Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın muhtarlar toplantısında yaptığı konuşmada öne çıkan satır başlıkları şu şekilde: “Şimdi birileri diyor ki, “Tayyip Erdoğan Türkiye’ni başından giderse terör biter demokrasi gelir” Kandil, Avrupa’daki medya kuruluşları ve eski diplomatlar yani ABD’nin buradaki diplomatları diyor. Bunların hepsi aynı projede aynı misyon için çalışan kişiler. Peki gerçekten de Erdoğan gidince, Türkiye’de terör biter ülkeye demokrasi gelir mi? 2002’den önce Türkiye’de terör yok muydu? Terörün mazisi 35 yılı buldu.
‘TERÖRİST’ DEMEYECEĞİZ DE NE DİYECEĞİZ?
Kızılay’da bomba patlatarak rastgele insanların ölümüne yol açan terör örgütünün demokrasiyle en küçük bir ilişkisi olabilir mi? Buna rağmen terör örgütü yöneticisiyle aynı dili kullanmaktan, aynı yaklaşımı sergilemekten çekinmeyenlere ‘terörist’ demeyeceğiz de ne diyeceğiz?
YAKALADIĞIMIZ SİLAHLARA BAKTIĞIMIZ ZAMAN, YA RUS YA BATININ SİLAHLARINI GÖRÜYORUZ
Yakaladığımız silahlara baktığımız zaman, ya Rus ya batının silahlarını görüyoruz. ABD’nin diğer ülkelerin de silahları var. Bunları konuşmayalım mı? terör örgütlerine nasıl veriliyor? Teröre karşı herhangi bir mücadeleleri var mı? şu anda AB üyesi ülkelerde cirit atıyorlar. Para kaynakları buralarda.
“PKK’YA TERÖR ÖRGÜTÜ DEDİK” TELEFONLA ARIYORLAR BİZİ
“PKK’ya terör örgütü dedik” telefonla arıyorlar bizi, Ankara’da arka arkaya gelen bu terör olaylarından sonra, başınız sağ olsun, geçmiş olsun…güzel de… Hala bunların savunmasını yapan medya organları var. Ülkemizdeki birtakım kifayetsiz muhterisler, Kızılay’daki elim hadiseyi kendi çıkarları için kullanmayı düşünecek kadar zavallıdır, ahlaksızdır, haysiyetsizdir. Hiçbir sıfat, terör örgütü yandaşlığının örtüsü olamaz. Terör tanıtımı derhal yeniden yapmalıyız. Ceza kanunumuzu hemen değiştirmeliyiz. Parlamento bu konuda adımını süratle atmalı.
DOKUNULMAZLIKLAR MESELESİNİ SÜRATLE NETİCELENDİRMELİYİZ PARLAMENTO ADIMINI SÜRATLE ATMALI
Dokunulmazlıklar meselesini süratle neticelendirmeliyiz. Parlamento bu konuda adımını süratle atmalıdır. Yani, bir kişi mi olsun, iki kişi mi olsun? Böyle bir şeyi konuşamayız. Biz, ortaya ilkeyi koymalıyız, ilkeyi. Nedir bu ilke? Benim Kürt kardeşlerimi, vatandaşlarımı sokağa dökmek suretiyle 50-52 kişinin ölümüne vesile olanlar bu ülkede teröre teşvik eden insanlar olarak yargılanmayacak da bu parlamentonun içerisinde gelip boy gösterecek ve bunları bu millet seyredecek öyle mi? Öbür tarafta, arkasında PKK’nın, PYD’nin, YPG’nin olduğunu çok açık net olarak söyleyenler bu ülkede temiz olacak öyle mi? Bunlara karşı parlamento eğer gerekli tavrı ortaya koymazsa bu millet ve bu tarih bu parlamentodan hesabını sorar. Şehitler hesabını sorar. Bu kadar açık.
GÖNDER YARGIYA. YARGI BUNLAR HAKKINDA NE KARAR VERİRSE VERSİN
Bu milletin birliğini, beraberliğini bozanlar, tehdit edenler, kim olursa olsun bunların hesabı bu parlamento tarafından dokunulmazlıklarının kaldırılması suretiyle nereye havale edilecek, yargıya… Gönder yargıya. Yargı bunlar hakkında ne karar verirse versin. Sen siyasetçi olarak görevini yap. Siyasetçinin görevi nedir? Bu kararı alıp gerisini yargıya bırakmaktır. Atılması gereken adım budur. Siyasetçi bunları besleyemez, koruma altına alamaz. Eğer bunlar sürekli hala bu adımları atar, yaptıkları da yanlarına kar kalırsa, terörle mücadelemizde şu anda Güneydoğu’da bu mücadeleyi veren ve orada şehit olan kardeşlerimizin ahı inanın bizi yakar. Kanları yerde kalmayacak.
HÜKÜMETTEN BU ÇERÇEVEDE SURATLA BİR ÇALIŞMA ORTAYA KOYMASINI BEKLİYORUM
Hükümetten bu çerçevede suratla bir çalışma ortaya koymasını bekliyorum. Bugün de kendileri ile özel bir görüşmem olacak.
MİLLET KOALİSYONUNA’ İHTİYACIMIZ VARDIR
Teröre, terör örgütlerine karşı, ülkemize yönelik tüm tehditlere karşı, diğer tüm farklılıklarımızı bir kenara bırakarak, oluşturacağımız bir ‘millet koalisyonuna’ ihtiyacımız vardır. Gelin bu büyük mutabakatı, bu büyük birlikteliği hemen şimdi sağlayalım, canımıza ve istikbalimize kast edenlerin üzerine hep birlikte gidelim. Terör örgütünün yan kolu olarak faaliyet gösteren partinin mensuplarını ben artık meşru siyasi aktörler olarak görmüyorum, kusura bakmasınlar. Dolayısıyla bu çağrım onlara değil diğer partileredir.
TERÖRLE MÜCADELEDE YANIMIZDA OLAN DOSTUMUZDUR, KARŞIMIZDA OLAN DA DÜŞMANIMIZDIR
Terörle mücadelede yanımızda olan dostumuzdur, karşımızda olan da düşmanımızdır. Bunun bilinmesi lazım. Mesele bu kadar açık, bu kadar nettir. Dertliyim, yaralıyım. Bize kimse manda ve himaye edemez. Bu millet en zor zamanında bunu kabul etmedi şimdi hiç etmez.
BODRUM, CUDİ’Yİ, GABAR’I, KANDİL’E Mİ GİDİYORSUNUZ, ORADA DA GÜVENLİK GÜÇLERİMİZ ARKANIZDA
Boşuna uğraşıyorsunuz, bak inlerinize girdik, bodrum, nereye kaçarsanız kaçın sizi askerimiz, polisimiz, korucumuz oralardan bulup çıkartacak gereğini yapacaktır. Dağlardaki mağaralara nereye girerseniz girin, bırakın Cudi’yi, Gabar’ı, Kandil’e mi gidiyorsunuz, orada da güvenlik güçlerimiz arkanızda. Çünkü bu şehitlerin bedelini ödeyeceksiniz, bunun lamı cimi yok. Yok özyönetimmiş yok buymuş böyle bir şey yok. Tek devlet. Size her türlü imkan verildi. TBMM’ye girdiniz…
ERDOĞAN GİTSİN” DEMEK, ‘BİZİM TÜM SİYASETİMİZİ, DEVLETİMİZİN TEK OLMASI ANLAYIŞI YIKILSIN’ DEMEKTİR
“Tayyip Erdoğan gitsin” demek, ‘Bizim tüm siyasetimizi, tüm çalışmalarımızı, üzerine bina ettiğimiz milletimizin, bayrağımızın, vatanımızın, devletimizin tek olması anlayışı yıkılsın’ demektir. Asıl mesele şahsım ile değil. Bu kardeşiniz 62 yaşını geride bıraktı. Allah ömür verdikçe hizmet etmeye devam edeceğim.
HİÇ KİMSE NEFSİ MÜDAFAA HAKKIMIZI KULLANMAKTAN BİZİ ALIKOYMAZ
Demokratik bir mücadele değil, varlığımıza yönelen bir saldırı var. Hiç kimse nefsi müdafaa hakkımızı kullanmaktan bizi alıkoymaz. Ne kadar farklı isimler altında olan terör örgütleri varsa şimdi ortak hareket etme kararı aldılar.
HİÇ KİMSE, ÖLÜM TÜRKÜLERİ EŞLİĞİNDE HALAY ÇEKENLERİ BİZE DEMOKRASİ HAVARİSİ OLARAK GÖSTEREMEZ,
Bundan sonra hiç kimse, ölüm türküleri eşliğinde halay çekenleri bize demokrasi havarisi olarak gösteremez, dayatamaz. Çünkü hepsinin de gerçek yüzleri, gerçek niyetleri ortaya çıktı. Terör örgütünün pervasızlığı gücünden değil, acziyetinden kaynaklanıyor.
SURİYE’DE İSTEDİĞİNİ ELDE EDEMEYEN, TERÖR ÖRGÜTÜ, RASTGELE SALDIRILARLA AHLAKSIZ KOZUNU OYNUYOR
Suriye’de istediğini elde edemeyen, sınır ilçelerimizde başlattığı kalkışma teşebbüsü hüsranla sonuçlanan, bölge halkından yüz bulamayan terör örgütü, rastgele hedeflere yönelik saldırılarıyla son ve en ahlaksız kozunu oynuyor. İnşallah gerekli tedbirlerin süratle alınmasıyla bu oyunu da boşa çıkaracağız. Bu bombalarla onlar bizim canımızı yakıyor olabilir ama inanın biz onları tamamen imha ederek şehitlerimize, gazilerimize, onların geride kalan yakınlarına karşı mahçup olmayacağız.
KÖŞE YAZARIYMIŞ SENİN KALEMİN TERÖRİSTİN YANINDA YER ALIYORSA SEN BENİM KARŞIMDASIN
Son saldırılardan sonra terör örgütüne karşı en küçük bir merhametimiz, en küçük bir müsamahamız olamaz. Aksi yönde mesajlar verenler olabilir ve bu verenleri de terör örgütüne hizmet edenlerin safında gördüğümü ayrıca belirtmek istiyorum. Efendim, “köşe yazarıymış, düşüncesini belirtiyor” ne olursan ol, beni bağlamaz. Eğer senin kalemin teröristin yanında yer alıyorsa sen benim karşımdasın. Gün, mücadele günüdür, gün zalimlerin üzerine en sert şekilde gitme günüdür. Yeni bir İstiklal Marşı yazmayacağız. Mesajlarını her gün tekrarlamaktan geri durmayacağız.” Erdoğan konuşmasının sonunda İstiklal Marşı’nın bir kısmını okuyarak konuşmasına son verdi.