CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP’de yaşanan kongre süreciyle ilgili konuşarak, “23 milyon kişinin iradesini kapının önüne koydular. 23 milyon vatandaşıma sesleniyorum. Senin oylarının bir kişinin gözünde değeri sadece kocaman bir sıfırdır. Bir kişi çıktı. Senin iradeni sıfırladı ve senin seçtiğin başbakanı ertesi gün kapının önüne koydu. Bu bir saray darbesidir. Darbeyi hazırlayan bellidir. Darbeye koşulsuz uyan da bellidir” dedi.
“DARBEYİ HAZIRLAYAN DA DARBEYE KOŞULSUZ UYAN DA BELLİ”
AKP’de yaşanan kongre sürecine değinen Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na yapılanları eleştirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Meşru bir hükümetimiz vardı. Halkın oyuna gidilmiş. Adalet ve Kalkınma Partisi ve onun genel başkanı Sayın Davutoğlu, 23 milyon 531 bin 552 oy alarak Ankara’ya gelmişti. Anayasa’ya, yasalara uygun, geleneklerimize uygun olarak geldi başbakanlık koltuğuna oturdu. Peki ne oldu da 4 Mayıs’ta Sayın Davutoğlu kapının önüne kondu? Hangi demokratik kuralın gereği yapıldı bu? Hangi Anayasal ölçüler içinde yapıldı bu? Bunlar daha düne kadar milli irade demiyorlar mıydı? 23 milyon kişinin iradesini kapının önüne koydular. Kim yaptı bunu? 1 kişi. Şimdi ben 23 milyon vatandaşıma sesleniyorum. Senin oylarının bir kişinin gözünde değeri sadece kocaman bir sıfırdır. Sen inanarak sandığa gittin. Kendi genel başkanını seçtin. Başbakan olduğunda çıktın sokaklarda eğlendin. Ama bir kişi çıktı. Senin iradeni sıfırladı ve senin seçtiğin başbakanı ertesi gün kapının önüne koydu. Bu bir saray darbesidir. Demokrasilerde yoktur böyle bir şey. Darbeyi hazırlayan bellidir. Darbeye koşulsuz uyan da bellidir. ‘Yeter seni kapının önüne koyuyorum’ diyen kişi, buna demokrasi adına, kendisine oy veren 23 milyon kişi adına direnmeliydi. ‘Beni sen seçmedin, beni 23 milyon kişi seçti ve bu koltuğa getirdi’ demeliydin sen. O da darbeye teslim oldu. Böyle bir anlayışı asla kabul etmiyoruz”
“BU OLAY BİR PARTİNİN İÇ MESELESİ DEĞİL, DEMOKRASİ MESELESİDİR”
AKP’de yaşanan sürecin parti iç meselesi değil, demokrasi meselesi olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, Başbakan Davutoğlu’nun hemşehrileri Konyalılara da seslenerek, “Siz Sayın Davutoğlu’nu seçmek için gece gündüz çalıştınız. Kapı kapı dolaştınız. Başbakan olduğunda çıktınız, Konya’nın bütün caddelerinde şarkılar söylediniz. Sevindiniz. Darbe sonrası Davutoğlu, Konya’ya geldi. Onu kucakladınız. Şu soruyu Sayın Davutoğlu’na sorun lütfen. ‘Biz seni seçtik. Gecemizi gündüzümüze kattık. Seni başbakan yaptık. Neden bir kişinin iradesine teslim oldun?’ diye sorun lütfen. Bunu sorduğunuz andan itibaren demokrasinin kapısını açmış olursunuz. Bu olay bir partinin iç meselesi değildir. Bu bir demokrasi meselesidir. Anayasa meselesidir. Seçimle gelen bir başbakan, bir meşru hükümete karşı sarayda oturan bir kişi darbe yapacak. Darbelerden bıkmadı mı bu millet” dedi.
“ONLARIN SÖYLEDİĞİ İLERİ DEMOKRASİ BİR DİKTATÖRE TESLİM OLAN SİYASAL PARTİ”
AKP’li milletvekillerini de yaşanan sürece tepkisiz kalmakla eleştiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Daha acı olanı koskoca Adalet ve Kalkınma Partisi, 14 yıldır ülkeyi yöneten parti, bir kişinin iki dudağını kendisini hapseden parti sen mi bu ülkeye demokrasiyi getireceksin? Sen neden çıkıp milletin önüne ‘Ey Cumhurbaşkanı, 23 milyon kişinin oylarıyla iktidar olan bir partinin başbakanını kapının önüne koyamazsın’ neden diyemiyorsun? Neden bu cesareti gösteremiyorsun? Eğer bir kişinin iki dudağına hapsetmişse bir parti, o parti; parti değildir. O partinin demokratik inançları da demokrasi de yoktur. Daha düne kadar ileri demokrasi getireceğiz, diyorlardı. Onların söylediği ileri demokrasi bir diktatöre teslim olan siyasal partidir”
“ARKADAN HANÇERLEME BUNLARIN GELENEĞİNDE VAR”
CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Bütün bunlar bir diktatöre yasal zemin hazırlamak için yapılıyor. ‘Ben Anayasa’ya uymuyorum’ diyor. ‘Ettiğim yemine de uymuyorum’ diyor. ‘Her ne kadar namusum ve şerefim üzerine yemin ettiysem de namusu ve şerefi zaten çöp sepetine attım’ diyor. ‘Ne demek milletin değerleri? Değer sadece bana özgüdür, milletin hiçbir değeri yoktur’ diyor. Böyle bir tabloyla karşı karşıyayız. Önce hükümeti halletti. ‘Gel’ dedi. Tıpış tıpış gitti. ‘Seni kapının önüne koyuyorum’ dedi. ‘Emredersin’ dedi. Böyle bir yapıyı askeri darbeler döneminde bile görmedik. 28 Şubat döneminde de benzer tabloyla karşılaştık. Ama bu tablo oradan çok daha ağır. Neden? Çünkü yol arkadaşı dediği, refiği dediği kişiler tarafından arkadan hançerlendi. Kim? Davutoğlu. Arkadan hançerleme bunların geleneğinde var zaten. Rahmetli Erbakan’ı da arkadan hançerlediler. Kardeşim Esad dediği Esad’ı da arkadan hançerledi. Kaddafi’yi de arkadan hançerledi. Arkadan hançerlenmek soysuzluğun belirtisidir” diye konuştu.
“BİR NUMARALI BÖLÜCÜ BAŞI KAÇAK SARAYDA OTURAN ADAMDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, “Her şeyi ben yapacağım, diyor. Arkadaş sen bu memleketin başına bela mısın? Yetmedi şimdi ülkeyi bölmeye kalkıyor. Bölücü başı, diyordu. Bir numaralı bölücü başı kaçak sarayda oturan adamdır. Toplumu karpuz gibi ikiye böldüler. Birbirine düşman ettiler toplumu. Farklı görüşte olan insanlar en azından bir arada oturup konuşuyordu. Şimdi neredeyse düşman haline geldiler” dedi.
“SEN TERÖR ÖRGÜTLERİNE YARDIM VE YATAKLIK YAPAN ANLAYIŞI TEMSİL EDİYORSUN”
CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Meydan meydan geziyor. Bir çöp kutusu bir yere konsa onun da açılışına gidiyor. Yetti, bıktık senden. Otur yerine. Buradan TRT Genel Müdürü’nden istirham ediyorum. Arkadaşlarıma söylüyorum. Siz de bir kanun teklifi verin. TRT’de bir kanal Erdoğan kanalı, adına da koysunlar ‘Recep Bey kanalı’ diye. 24 saat tuvalete gidişinden tutun, sabah uyanışına kadar versin. Biz de kurtulalım. Versinler eline prompterı istediği kadar konuşsun. Dünyanın yetkisi var sende. Cumhurbaşkanı sen, başbakan sen, bakan sen, muhtar sen, belediye başkanı sen. Yetmiyor mu? Güçler ayrılığı var. ‘Ben milli iradeyi temsil ediyorum’. Sen milli iradeyi temsil etmiyorsun. Sen terör örgütlerine yardım ve yataklık yapan bir anlayışı temsil ediyorsun” ifadelerini kullandı.
KAVGA HASTALIĞINA YAKALANMIŞ, TEDAVİSİ GEREKİYOR
CHP’nin Meclis’te başkanlık sistemine karşı yer alacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Bu adam, bu zat kavga hastalığına yakalanmış bir zattır. Tedavisi gerekiyor. Parlamenter sistem, elbette savunuyoruz. Güçlü bir parlamenter sistem, 150 yıllık tecrübemiz var. Yetmiyor mu? ‘Hepsini atalım, ben başkan olacağım’. Sevgili diktatör, senin boğazında kalacak çünkü Meclis’te CHP var”