“Bir siyasi partinin kongre yolculuğu bizim iç işimiz. MHP’nin iç işlerine özellikle, bilhassa Cumhurbaşkanını çok fazla sevdiğin iddia eden, hatta o kadar çok seviyorlar ki çıkıp çıkıp sayın Ahmet Davutoğlu’nu da ‘Bununla olmuyor’ şeklinde eleştiren medya topluluğunun MHP’nin bu derecede iç içişlerine müdahil olması, dahil olması ve Adalet Bakanı’nın yaptığı o konuşmayla ihsası rey beyanında bulunması, hiç eşi benzeri bulunmayan abuk, tuhaf bir dönem yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz. Bizim delegelerimizin karar vereceği konuda, MHP delegelerinin yerine düşünüp onlar adına ‘Şöyle olmalıdır’ diyen AKP mensuplarının bir kısmı ve yandaş- candaş medya mensuplarını anlamak mümkün değil.”
‘ÇOK AYIP BİR HADİSE’
Ak Parti’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan da dahil olmak üzere yönetici kadrolarının her konuda ‘edep’ ve ‘haya’ diye iki kavramdan bahsettiğini dile getiren Akşener, “Ben buna siyasi nezaket ve ahlakı ekliyorum. Bu ne edebe, ne hayaya ne de siyasi nezakete sığmayan çok ayıp bir hadisedir” diye konuştu.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın Ankara 12’nci Sulh Hukuk Mahkemesi’nin kararı sonrası açıklamalarını ‘skandal’ olarak değerlendiren Akşener, ifadelerin sürece apaçık müdahale olduğunu savundu, “Çok ayıptır, terbiyesizce bir davranıştır” dedi.
MHP’nin 15 Mayıs’ta tüzük kurultayını toplayacağını belirten Akşener, partisindeki bu sürecin artık milletin iradesinin gidişata ‘dur’ demesi halini aldığını söyledi. Akşener, “Ha bire milli irade diyenlerin milli iradeyi bu şekilde tahkir etmesi de ayrı bir soru işaretidir” dedi. Akşener, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Milli irade yürüyüşe geçti. Bu bir milli irade yürüyüşü haline geldi. Bu bir halk yürüyüşü haline, millet yürüyüşü haline geldi. Dışardan bu kadar müdahale olunca, insanlar, milletimiz feraset ve irfanıyla ‘Bu kadarı da olmaz’ diyerek destek verme durumunda oldular. Artık salona sığmıyoruz. Mitinge, açık hava toplantılarına dönüyor bu iş. Bu bir yeni baştan millet yürüyüşü, millet hareketi haline dönmüştür. Zaman zaman bizim partimizde şöyle sloganlar atılır, önce ‘Devletin başına Devlet gelecek’ dedik hep beraber. Sonra geçen birkaç arkadaş da ‘Devletin başına Meral gelecek’ dedi. Ben de ‘Devletin başına Meral gelmeyecek, devletin başına millet gelecek’ dedim.”
İktidarın kimsesizlerin kimi olmak, kavruk Anadolu çocuklarının temsilcisi olmak iddiası taşırken bugün kendilerinin birer oligarka dönüşürken oligarşik yapı oluşturduğunu iddia eden Akşener, “Kavruk Anadolu çocuklarının yanında olmak, onların hakkını korumak üzere yola çıkıp o kavruk Anadolu çocuklarının iş başına getirdiği muhteremler şu anda dar oligarklar ve oligarşik sistem içine Türkiye’yi itti” dedi.
Milletin bu süreçten çıkış noktası olarak MHP’de başlayan süreci takip ettiğini belirten Akşener, 15 Mayıs’ta kongrenin toplanacağını, ancak sürecin karşılıklı psikolojik harp sistemi içinde geçtiğini söyledi. Akşener, süreçte kendilerine desteğin kartopu gibi başlayıp çığa dönüştüğünü de söyledi.
Basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da eleştiren Akşener, Filistin, Mescid-i Aksa ve Gazze’nin çeşitli pazarlıklarda terk edilip bırakıldığını iddia etti. Akşener, “Rabia vardı ne oldu? Katar’da Suudi sofralarında bırakıp geldiler. Filistin ve Gazze, İsrail’le müzakere masasında bırakıp geldiler. Ortadoğu en iyi bildikleri alandı. IŞİD Kilis’e bomba atıyor. Dünya liderliğinden 5 kilometre öteye uçak kaldıramayan bir duruma düşüldü” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “1919’dan başlayan tarih anlayışını reddediyorum” sözlerini de değerlendiren Akşener, söz konusu ifadelerin Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın laiklik çıkışıyla birlikte değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Akşener, “Bunların hepsinin şuur altında Cumhuriyet alerjileri var. Bitiremediler şu alerjiyi. 14 senedir bu Cumhuriyetin verdiği nimetlerle bu ülkeyi yönetiyorsunuz” dedi.
BURDUR’DA PARTİLİLERLE BULUŞTU
MHP Genel Başkan Adayı Meral Akşener, karayoluyla geldiği Burdur’da İnsuyu mevkiinde İl Başkanı İbrahim Sakızcı ve partililer tarafından karşılandı. Kalabalık araç konvoyu eşliğinde kent merkezindeki bir otelde dinlenen Meral Akşener, Burdur Belediyesi Konferans ve Sergi Salonu’nda partililere seslendi. Akşener, “MHP’deki kongre süreci ile ilgili bir yola çıktık. Bu yol MHP’nin 1 Kasım’da aldığı sonucu kabul etmeyen, bu sonucun MHP’nin potansiyelini yansıtmadığına inanan daha büyük bir potansiyele ülkücü iradenin, MHP mensuplarının layık olduğunu kabul eden bir yoldur” dedi.
‘GENEL MERKEZ ‘SABIR YA HACI’ DURUMUNDA’
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Ak Parti hükümetine yönelik eleştirilerde bulunan Meral Akşener, “Uzunca zamandır herkes bize laf söylüyor. Genel merkez devlet adamlığı konusunda ordinaryüs profesörlerden oluştuğu için ‘sabır ya hacı’ durumunda. Tek alkışlandığımız yer sokaktan çekilen ülkücüler. Ülkücüler neydi ki sokaktan çekildi? Ülkücüler önüne gelene yumruk, tokat mı atıyordu ki terbiye edildiler? Tek alkış yerinin bu olduğu bir sistemi reddediyorum” diye konuştu.
‘ŞÖYLE TIRNAK İÇİNDE REİS’
Bahçeli’ye yönelik, “7 Haziran’da ‘Ver Bilal’i, al iktidarı’ dediniz. Bir iktidar olma hayalini, milletin bize verdiği görevi ortadan kaldırdınız. ‘Ver Bilal’i al iktidarı’ sözünüz hala geçerli mi? Bunların hiçbiri geçerli değilse reisten özür dilediniz mi?” diye konuşmasını sürdüren Meral Akşener’e salondaki bir partili ‘Reis deme’ diye seslendi. Bunun üzerine Akşener, şöyle devam etti:
“Öyle diyorlar öyle, şöyle tırnak içinde reis. Reis bize ait bir şey değil mi? Bak onu bile çalmışlar be. Onu bile çalmışlar. Tamam bir daha demeyeceğim. Neden demeyeceğim biliyor musunuz, şimdi bu gazeteciler reis diyorlar da onu bile bizden aşırmışlar, onu fark etmemiştim. Bundan sonra zinhar demek yok. Buradan hep birlikte, bir ağızdan hem AKP’lilere, hem saraya, hem genel merkeze vallahi de billahi de ant olsun, şart olsun MHP’yi AKP’nin arka bahçesi yapmayacağız. Yaptırmayacağız.”