Güvenmek mecburiyetinde kalan…
Bu güven duygusu ile…
Yapılan bazı hataların…
En yakınında olan bu adamlar vasıtasıyla…
Ardından…
Hançerlettirilerek…
Çok acı bir şekilde, hataların bedelini ödeyen…
Ancaaaaaaaaaaakk…
En olumsuz koşullarda dahi…
Satılan…
Fakat bir türlü satın alınamayan…
Hem satın alınamayan…
Hem de…
Yoluna can koyduğu, Emekçi Köle arkadaşlarını…
Asla satmayan…
Ömründen ömür eksilten…
BAŞKAN RECAİ…
Hala, dimdik ayakta…
Hala, verilmeyecek hiç bir hesabı yok…
Satılmışlara…
Satışçılara…
Satın almaya kalkanlara inat…
Satmasını istedikleri Emekçi Köle kardaşlarıyla…
Birlik ve beraberlik içinde…
Sımsıkı kenetlenmişler…
Adalete olan sarsılmaz inançlarıyla…
Hak ettiklerine inandıkları…
Kararı bekliyorlar…
Hey gidi Başkan RECAİ hey…
Herkes geçmişi biraz düşünsün…
Hakkında ne dedikodular yaydırılmıştı…
Katları…
Yatları…
Yazlıkları…
Kışlıkları…
Arabaları, tarabaları…
Romanya’da bile fabrikalarının olduğu yolunda…
Kahpece ve alçakça iftiralar atılmıştı…
Hey Recai hey…
Pazarlıksız…
Eyvallahsız…
Yalın ve yalansız bir hayat adamı olan…
RECAİ BAŞKAN hey…
Hey hey de hey hey…
Hey hey de hey heeeeeeeeeeeeeeeey…
Başkan RECAİ heeeeeeeeeeeeeyy…
Eveeeeeeeeeett..
Bir de “PİYON” “OYUNCAKÇI” var tabiii…
“PİYON” “OYUNCAKÇI” ve saz arkadaşları…
Menfaatin ve “Giden ağam, gelen paşam” zihniyetinin en güzel göstergeleri…
“Valiyi gördü mü, Kaymakamı satabilecek olan”…
Yalaka yandaşları…
Kalleşlik yaparak geldi…
Şimdilerde…
Kalleşliğe kurban gitti…
Abbas yolcu…
“Satanı, satarlar”…
“Tumtan tumba atarlar” öz değişi misali…
Bunu en iyi “PİYON” “OYUNCAKÇI” bilir…
Dişlilerin, RECAİ’yi ezmesi için…
Makinanın çalıştırıldığı 2000’li yılların başlarındaki günlerde…
Manivela görevi verilerek…
Başkan Recai’ye Gerede Esentepe’de kabul ettirilemeyen şartlar…
Kabul ettirilerek…
Satın alınıp…
Koskoca, köklü bir Emekçi camiasını satması için start verildiği anda…
Bu günkü gelinen sonunu hazırlayıp…
Kendi imha düğmesine…
Kendisi basmış olan “PİYON” “OYUNCAKÇI”…
Gözü dönmüşlükle…
İhanet çukurunda debelene, debelene…
Bu işlerde uzman olan…
Ordinaryus Profesör “PAPAZ” Efendi tarafından…
Bir değer olduğu zannettirilen,”PİYON” “OYUNCAKÇI”…
Tüm yazmama…
Çizmeme…
Anlatıp…
Dikkatini çekmeme rağmen…
Basit bir “PİYON” “OYUCAKÇI” olduğunu bir türlü kavrayamadı…
“Valiiim, Valiim”…
“Abucam, abucam”…
Diye diye…
Koltuğa oturtulduğu günden bu yana…
Yalakalanıp durdu…
Durdu, durdu…
İşi bitip, artık işe yaramaz duruma gelince de…
Dibe vurdu…
“Ulan ben ne müthiş bir adamışım breeeeeh”…
“Büyük adam olduğum için”…
“Bu itibarlar ve iltifatlar hep bana”…
Diye zannetti…
Zanettirildi…
Emniyet Müdürü ardından koşturuldu…
Koskoca İlin Valisi Ankara’lara gidip “PİYON” “OYUNCAKÇI”ya bağrını açtı…
Bunları gören “PİYON” “OYUNCAKÇI”da…
Coştukça coştu…
Coştukça coştu…
Sonuç…
Biz dedik ki…
Hem de defalarca dedik ki…
“Yavrum sen bir Piyon Oyuncakçı’sın”…
“Piyon Oyuncakçı olduğunu bil”…
“Bu yapay itibar ve iltifatlara aldanma”…
“Kendine çeki düzen ver”…
“Ona göre davran”…
“Bu işlerin ustası olan PAPAZ”…
“Kendisine yük olanı”…
“Sırtında kambur olanı”…
“Sırtında taşımaz”…
“Sırtından atar”…
“Vaktin yaklaştı”…
“Dikkat et PAPAZ seni sırtından atacak”…
Biz bunları söylerken…
“PAPAZ EFENDİ”daha Ordinaryus Profesör olmamış, cübbeyi giyip başköşeye de oturtulmamıştı…
Dedik mi…??????????????
Demedik mi…???????????
Dediiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiikk…
Biz dedik de…
“PİYON” “OYUNCAKÇI”, Oyuncak’la oynattırılırken…
Bizi dinlemesi gereken yerleriyle değil de…
Başka yerleriyle dinledi…
Hem tüm Ümmet-i Muhammed’i sattı, perişan etti…
Hem tüm çalışanları asgari ücret seviyesindeki paralara mahkûm edip…
Üstüne üstlük…
Emeği ile geçinmek mecburiyetinde olan bu gariban insanları icra kapılarında rezil rüsva etti…
Sonra da performans kriterleri yutturmacalarıyla…
Emekçi Köleleri kapının önüne koydurup…
Açlığa mahkûm ettirdi…
İşin komik tarafı…
Sonunda…
Kendisi de satıldı…
Saltanatını kaybetti…
Bak “CÜCE”ye…
Şimdi “EMMİ” onu kullanıyor…
“DAMADI” kadrolu eleman yapmışlar…
Yani anlayacağınız…
Aile boyu Coca Cola…
Kızlar müdür…
Damat kadrolu…
Ulu Allah (c.c) şimdilik “Yürüyün ya kullarım” demiş gibi gözüküyor…..
Keyif kekâ…
Paralar akar…
Güldür güldür…
Dün ağza alınmayacak laflar edip Fıdıl’a küfrettiği iddia edilen CÜCE…
Bu gün Fıdıl’ın en yakın dostu olmuş…
Görüntüye bakıp sakın aldanmayın haaaaaaaaaa…
Bu iş de çok uzun sürmez…
Göreceksiniz…
“KARDİNAL HAZRETLERİ” onu da sırtından fırlatıp, atacak…
Ya “PİYON” “OYUNCAKÇI”…
Karabük’e bile gelemiyor…
Gelse de duramıyor…
Dursa da…
Eski itibar ve iltifatların yüz milyonda birini göremiyor…
Bulamıyor…
Ah “PİYON” “OYUNCAKÇI” aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaahhh…
“Vefa” İstanbul’da bir semtin adı…
“CÜBBECİLER”, cübbe giyinirken…
Yakışmaz mıydı “PİYON” “OYUNCAKÇI”ya da bir cübbe…?
Şöööööööööööööööööööööööyyleeeee…
Kırmızı mavi yakalı…
Omuzundan tokalı…
Alttan üstten fiyakalı…
Havalı mı havalı…
Asortik bir cübbe…
Yakışmaz mıydı…??????????????????????
Allah (c.c) aşkına söyleyin…
Oyuncakçı’mıza…
Tosunumuza…
Yakışmaz mıydı…??????????????????????
Atos, Patos, Dartanyan…
Cübbeleri giysin de…
Aramis kusur kalsın…???????????????????
Hiç olacak iş mi yani…??????????????????????
Kusur kalmayı bir tarafa bırakın…
Komik…
Traji komik…
Dramatik…
Bir şekilde…
Öz geçmişler okunurken…
“VARLIK SEBEPLERİ OLAN”…
“PİYON”“OYUNCAKÇI”ya…
Kuru bir teşekkür dahi edilmesin…
Davetiye gönderilip bilhassa davet edilerek…
2000 yılının başlarında…
İhanet şebekesiyle birlikte…
BAŞKAN RECAİ’yi arkasından nasıl hançerlediğini gösteren…
Bir “İHANET BELGESİ” dahi…
Elceğizine tutuşturulup, verilmesin…
Oldu mu şimdi…??????????????????????
Yakıştı mı…??????????????????????????
Valiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiimm, Valiiimm…
Abucaaaaaaaaaaammm, Abucaaammm…
Yakıştı mı…???????????????????????????
Kahraman “PİYON” “OYUNCAKÇI”mıza reva görülen…
Bu hareket…
Allah (c.c) aşkına siz söyleyin…
Yakıştı mı…???????????????????????????
Her neyse…
“EDEN BULUR, YATAN İNLER”…
Alın size muhteşem bir atasözü daha…
Tam da ibretlik bir atasözü…
Değil mi…?????????????????????????
Bu arada…
Hazır aklımıza gelmişken…
Bir başka konuyu da unutmadan ortaya koyalım…
Biz bazı sorular sormuştuk geçen günlerde…
Daha önce sorup da cevap alamadığımız sorular gibi…
Bu sefer sorduğumuz 1001 soruya da cevap alamadık…
Biz soruları sorduk…
Sorular havada asılı kaldı Fadıl Beeeeeeeey….
“PAMUK” “Şuyu-u, vukuundan beterdir” dedi…
“HER TELDEN” köşesinde…
Ancak…
Sorduğumuz sorulara ne cevap geldi…
Ne de web sayfanızda bir açıklama yapıldı…
Susmak…
Cevap vermemek…
“Evet”deyip, kabullenmek mi…?????????????
Yoksa…
“Hayır” demek mi…????????????????????????
Biz bunu nasıl anlamalıyız…?????????????????
Dilinizi mi yuttunuz efendiiiiiiiiiiiiiiiii…??????
Sorularımızın altında kalmayın…
Kalmayın da cevap verin…
Verin ki…
Soruların devamı gelsin…
Gerçi…
Cevap verseniz de vermeseniz de…
Soruların devamı gelecek…
Bekleyin…
Bekleyin, bekleyin…
Çok yakında bu sinemada tekmili birden beş film bir arada…
Biz gelelim yine esas konumuza…
Üç Ahmet’e kimse hain diyemez…
Diyen alçak ve şerefsizdir…
RECAİ…
Satan ve satın alınan adam olmadığı için…
Zaten dimdik ayakta…
Ya “PİYON” “OYUNCAKÇI”…??????????
Tosunum, “PİYON” “OYUNCAKÇI”m, benden sana tavsiye…
Üç zarf hazırla…
Hazırla da…
Ya “CÜCE”ye…
Ya da “JETONCU İSTANBULLU”ya ver…
Gerçi işiniz bitti ammaaaaaaaa…
Yine de zarfları hazırla…
Hazırla da…
Boşuna…
Gariban işçileri hayale sürükleyip, avutmaya kalkma…
Nerde görülmüş “AĞIR SANAYİ HAMLESİNDE” asgari ücret mertebesinde verilen ücret…??????????????????????????
Bunu da asla unutma…
Hala aklın başına gelmedi herhalde…???????????????????
“PAPAZ AĞA” ve ekibiyle, işin başında yaptığın anlaşmayı…
Papaza günah çıkartır gibi..
Gel de açıkla…
Günahlarından arın ki…
Belki, ruhunla birlikte biraz olsun rahat edersin…?????????????
Hey gidi Ahmet’ler hey…
Hey gidi Recai hey…
Veeeeeeeeee…
Hey gidi “Piyon” “Oyuncakçı” hey…
Gün olur, harman olur…
Helalleşiriz…
Helalleşir miyiz…?????????
Yoksa hesaplaşır mıyız…???????????
İşte o bilinmez…
Öyle değil mi PAPAZ EFENDİ…???????????????????????
Onu da ancak…
Kullarını yaratan…
Ulu ALLAH (c.c) bilir…
Saygılarımla
Cep No: 0 505 522 67 25