1973’te ilk diplomat cinayetlerini işleyen Gürgen Yanıkyan cinayet günü neden uzun palto ve yün bere giymişti?
27 Ocak 1973 tarihinde Amerikanın Kaliforniya eyaletinin Santa Barbara kentinde iki Türk diplomatı öldüren yaşlı katil Gürgen Yanıkyan da beyaz bere giyiyordu, 19 Ocak 2007’de İstanbul’da gazeteci Hrant Dink’i öldüren genç katil Ogün Samant da beyaz bere giyiyordu. Bu ne anlama geliyordu? Aralarında bir bağlantı olabilir miydi?
Haluk Şahin’in Destek Yayınları’ndan yeni çıkan Unutulmuş Bir Suikastın Anatomisi’nde sorduğu sorulardan biri bu. 424 sayfalı kitapta sorduğu bazı diğer sorular şunlar:
1973 yılında ilk diplomat cinayetlerini işleyerek Ermeni terörüne yol gösteren Gürgen Yanıkyan aslında kimin adamıydı? Arkasında kimler vardı? Cinayetlerden iki ay önce niçin Beyrut, Erivan ve İstanbul’u ziyaret etmişti? Cinayetler için niçin Santa Barbara’nın en lüks otelini seçmişti? Cinayet günü hava iyi olduğu halde niçin uzun palto ve yün bere giymişti? Yanıkyan inceden inceye planlayarak tuzağa düşürdüğü iki Türk diplomatını öldürerek aslında ne yapmak istemişti? Başarılı olmuş muydu?
Haluk Şahin’in “bir borç öder gibi yazdığı kitap” yakın tarihlerde gizliliği kaldırılmış FBI raporlarına, uzun süre kayıp kalmış mahkeme tutanaklarına ve tarih araştırmacılarının son bulgularına dayanıyor. Bu bilgiler ışığında karşımıza çok şaşırtıcı bir katil portresi çıkıyor.
Yanıkyan tipik terörist katillere hiç benzemiyor.
İki Türk diplomatını öldürdükten sonra suçlu bulunup ömür boyu hapse mahkum edilen Yanıkyan’ın Amerika’daki Ermeni toplumu tarafından evliyalaştırılması kitabın en ilginç bölümlerinden bririni oluşturuyor. Yanıkyan 11 yıl hapis yattıktan sonra Kaliforniya valisi Dökmeciyan tarafından affediliyor ve kısa bir süre sonra ölüyor.
Kitabın yazarı Haluk Şahin şöyle diyor:
“Bazı kitapları yazmayı siz seçersiniz, bazı kitaplar ise yazılmak için sizi seçerler. Bu kitap öyle bir kitap; beni seçti. Bana kumpas kurdu da denebilir.”
Cumhuriyet döneminde öldürülen ilk iki diplomattan biri olan 30 yaşındaki Bahadır Demir kitabınn yazarı Haluk Şahin’in arkadaşı. Şahin 34 yıl sonra başka bir arkadaşının, Hrant Dink’in de bir nefret cinayeti sonucu öldürülüşünü çok anlamlı buluyor. “Bahadır sırf Türk olduğu için öldürülmüştü, Hrant da sırf Ermeni olduğu için öldürüldü. “Beyaz bereli katilleri” birbirlerinin düşmanı oldukları iddia etseler de aslında aynı nefret sisinin içinden ateş ediyorlardı, yani bir bakıma müttefiktiler,” diyor.
Odatv.com