Ünlü bir Çin atasözü der ki; “Çan çin çon…
“Türkçe mealini şöyle ifade edebilirim; Tüpten çıkan macun tekrar o tüpün içine sokulamaz.Geri dönüşü olmaz.
Yargının, önceki gün MHP için verdiği “kurultay yapılsın” tarihi kararı, bana bu ünlü ve de ilmi Çin atasözünün ne kadar gerçekçi olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Gelgelelim!.. İlimden ,akıldan ve gerçekçilikten zerre nasibini almayan zavallılar hala macunu tüpün içine nasıl sokarız diye canhıraş bir şekilde debeleniyorlar…
Bilimsel yapılan tüm deneyler diyor ki; “Olmaaz. Macunu tekrar sokamazsınız tüpün içine.
“Tecrübe diyor ki; “boşa uğraşmayın bilimsel gerçeklere aykırı yapılan tüm çabalar insan sağlığına da büyük zarar verir.
“Sınıfta kaldılar. Tasdiknameleri de onaylandı!..
Hala akıllanamadılar…Havuz medyasında çırpınıyorlar. Sarayı su yolu haline getirdiler..Saray Kurulu kararı ile “acaba kurtarabilir miyiz” diye yapamayacakları numara yok!..
Fakat Çin’li hükmü koymuş bir kere; “Çan çin çon…”Hem bu ünlü Çin atasözü sadece bilimsel deneyler için değil günlük yaşamımızın her alanda çok geçerli.Mesela; Hakem son düdüğü çalınca maç biter. “Ya ben ne kadar güzel oynuyordum. 90 dakika daha uzatırsak kesin maçı alırdık” diyen hocaya taraftarlar çok kızar, “neredeydin? 90 artı 10’da bile takımı sahada gezdirdin” diye yuh çekerler.
Hatun,yemeği pişirirken tuz yerine şeker atmışsa,geri dönüşü yoktur.Mecbursunuz, çöpe döker yeni bir yemek istersiniz.
52 beden giyen adama terzi kendisine teslim edilen kumaştan 42 beden takım elbise yaptıysa ne olur?..
Terzi,”abi özür dilerim. Ben bu takımı bozayım da 52 beden yapayım” diyebilir mi?.. İmkanı var mı?..
Petrol istasyonundaki pompacı, benzinli arabanızın deposunu mazot ile doldurursa; o arabaya ne olur?..
Pompacı “abi dalmışım kusura bakma.Hallederiz abi!.. Ben şimdi depoyu boşaltır yerine benzin doldururum” dese ne yaparsınız?..Bir çekici çağırıp,arabayı sanayiye götürmekten, motoru temizletmek için ustaya teslim etmekten başka çareniz kalır mı?..
Örneklerde görüldüğü gibi hayatın her evresinde “çan çin çon”…
Veya; teslim olacaksınız kaderinize!..
***
Pazar yazımıza, merak ettiğiniz “Ankara kulisi” havadisleri ile devam edelim;
*Saray, yargının MHP kararına çok fena sinirlendi. Yeni arayışlar çerçevesinde planlar güncelleniyor!..
*Saray, Rezza Zarrab olayının büyütülüp konuşulmaması için havuz medyasına ve partiye talimat geçmiş. Ancak, Ahmet Hoca ve yakın çevresi “….Bankası 2012 yılında 1.9 milyar Dolar cezaya çarptırıldı. Bu olayda anlaşma yoluyla gerçekleşti. İnanılmaz bir rakam karşımıza çıkabilir” diye konuşuyorlarmış…
*Taşeron işçiler ile ilgili düzenlemeyi damat Berat Albayrak Bakanlar Kurulu’nda çok geç imzalamış. Bunun anlamı “Reis bu düzenlemeyi istemiyor” demekmiş. Ahmet Hoca, MKYK’daki gibi restleşme beklemiş ancak Berat Albayrak restleşme yapmayıp imzalamış.
*” Reis”, Selahattin Demirtaş’tan hiç haz almıyormuş özellikle hemen onun dokunulmazlığının kaldırılması talimatı vermiş.
*Ahmet Hoca, sadece HDP’lilerin dokunulmazlılarının kaldırılması noktasında direniyormuş. “Bizi AB nezdinde zor duruma sokar” görüşünde ısrarcıymış.Saray “oyalama yapmayın” talimatı vermiş.
*Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un hızlı kadrolaşmasından dolayı Ahmet Hoca çok sıkıntılıymış. Davutoğlu, bu yüzden bazı atamalarına onay vermiyormuş.
*”Reis”ten sonra Ahmet Davutoğlu ABD’ye gidebilir ve Obama ile görüşebilirmiş. Bu yönde gizli gizli bir hazırlık varmış. Ahmet Hoca,en kötü ihtimalle Biden ile görüşmeyi planlıyormuş.
*Saray, ağırlıklı olarak Davutoğlu taraftarı gözüken bir gazeteye reklam verenleri tek tek aratıp tehdit ediyormuş. Gazetenin artan tirajına çok bozuluyorlarmış.
Ankara için; Çan çin çon vakti!..
yeniçağ