Halk müziği sanatçısı Hüseyin Turan’ın çok yürekten söylediği “Edremit’in Gelini” adlı türküsünde geçer: Huriler çadır kurmuş cennetin ayağına…
Hoştur cilvesi…
Hoştur elmaslı fesi…
Belli ki, halk “dini, kitabı, Allah’ı, camiyi, namazı kullanan yobazlarla” dalgasını geçmek için Türkü yakmış, 1000 yıldır söylüyor.
Huri çadırında 40 huri.
40 huriye 1 Müslüman.
De babam…
He babam…
Öbür dünyada cehennem de var. Cehennem cuma namazı kılmayanlar için… Onlar yanacaklar. Cuma namazı Müslümanları ise huri çadırında bin bir pozisyonda günü gün edecekler… Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, derin damarı yakalayacak yenilik yaptı. Devlet memuru cuma namazına gidebilsin diye cuma gününün namaza denk gelen saatlerini tatil ilan etti.
***
Ayrım, otomatikman doğdu.
Cumaya giden memur!
Cuma kılmayan memur!
Müdür de cuma namazına gidiyor, müdür yardımcısı da cuma namazını kaçırmıyor, servis şefi de cuma namazında çok dikkatli. Cumhurbaşkanı zaten cuma namazını özellikle bütün Ortadoğu ülkelerinde yaşayanlar görsün,haberdar olsun diye TV kameramanlarını çağırıp kılıyor. Başbakan ile Bakanlar da “cuma namazı Müslümanlığında” hiç geri durmuyorlar.
Memursan!
Sıkıysa cumaya gitme!
Silopi’ye sürülürsün.
“Paralel” damgası yersin.
Müzevirlik patlayacaktır.
Müdürüm gitmiyor.
Nereye gitmiyor?
Cuma namazına müdürüm.
Vay Allahsız, kitapsız!
***
Nitekim, bilim adına dinden, kitaptan, cennetten, huri dolu çadırdan şüphelenmesi gereken üniversiteler bile hemen “cuma namazı yağcılığına” bulaştı. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) derslere “cuma namazı ayarı” yaptı. Rektörlüğün aldığı karara göre İTÜ’lü öğrenciler, cuma günleri 11.30 ile 13.30 arasında derslere girmeyecekler. Çünkü her cuma bu saatler arasında İTÜ’nün fakülte ve enstitülerinde ders yapılmayacak. Aynı “cuma namazı yağcılığı” Ankara’da Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) iki hafta önce yaşanmıştı. ODTÜ’de 2 bin kişinin namaz kılabileceği büyüklükte 1 cami ve 15 tane de mescit var. Buna rağmen ÖDTÜ’de basketbol sahasında “cuma namazı kılma gösterisi” yapıldı. Din terörü estirildi. ÖDTÜ öğrencilerinden birinin bana yazdığı elektronik postaya göre, aynı Cübbeli Ahmet Hoca gibi giyinen, hitabet gücü çok yüksek birileri gelip öğrencileri ÖDTÜ rektörüne karşı sürekli kışkırtıyorlarmış.
Ve etkili oluyorlarmış!
Cumaya giden üniversiteli.
Cumaya gitmeyen üniversiteli.
***
ÖDTÜ’ den 50 yıl önce mezun olmuş bir ekonomist- sosyolog dostum, büyüğüm var. Ona “Cuma namazı yağcılığının sonu nasıl gelir?” diye sordum Bana; “Tayyip Erdoğan’dan sonraki Türkiye Cumhurbaşkanı, tıpkı Cübbeli Ahmet Hoca gibi sarıklı, kara cübbeli, sakallı biri olur” tahminini yaptı.
90 yıllık karşı devrim süreci:
Rauf Orbay ile başladı.
Menderes ile devam etti.
Turgut Özal ile yol aldı.
Süleyman Demirel ile korundu.
Tayyip Erdoğan ile kök saldı.
Bunların hepsi “dini siyasete alet eden” kravatlı ve takım elbiseli idiler. Tayyip Erdoğan’dan sonra gelecek olan cübbeli, sarıklı, sakallı, tespihli olacak.
Huriler cennette çadır kurdu.
Avcılar Belediye Başkanı’na bravo!
Heykeltıraş Mehmet Aksoy’un “Toprak Ana” adlı heykelinin, heykelin oturduğu alanın Hazine arazisi olması nedeniyle sökülmesine karar verildi. Oysa “işgalci olan Heykel değil” konut şirketiydi. Bu nedenle konut şirketi Hazine arazisinden çıkarılabilir fakat heykel kalabilirdi. Bunu bile düşünemediler. Kötü niyet olmasaydı düşünürlerdi. İstanbul Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak’a bravo. Mehmet Aksoy ile anlaşarak heykeli ilçeye taşımaya karar verdiler…