Restoranda basın toplantısı düzenleyen Başkan Yılmaz, iktidar partisinin belediye başkanı olarak cezaevine girmesi için hakkında raporlar düzenlenip tertipler hazırlandığını söyledi. Başkan Yılmaz, şöyle konuştu:
“Benim hakkımda rapor hazırladılar ve benim o raporu bilmemem lazımdı. O rapor geçmişte bana gösterilmişti. Şimdi anlıyorum o raporların nasıl tanzim edilip işlevsel hale geldiğini. Çünkü dönemin Bolu Valisi İbrahim Özçimen ile İstanbul’dan gelirken, ‘Benim hakkımda rapor hazırlanmış. Ben bile okuyunca şaşırdım. Ben bile ikna oldum’ dedim. Ciddiye alınacak kadar iyi hazırlanmış bir rapor. O da boş bulunup, ‘Ben de ikna oldum’ dedi. ‘Sen bu raporu nereden biliyorsun?’ bile diyemedi. Boş bulundu o arada. Burada kötü olan siyasi figürler hakkında rapor hazırlamak için komplolar düzenlenmiş olması, bu konuda her yolun mübah sayılması ve bunların da rapor halinde bütün makamlara ulaştırılması.”
‘KOMPLOLAR HAZIRLANDI’
Kendisi hakkında komplolar hazırlandığını, işin içinde en yakınındakilerin de olduğunu ifade eden Başkan Yılmaz, “En yakınımdakiler. Onlar komplonun içerisinde, yapacak bir şeyim var mı? Bütün komplolar için böyle. Bütün bunlara rağmen eğer yamuk işiniz yoksa ne olacak? Benim hiç anahtarım yok, gizli bir şeyim hiç olmadı. Telefonda benimle herkes görüşebilir, herkes beni dinleyebilir. Sırf belediye başkanı olduğunuz için yerli yersiz ithamlarla karşı karşıyasınız. Böyle bir ülke, böyle bir demokrasi, böyle bir insanlık ve böyle bir yapının çok sağlıklı olmadığı kanaatini taşıyorum” dedi.
‘HANGİ HAKİME, SAVCIYA GİDECEĞİM’
Köşe yazısı ve haberlerinde kendisini eleştiren 2 yerel gazeteciye, hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada 2 bin 160 TL adli para cezasına çarptırılan Başkan Yılmaz, hukuk sistemini de eleştirdi. Başkan Yılmaz, şöyle dedi:
“İşte isim vermeden yaptığım açıklama yüzünden ben ceza aldım. Ama bana saldıranlar çok cüzi cezalar aldılar veya hiç almadılar. Maalesef Türkiye’de şu an adliyenin düzelmesi ve düze çıkması lazım. Maalesef şu an hukuk sistemimizde kararların doğru olduğuna inananların sayısı çok düştü. Bunlardan bir tanesi de benim. Benimle ilgili kararlarında hangi muhakeme ile verildiği konusunda endişelerim sürekli vardı. Şu an Bolu için söylüyorum, hangi hakime ve savcıya gideceğim konusunda hala endişeliyiz. Çünkü paralel yapı ile ilgili bir mücadele veriliyor. Paralelle mücadelede belki de en dik duran kişilerden biri benim. Ama sanki paralel yapıyla hareket ediyormuşum gibi de algı oluşturuluyor. Hukuk sistemi içerisinde paralel yapı temizlendi mi? Beni yargılayan acaba kim? Benimli ilgili verilen karar doğru mu, yanlış mı, adil mi? Bu konularda belediye başkanı olarak bile güvende olmadığım kanaatindeyim.”