Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, kendisine “diktatör bozuntusu” diyen CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na yönelik tepki çeken sözleri tartışılırken, Diyanet’ten manidar bir hutbe geldi. Diyanet, Cuma hutbesini “Söz Ahlakı”na ayırdı. Hutbede, Hazreti Muhammed’in “Diline sahip ol! Fitneye bulaşma! Günahların için pişmanlıkla gözyaşı dök!” sözlerine yer verildi ve “Adabınla konuş” denildi.
Ali Ekber ERTÜRK / ANKARA
“Şehvet Fetvası” nedeniyle zor durumda kalan Diyanet’e ve Başkan Mehmet Görmez’e sahip çıkılarak, dini kurumların ve kişilerin yıpratılmaması istendi. Peygamber’in, “Kulun kalbi doğru olmadıkça imanı doğru olmaz. Sözü doğru olmadıkça da kalbi doğru olmaz” hadisine de yer veren hutbe şöyle:
DİLİNİZİ KİRLETMEYİN
İslam medeniyeti ahlak, hikmet, irfan, hak ve hakikati izhar eden bir söz medeniyetidir. Sözde öncelikle doğruluğun, sadakatin bulunması gerekir. Söz, hak ve hakikate tercüman olmalıdır. Yalanla, iftirayla zihinler, gönüller, diller kirletilmemelidir. Doğru olmayan sözlerle fesat ve huzursuzluğa sebebiyet verilmemelidir.
ADABINLA KONUŞ
Sözde aranan diğer bir özellik ahlaktır, nezahettir. Sözün bir ahlakı, bir âdâbı vardır. Mümin, konuşmasıyla zarafet ve nezaketini yansıtmalıdır. Onun kelâmı, güzel ve hoş olmalı, insanın gönlüne akmalıdır. Ancak, gönle akabilmesi için söz, samimiyetle, gönülden söylenmelidir.
CEHENNEMDE YANMA
Efendimiz (s.a.s), insanları etkilemek için yapmacık sözler söyleyenleri, ağzını eğip bükerek gösteriş amacıyla söz sarf edenleri Allah’ın sevmediğini haberverir. Müminin insanlara lânet okuyan, kaba, çirkin, kötü sözlerle hakaret eden biri olamayacağını vurgular. Sadaka diye tanımladığı güzel sözün, kişiyi cehennem ateşine karşı koruyan bir kalkan olduğunu bildirir.
DİYANET’İ YIPRATMAYIN
Ne acıdır ki günümüzde büyük ölçüde sözün değeri düşmüş, imaj yüceltilmiş, görüntü ve görsellik öne çıkarılmıştır. Çoğu zaman söz söyleme sorumluluğu göz ardı edilir olmuştur. Sorumsuzca, sonu düşünülmeden söylenen sözlerle nice olumsuzluklara, huzursuzluklara, buhranlara neden olunmaktadır. Sosyal medya başta olmak üzere kimi yayın organlarında gündeme getirilen asılsız sözlerle kitleler etki altına alınmakta ve algılar yanlış yönlendirilmektedir.
“GÖRMEZ’İ DE YIPRATMA
Hiçbir ahlaki değer tanımaksızın, insanların kişilik hak ve onurları hedef alınmakta ve insafsızca zedelenebilmektedir. Daha da ötesi kimilerince zaman zaman hiçbir insani değer gözetilmeksizin türlü iftira ve karalama kampanyalarıyla din ve dini müesseseler itibarsızlaştırmaya çalışılmaktadır. Gayri ahlaki ve gayri vicdani bu tür çabalar, mümin gönülleri derinden yaralamaktadır. Bu asılsız sözlerin, araştırılıp teyit edilmeden dillere dolanması ise ne vahim bir durumdur. Unutulmamalıdır ki bu tür sözleri ortaya atanlar kadar, araştırma gereği duymadan onlara itibar edenler de sorumluluk ve vebal sahibidir.