Baro başkanları, hukukçular, medya önünde sürekli fikirlerini açıklıyor. Beyler ve bayanlar, artık evimiz yanıyor. Ev yanarken bağırmak bir işe yaramaz. Ateş nasıl söndürülür ona kafa yoralım. Ayrıca evimiz yanarken, bağ-bahçe-samanlıklar da kundaklanıyor. Bizler suçüstü yapmak için çalışmalıyız.
AKP eskileri itiraf sırasına girdi. Bu itirafların sizlerin elindeki hukuk kitaplarında bir karşılığı yok mudur?
Oslo görüşmeleri, Habur rezaleti, Dolmabahçe mutabakatı, PKK VE Öcalan’ı öven vekil, bürokrat ve valiler hakkında savcılıklara suç duyurusunda bulunabileceğimiz bir dosya hazırlayın. İlk suç duyurusunu yapın!!. Bizler de bulunduğumuz illerden suç duyurusunda bulunalım.
Türk Ordusu’nun psikolojik operasyon birimini AKP kaldırdı. Böylece; PKK ve öncülerinin rahatça psikolojik operasyon yapmasının önü açıldı. Türk Ordusu adeta hedef tahtası haline getirildi. Genelkurmay Başkanlarından birisi; “Ordu’nun psikolojik operasyon biriminin kapatılmasıyla PKK psikolojik operasyon üstünlüğü kazandı “ diye açıklama yaptı. Bu açıklamayı bulunuz. Hukukta Türk Ordusunun psikolojik operasyon birimini kapatarak PKK’ya üstünlük kazandırmanın karşılığı nedir? Var mıdır? Varsa bu konuyu da dava dilekçesine ekleyin.
Askere operasyon izni vermeyen Vali, Kaymakamlar hakkında suç duyurusunda bulunun. Bizler için de dilekçe örnekleri yayınlayın.
GES Komutanlığı kapatılarak askerin istihbarat alması engellendi. Askeri istihbarat eksikliği nedeniyle verdiğimiz kayıp, PKK’nın hazırlanmasında bilgi zaafı oluşturmuş mudur? Bilmiyoruz.
2008 yılında AKP’nin Milli Eğitim Bakanlığını yapmış olan Erkan Mumcu şöyle bir açıklama yapmıştır:
“Asıl Hedef Türk Silahlı Kuvvetleri ‘dir!
“Bir taşla bir kaç kuş vurulmak istenmektedir, bu kuşlardan bir tanesi de Türk Silahlı Kuvvetleri ‘nin cezalandırılmasıdır. Bu soruşturmayla amaçlanan sonuçlardan bir tanesi de Türk Silahlı Kuvvetleri ‘nin uluslararası güçlerden bağımsız hareket etme eğilim ve arayışlarının cezalandırılmasıdır. Yanlış hatırlamıyorsam 2005 yılı Yüksek Askeri Şurası’nda alınan bir kararla Türkiye ‘de Özel Kuvvetler Komutanlığı daire başkanlığı düzeyinden kolordu komutanlığı çıkartılma kararı alınmıştır, o tarihten bu yana Türk Silahlı Kuvvetleri hedeftir. Çünkü o karar Türkiye ‘de gayri nizami harp kapasitesinin üretilmesini amaçlamaktaydı ve NATO ‘nun dışında bir savunma anlayışını benimseyen belki de örnek kararlardan bir tanesiydi. Bu kararı alanlar, bu kararı alma cesaretini gösterenler, bu anlamda bir örgütlenme, yani Türkiye için bir savunma kapasitesi kurma iradesini gösterenler cezalandırılmak istenmektedir. Soruşturma aynı zamanda bu cezalandırmanın bir aracı, bir sopası olarak da işlevlendirilmek istenmektedir. Bunlar eminim kamuoyunun dikkatini çekmeyecektir, 2-3 kişi fark edecek, geriye kalan bunu unutacak, görmezden gelinecektir, gösterilmeyecektir. Bugün Amasya ‘dayım, tarihe not olmak üzere bu sözleri söylüyorum. Esas mesele Türkiye ‘nin bir milli devlet olarak kalıp kalmayacağı meselesidir. Esas mesele Türk milli devletinin 3 bin yıllık varlığının devam edip etmeyeceği meselesidir. Türk milli devletiyle sorunu olanlar ister İslamcı, ister liberal, ister başka bir şey olsun, bunların hepsi aynı merkezlerden beslenmekte, aynı gayeye hizmet etmekte ittifak içinde olmaktalar. Bunların hepsi, ya etnik, ya kültürel, ya ideolojik olarak Türk milli devletiyle sorunlu kimselerdir. Geleneksel olarak sorunludurlar, secereleri itibariyle sorunludurlar, zihinleri, kültürleri itibariyle sorunludurlar. Bunların Türk milli devletiyle dertleri vardır, ama Türk milli devleti de sahipsiz değildir’.(18.07.2008- Erkan Mumcu)”
Erkan Mumcu’nun bildiğini Erdoğan’ın bilmemesi mümkün değildir. Buna rağmen Türk Ordusu’na yapılan operasyonları desteklemiştir. Devleti yönetenlerin “kandırıldık” diyerek sıyrılması diye bir şey yoktur. Böyle bir açıklamanın bildiğim kadarı ile hukukta da yeri yoktur. O nedenle askere yapılan operasyonlara göz yumduğu, hatta destek verdiği için hakkında suç duyurusunda bulunulmalıdır.
Türk Devleti güvenlik zaafına uğratılmış, Güneydoğu’nun PKK perdesi altında küresel çete tarafından işgal edilmesine göz yumulmuştur.
Türk Devleti’nin terör örgütleri ile irtibatlandırılmasından sorumlu olanlar hakkında da suç duyurusu yapılmalıdır.
Bu süreçte savcılar, hakimler hukuk açısından maalesef sıfırı tüketmiştir. Hiç olmazsa Avukatlar önümüze düşmelidir. Suç duyurusunu malum savcılar işleme koymayabilir. Bu önemli değildir. Yüzlerce suç duyurusu düşmana üstünlük kazandıranların psikolojik durumları için çok önemli bir etki yapacaktır. En azından bundan sonraki ihanet adımlarını o kadar rahat atamayacaklardır.
Ayrıca bu suç duyuruları TARİHE NOT OLARAK kaydedilecektir.
Zahide UÇAR
02.02.2016
Not:
2015 yılında “İngiliz Ordusu sosyal medya timi kuruyor” diye bir haber geçildi.
http://www.ilk-kursun.com/haber/250283/ingiliz-ordusu-sosyal-medya-timi-kuruyor/
Türk Ordusunun da PKK propagandasına karşılık bir medya timi oluşturması hakkında kampanya oluşturalım.
Türk Ordusu’nun psikolojik operasyon birimi acilen “zamanın şartlarına göre güncellenerek” yeniden kurulmalıdır.
İLK KURŞUN