Fethullah Gülen’in devleti ele geçirme kumpaslarını yazdığımda çok kişi bana karşı çıktı. Hep, “yurt dışında açtığı okullarla Türkiye’yi tanıtıyor”
retoriği yaptılar.
Dün kimseye anlatamadık.
Bugün gerçeği biliyorlar.
Fakat…
Geçtiğimiz aylarda Erdoğan-Davutoğlu arasına “kara kedi” girdiğini yazdım.
Yine kimseyi inandıramadım.
Bugün… Erdoğan cephesinin, Davutoğlu’na karşı harekete geçtiğini yazıp söylüyorlar.
Demek “kara kedi” ortaya çıktı. Ve…
Geldiğimiz yer şurası oldu:
Kim kazanır: Erdoğan mı? Davutoğlu mu?
Bu sorunun yanıtını şöyle vereyim:
Mahinda Rajapaksa (d. 18 Kasım 1945) kim bilir misiniz?
Bilmezsiniz.
Seylan çayını bilirsiniz.
Rajapaksa, işte bu çayın anavatanı Sri Lanka’nın “Uzun Adamı” idi. Recep Tayyip Erdoğan gibi boyu uzundu.
Yıl, 2002.
İttifakların oluşturduğu “Birleşik Halk Hürriyeti”nin lideri oldu.
Arkasında halk ve medya desteği vardı.
Seçim öncesi hakkında yolsuzluk iddiaları çıktı. Mahkeme suçlu olduğuna karar verdi. Dosya yüksek mahkemede beklerken/bekletilirken ne oldu dersiniz?
Rajapaksa, 6 Nisan 2004’te başbakan oldu.
Ancak işi kolay değildi; ülkede iç savaş vardı.
20 milyonluk Sri Lanka’nın etnik dağılımda Budist Singalalar yüzde 74 gibi ezici çoğunluğa sahip.
Ülkede Tamiller de vardı: Hint Tamiller yüzde 4.6 ve Sri Lankalı Tamilleryüzde 3.9.
Kimi Tamiller ayrılmak, bağımsız devlet olmak istiyor.
Silahlı mücadeleyle amaçlarına ulaşacaklarını düşünen kimi Tamiller, Tamil Elam Kurtuluş Kaplanları ya da bilinen adıyla Tamil Kaplanları örgütünü kurdu. Ki, canlı bombaları ilk kullanan bu örgüttü.
Sri Lanka, 1976 yılından beri iç savaş yaşıyordu.
Rajapaksa, Tamil Kaplanları’nı yenebilecek miydi?..
Devam edelim…
Oğlunu milletvekili yaptı
Sri Lanka’da Fransız tipi yarı başkanlık sistemi vardı.
Mahinda Rajapaksa’nın aklı fikri “başkan/cumhurbaşkanı” olmaktaydı.
Ve… 19 Kasım 2005’te cumhurbaşkanı oldu.
İlk yaptığı da Tamiller ile oturduğu “açılım masasını” yıkmak oldu.
Tamillere savaş açtı.
Medyaya savaş açtı.
Muhaliflere savaş açtı.
Ortaya attığı mega projeleriyle övündü.
Yaptırdığı duble yollarla övündü.
Hukuku ayakları altına aldı.
Bu arada yaptığı hırsızlıklar uluslararası kamuoyunun diline düştü. Ailesiyle birlikte 18 milyar dolar çaldığı WikiLeaks belgelerinde yer aldı.
Sri Lankalılar -herhalde- “çalıyor ama yapıyor” diyerek 2010 seçiminde yineRajapaksa’yı seçti. (“Bilgisayarlarda hile yapıldı” dendi ama pek dinleyen olmadı.)
Bu seçimle “Uzun Adam”ın özgüveni tavan yaptı; otoriter oldu.
Oğlu Namal’ı milletvekili seçtirdi.
Ağabeyi Chamal’i zorla Meclis Başkanı seçtirdi.
Kardeşi Basil’i Ekonomi Bakanı yaptı!
Zaten yeğeni Shasheendra Rajapaksa 2009’den beri Baş Bakanı idi!
Yani…
Tüm sülalesi “iş” başındaydı; “götürü” usulü çalışıyorlardı!
Mahinda Rajapaksa batıl inançlıydı; okunmuş giysiler giyiyor; her yerde büyü aratıyordu. Kararlarını astrologlara danışıyordu. (Böyle birine ABD Columbia Üniversitesi “fahri doktor” unvanı verdi!)
Her dakika eline geçirdiği televizyon ekranlarındaydı.
“Babamız” yazısı bulunan fotoğrafları ülkenin her yerindeydi.
Adı, başta havaalanı olmak üzere her yere verildi.
Seçmenleri Rajapaksa’ya “Kral” diyordu artık.
Diyeceksiniz ki…
“Tamam anladık bu ‘Uzun Adam’ı. Sen meseleyi Erdoğan-Davutoğlu kapışmasına getir; kim kazanır?”
Yazayım…
Kardeşi Bakan hapiste
Tarih: 21 Kasım 2014.
Sri Lankalı bu “Uzun Adam” Rajapaksa, kendine çok güvendiği için erken seçim kararı aldı.
Bu arada sürpriz bir gelişme oldu.
Dört yıldır Sağlık Bakanlığı görevini sürdüren Maithripala SirisenaCumhurbaşkanlığına aday olduğunu açıkladı.
Herkes güldü.
Herkes dalga geçti.
Rajapaksa taraftarları tarafından “hain” diye itham edildi.
Medya önemsemedi bu adaylığı.
Kimse artık bir diktatör olan Rajapaksa’nın yenileceğini düşünmüyordu.
Sirisena, kampanyasını sessizce yürüttü.
Sadece “istikrar” dedi. Ülkenin, hırsızlıkla, iç savaşla çok yorgun düşürüldüğünü söyledi.
Sonuçta…
Sandıklar açıldı:
Rajapaksa: Yüzde 47.58
Sirisena: Yüzde 51.28
“Uzun Adam” yenildiğini kabul etmek istemedi. Başsavcıyı ve Ordu’yu devreye sokmaya çalıştı. Destek bulamadı. Cumhurbaşkanlığını kaybetti.
Sonra… Başbakanlığı soyundu. Yine yenildi.
Bugün… Rajapaksa Ailesi mahkemeler önünde hırsızlıklarının hesabını veriyor. Ekonomi Bakanı Basil cezaevinde!
Ailenin rezillikleri her gün Sri Lanka medyasının gündeminde.
Merkez Bankası aracılığıyla kara para akladıkları bile ortaya çıktı!
Dün “Kral” ya da “Babamız” diyenleri hemen hepsi Sirisena’nın safına geçti.
Bir dönemin yenilmez “Uzun Adam”ı Rajapaksa’nın, ne zaman cezaevine gireceği konusunda bahisler yapılıyor.
Şimdi…
Gelelim bizim ülkemize…
Soruluyor ya; Erdoğan mı yoksa Davutoğlu mu kazanır?
Politika tarihi göstermiştir ki, yenilmez denilen nice liderler gün gelir ne hezimetlere uğrar!
Siyasette tek yenilmeyenler; cebi için değil, halkın refahı için çalışan politikacılardır.
Erdoğan mı, yoksa Davutoğlu mu kazanır sorusunun yanıtı bu cümle içindedir.