Asuman ARANCA / ANKARA
Ankara Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü iddialarına yönelik yürütülen ana soruşturma kapsamında Emniyet KOM Dairesince hazırlanan “Gizli” ibareli rapora SÖZCÜ ulaştı. Raporda, cemaatin özel olarak kurdurduğu İstihbarata Karşı Koyma (İKK) Biriminin usulsüz dinlemeler sayesinde sahte ve hukuksuz veriler oluşturduğu belirtilerek, “Bu örgütün oluşturduğu İKK verilerinin halen bir kısım atama ve yer değiştirme işlemlerinde kullanıldığı, (cemaatin) haklarında olumsuz İKK bilgisi girmediği bürokrat ve yöneticilerin devlet görevlerine atanmada avantajlı konumda bulunduğu, olumsuz İKK verisi girilen kişilerin ise görev almada dezavantajlı konumda oldukları” kaydedildi.
SAVCILIĞI HAREKETE GEÇİREN RAPOR
Ankara Başsavcılığınca 2 yıldır devam eden soruşturmada savcılık 11 Aralık tarihinde operasyon düğmesine basmış, aralarında Fetullah Gülen’in de bulunduğu 73 kişi hakkında gözaltı kararı verilmişti. Operasyondan 9 gün önce 2 Aralık tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Dairesi’nce sunulan ve savcılığı harekete geçiren “FETÖ Raporuna” Sözcü Ulaştı. “Usulsüz Dinlemeler”, “Kamu Kurumlarına Sızma”, “Baskı, Cebir, Tehdit, Şantaj Uygulamaları” ve “Mali Yapılanma-Suç Gelirleri” şeklindeki 4 başlık altında hazırlanan 61 sayfalık raporda, çarpıcı tespitler yer aldı.
MAĞDUR PROFİLLERİ DİKKAT ÇEKİCİ
Raporun “Usulsüz Dinlemeler” başlığı altında, örgütün dinlemeye aldığı mağdurların profillerinin genel olarak toplumda, “Önemli konumlarda bulunan, devlet ve toplum yapısı içerisinde doğrudan veya dolaylı olarak karar alma yetkisine haiz, fikir ve düşünceleri ile toplumu yönlendirebilme kapasitesine sahip kişilerden oluştuğu” belirtildi. Raporda, “Mağdurların, büyük oranda üst düzey görevlileri de içeren Kamu görevlisi (Cumhurbaşkanlığı genel sekreteri vb), yargı mensupları, siyasiler, ekonomik geliri iyi durumda olan esnaf, diğer kişiler ve toplumsal algıyı etkileyebilecek basın ve yayın mensuplarıyla edebiyatçılar olduğu görülmektedir” denildi.
DİNLEMELER İTİBARSIZLAŞTIRMA İÇİN KULLANILDI
Dinlemeye alınan mağdurların profillerine bakıldığında, cemaatin bu kişiler elindeki güç ve yetkiyi kullanarak toplumu yönlendirecek algı oluşturmaya çalıştığı ve yönetimi ele geçirmek istediğinin anlaşıldığı belirtilen raporda, “Dinlemelerle (mağdurların) özel hayatlarına ilişkin bir kısım verilerin tehdit unsuru olarak kullanıldığı, kimilerinin adli ve idari soruşturmalar ile itibarsızlaştırma çalışması yapılarak görevden uzaklaştırıldıkları ve yerlerine örgüt üyelerinin atanmalarının sağlandığı, örgüte finansal destek sağlamayan iş adamlarının da elde edilen verilerle tehdit edilerek finansman kaynağı oluşturulduğu” kaydedildi.
İKK “ÖZEL” OLARAK KURULDU
İncelenen bir soruşturma dosyasındaki usulsüz dinlemelerin “31 ayrı ilde, aynı zamanda, aynı gerekçe ve aynı vasıtalarla” yapıldığının tespit edildiği kaydedilen raporda, “İstihbarat Şubesi içerisinde kendi görev alanının dışında telefon dinleme faaliyetlerinde bulunan İstihbarata Karşı Koyma (İKK) Bürosunun yöneticiler tarafından özel olarak oluşturulduğu, İKK’nın personeli tarafından, Vali, Milletvekili, MİT Mensubu, Polis Müdürleri, siyasi parti veya basın yayın kuruluşu sahibi gibi onlarca kişi hakkında da sahte raporlar hazırlanarak teknik takip çalışması yapıldığı” anlatıldı.
SON 10 YILI ETKİSİ ALTINA ALDI
İKK faaliyetlerinin neredeyse tamamının usulsüz önleme dinlemelerinden elde edilen verilerle oluşturulması nedeniyle, İKK verilerinin de “usulsüz, sahte ve hukuksuz” olduğu kaydedilen raporda, şöyle denildi:
“Özellikle istihbarat ve personel birimlerinde son 10 yıllık dönemi etkisi altına alan bu örgüt tarafından oluşturulmuş İKK verilerinin, halen bir kısım atama ve yer değiştirme işlemlerinde kullanıldığı, dolayısıyla bu durumda haklarında bu örgüt tarafından olumsuz bilgi girilmeyen bürokrat ve diğer yöneticilerin devlet görevlerine atanmada avantajlı konumda bulunduğu, haklarında bu örgüt tarafından yıllarca olumsuz İKK verisi girilen kişilerin ise devlet kadrolarında görev almada dezavantajlı konumda oldukları düşünülmektedir”