“Erdoğan niye hep sinirli konuşuyor?”
“Erdoğan neden hep atarlanıyor?”
Nereye gitsem Erdoğan’ın tavırlarına ilişkin sorulara muhatap oluyorum.
“Kayıp Sicil” kitabımda Erdoğan’ın hayatını yazdığım için hakkındaki her soruyu yanıtlayacağım düşünülüyor. Oysa…
Bazı sorular uzmanlık istiyor. Örneğin…
Geçtiğimiz günlerde aldığım mektubu sizlerle paylaşmak istiyorum…
Bakın bir tıp hekimi ne diyor:
“Kayıp Sicil isimli kitabınızı büyük bir ilgiyle okudum. Bir tıp doktoru olarak kitabınızın 129-131. sayfalarındaki Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ınsağlığıyla ilgili tespitleriniz ve bu konudaki talepleriniz özellikle ilgimi çekti.
Kitabınızda, Sayın Cumhurbaşkanımızın hipoglisemi, beyin içinde astrositoma (iyi huylu bir tümör), epilepsi (sara hastalığı) ve sindirim siteminde kalın bağırsağın bir kısmının alınmasını gerektirecek bir hastalığın olduğuna dair iddiaların var olduğunu; sağlık durumunun kamuoyuna açık bir şekilde açıklanması gerektiğini belirtmişsiniz.
Kitabınızda yer alan iddialar ve taleplere istinaden çok önemli bir noktayadeğinmek istiyorum. Fakat bu önemli meseleyi yazmadan önce şunu yazmalıyım:
Kişisel sağlık verilerinin gizli tutulması kişinin temel hak ve özgürlüklerinden biri olup, herkesin özel yaşamına olduğu gibi sağlığına da saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır.
Ulusal ve uluslararası sağlık hukuku mevzuatı ve tıp mesleği etik kuralları gereği hekimler, hastasından mesleğini uygularken öğrendiği sırları,hastasının ölümünden sonra bile gizli olarak korumak zorundadır. Hasta bilgileri ancak hastanın açık izni veya mahkemenin kesin isteği üzerine açıklanabilir.”
Peki…
Mevzubahis olan ülkeyi yöneten kişi ise ne olacak?..
Erdoğan’ın ilaçları
Doktor sorumun yanıtını da vermiş mektubunda:
“Şahsi görüşüm, Sayın Cumhurbaşkanımızın sağlığı ve hasta hakları mahremiyeti; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının kendilerini yönetmeleri için seçtikleri kişilerin sağlık durumlarının, ‘sağlıklı karar vermeye engel bir durum taşımadığını’ bilme hakkı ile birlikte değerlendirilmesi gereken çok hassas bir konudur.
İddia edildiği üzere Sayın Cumhurbaşkanımız’da epilepsi hastalığı mevcut ise,kullandığı/kullanmak zorunda olduğu ilaçlar, olası nöbetleri engellemek için yapılan doz ve kombinasyonlardaki değişiklikler, diğer muhtemel hastalıkları için kullandığı ilaçlar ve/veya bitki kürleriyle yapabileceği etkileşimler, her gün vermekte olduğu hepimizi ilgilendiren önemli kararları etkileyebilecekciddi yan etkiler yaratabilir.”
Meselenin bam teli burası.
Erdoğan hangi hastalıkları için hangi ilaçları kullanıyor? Ve bunun yan etkileri ne?
Doktorun mektup yazma amacı buydu:
“Epilepsi hastalığı iddiası, kaçınılmaz olarak akla şu soruyu getirmektedir: ‘Ülkemizin en önemli siyasi liderinin o gün kullanmak zorunda olduğu ilaçlar (eğer gerçekten var ise), o günkü davranışlarını ve kararlarını etkileyebilir mi?’
Epilepsi hastaları, en azından belli dönemlerde, nöbetlerin tekrarlamasının önüne geçmek için verilen belli ilaçları kullanmak zorundadır.
Epilepsi ilaçları;
– davranış değişikliklerinden kişilik bozukluklarına,
– depresyondan maniye (taşkınlık coşkunluk),
– halüsinasyonlardan (gerçekte olmayan ancak kişinin algıladığını sandığı durum) şizofrenik bozukluklara (kişinin gerçekle bağının kopması),
– anksiyeteden (endişe) düşmanca davranışlara,
– öforiden (aşırı haz) intihar eğilimine kadar çok geniş bir yelpazede ciddi psikiyatrik yan etki profiline sahiptir.
Bu yan etkiler, epilepsi ataklarının mutlak baskılanması gerekliliğinde,ilaçların dozlarının arttırılması ve/veya birden çok ilacın bir arada kullanılması anlamına geldiğinden, çok daha sık ve ağır olarak kendini gösterir.”
Sara hastalarının kullanmak zorunda olduğu ilaç ve ilaçların yan etkileri nedir?
Psikolojik etkileri
Sara hastalarının konvülsiyon (nöbet) geçirmelerini engellemek için en sık verilen ilaçlar ve bu ilaçların (sadece) psikiyatrik yan etkileri şunlardır:
Valproik asit: Depresyon, sinirlilik, düşünce bozukluğu, ruh halinde dalgalanma, psikotik reaksiyon, davranışlarda değişiklik, intihar düşünceleri.
Lamotrigin: Anksiyete, depresyon, görsel halüsinasyonlar, uyku bozukluğu,intihar düşünceleri.
Gabapentin: Depresyon, düşmanca davranış, düşüncede bozulma, ruh hali dalgalanmaları, hiperaktif davranış, intihar düşünceleri.
Karbamezapin: Mani, ajitasyon (tutarsız heyecan), psikotik bozukluk, intihar düşünceleri.
Fenitoin: Anormal davranış, ajitasyon, deliriyum (ani bilinç bulanıklığı), sinirlilik, halüsinasyonlar (görsel, işitsel ve duysal), ani psikotik bozukluk,intihar düşünceleri.
Pregabalin: Anormal düşünce, öfori, intihar düşünceleri.
Levetirasetam: Agresif (saldırgan) davranış, ajitasyon, anksiyete, apati (çevreye anormal derecede kayıtsızlık), depersonalizasyon (kişinin bedeninden ve düşüncelerinden kopması), depresyon, duygusal değişkenlik,düşmanca davranış,
sinirlilik, kişilik bozukluğu, intihar düşünceleri, intihar girişimi…
Bu köşede hep yazdım…
“Kayıp Sicil” kitabımda
yazdım…
Şimdi de tekrarlıyorum:
Türkiye’yi yöneten kişinin sağlığı, hepimizin sağlığı açısından son derece önemlidir.
Kamu yararı gereği Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağlık durumu kamuoyuna açıklanmalıdır.