“KAPAK SEÇİMLERDEN ÖNCE HAZIRLANDI”
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Cevheri Güven ve Murat Çapan getirildi. Sanık Cevheri Güven savunmasında, suç konusu kapağın yer aldığı derginin 1 Kasım seçimlerinden önce hazırlandığını belirtti. Güven, “Derginin, seçimle doğrudan bir ilgisi yok. Gazeteci toplumun aynasıdır. Toplumda, siyasette ne görüyorsa onu yansıtır. Biz de bunu yansıttık. Dergiler, gazetelere oranla süreçleri geniş analiz ederler. Günlük gelişmeleri okurken toplumda bazı fırsatlar görüyorsunuz veya tehlikeler görüyorsunuz. Biz de bunun üzerine bir çalışma yaptık” dedi.
“DERGİMİZ TOPLATILMASAYDI POZİTİF TARTIŞMA AÇACAKTI”
İç savaş çağrısı yapıldığı yönündeki iddiaları reddeden Güven, şunları söyledi: “Son 3 ayda 400 kişi hayatını kaybetti Türkiye’de. Türkiye’de iç savaş çıkabileceği ile ilgili yazılar yazıyordu saygın gazeteciler. Siyasetçiler bunu dile getiriyordu. Türkiye’nin en serinkanlı yazarlarından Taha Akyol mesela ‘İç savaş endişem var’ diye yazdı. Ahmet İnsel ‘İç savaş’ başlıklı bir makale kaleme aldı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, ‘Beyaz toroslar’ döneminden bahsediyordu. Böyle bir gündem ayan beyan ortadayken ister istemez bu derginin yazıişleri toplantısında ortaya geliyor. Gazetecilerin ayna tuttuğu gerçekler çoğu zaman toplumu rahatsız eder. Ancak biz durum tespiti yaptık. Analizler, suç teşkil etmez. Öngörüden ötürü gazeteciler yargılanamaz. Kimse bizim kapağımızı görüp ‘Gidip iç savaş çıkarayım’ demez. Dergimiz toplatılmasaydı kamuoyunda pozitif bir tartışma açacaktı.”
“HİÇBİR ŞEKİLDE İSYAN ÇAĞRISI YOK”
“Hiçbir şekilde isyan çağrısı yoktur” diyen Güven, “Tamamen demokratik çerçevede hazırlanmış bir haberdir. Gazeteciler yargılanıyor bu dava da örnek bir dava. Vereceğiniz karar, Türkiye’de basın özgürlüğünün olup olmadığına ilişkin bir karar olacak. Tahliyemi talep ediyorum” dedi.
“HABER ÖNGÖRÜDEN İBARET”
Sanık Murat Çapan da “Türkiye’de iç savaş söylemi sadece bizim kullandığımız bir tabir değildir. Yapılmamış bir seçimin bilinmeyen sonuçlarından önce basılan bir dergide, insanları kurulmamış bir hükümete provoke etmek nasıl olur? Haber bir öngörüden ibaret. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum” dedi. Görüşü sorulan savcı, sanıkların tutuklu kaldıkları süre, atılı suçların değişme ihtimali gerekçeleriyle tahliye edilmesini talep etti.
AVUKAT İLKİZ: SUÇ VASFI DEĞİŞTİRİLDİ
Sanık avukatlarından Fikret İlkiz soruşturmanın ilk olarak sadece kapakla başladığını daha sonra suç vasfının savcı tarafından değiştirildiğini belirtti. İlkiz, “Soruşturma dosyasına baktığımda TCK’nin 214/1. maddesinden (Suç işlemeye tahrik) soruşturma var, ancak iddianamede 214. madde yok. İddianame TCK’nin 313/1.maddesinden (Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetine karşı silâhlı isyan) açılmış. Böyle bir adalet anlayışı olamaz, doğru bir yaklaşım değil” diyerek müvekkillerinin tahliyesini talep etti.
ADLİ KONTROLLE TAHLİYELERİNE KARAR VERİLDİ
Mahkeme heyeti, suç vasfının değişme ihtimalini ve tutuklu kaldıkları süreyi göz önüne alarak adli kontrol şartıyla tahliyelerine karar verdi. Sanıkların yurtdışına çıkışlarını yasaklayan heyet, her hafta Cuma günü ikametgahlarına en yakın kolluk birimine imza atmaları koşulu getirdi. Savcının mütalaasını hazırlaması için süre veren heyet, duruşmayı erteledi.
İDDİANAME…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Nokta Dergisi’nin 24’üncü sayısına ilişkin re’sen başlatılan soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, Cevheri Güven ve Murat Çapan’ın “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne karşı silahla isyana tahrik etme” iddiasıyla 15’er yıldan 20’şer yıla kadar hapisleri isteniyor. Güven ve Çapan 3 Kasım’da tutuklanmıştı.