Yaptıkları araştırma sonuçlarının Uluslarası Apidoloji (Arıbilim) dergisinde de yayınlandığını anlatan Aydın, şöyle devam etti:
“Kolonileri yok eden ve hızla sönmesine yol açan hastalığın ‘Nosematosis’ grubunun ‘Nosema Ceranae’ mikrosporları olduğunu belirledik. Hastalığın Güney Amerika’daki ‘Bombus’ ve ‘Vespula’ arılarında görüldüğünü, Nosema sporlarının göçmen arı kuşu tarafından bir bölgeden bir bölgeye nakledildiğinin saptandı. Bunun yanı sıra paket arıcılık ve ana arı ticareti uygulamalarının da hastalığın kıtalar arası nakline yol açtığını gördük.”
Hastalığın arılarda sindirim sistemini tahrip ederek ölümlere yol açtığını bildiren Aydın, “Hastalık nedeniyle kovanlar üçerli beşerli gruplar halinde ansızın sönmeye başlıyor. Nosema sporları kovanda ve balda uzun süre canlı kalabiliyor. Hastalık çok hızlı ve öldürücü seyrediyor. Arıcılık sektöründe bu hastalığın artık en yaygın görülen hastalık olduğu bilinmelidir.” dedi.
Arıcılık sektöründe yüzde 70 kayıplara neden olan hastalıkla ilgili içinde kekik de bulunan bir tedaviye başladıklarını anlatan Aydın, tedavi sonucu ölümlerin durduğunu gördüklerini belirtti. Aydın, ” Bu sene de erken yaptığımız incelemelerde hastalığın devam ettiğini görüyoruz. Klinik belirtiler ishalde seyretmesine rağmen hastalığın çok hızlı geliştiğini ishal bile olmadan 5-10 çerçeve arının 1-2 hafta içinde 2-3 çerçeveye inip öldüğünü gördük. Şuanda çalışmalara devam ediyoruz. Çok yakında bir ilacın müjdesini verebiliriz” dedi.
Aydın önlem alınmaması halinde Türk arıcılık sektörünün büyük risk altına gireceğine söyleyerek, şöyle devam etti:
“Hastalık, göçmen kuşlarla, ana arıyla taşınabiliyor. Bulaşıcı bir hastalıktır. Aslında bu, midede bir enfeksiyon diye düşünülüyor. Sürekli ve hızla yayılıyor. Arılardaki bu mide enfeksiyonu yaygın bir şekilde devam ediyor. Bu sene de kolonilerde hızlı bir düşüş olabilir. Yine 70 kayıp olursa arıcılar ve arıcılık sektörü çok büyük zarar görebilir. Arıcılar, sekiz litre şeker şurubuna bir litre kekik suyunu dağıtarak bir hafta arayla iki defa tekrarlayarak, bu hastalığın önüne geçebilir. Bu işlemi hem sonbahar, hem de ilkbaharda yapsınlar” şeklinde konuştu.
Veteriner Hekimler Odası Başkanı Sinan Sağlam da, arıcılıkta dünyada söz sahibi olan Türkiye’de 2015 yılının arıcılık açısından çok elim bir yıl olduğuna vurgulayarak, “Türkiye kovan bakımından dünya üçüncüsü. Yine arı ürünleri ve özellikle bal ve diğer ürünlerde dünyada hiç yadırganmayan ilk beş içinde yer alıyor. Dolayısıyla böyle bir sektörün 2015 yılının ciddi arı kolonileri kayıpları ile geçmesi ülkemiz açısından bizleri çok üzdü” dedi.