Emine Ülker: Bire bir ilişkileri seviyorum
CHP’nin seslerinden biriyken ortalıktan kaybolan Emine Ülker Tarhan, partisinden uzaklaştırılmasını “Bire bir ilişkileri seviyorum diyerek açıkladı. Devamında yaptığı açıklamalarla sadece sosyal medyadaki cemaatini heyecanlandırdı.
Gezi olaylarında TOMA’nın önünde durduğu için CHP’nin ‘Nene Hatun’u olarak gazlanan fakat, Kılıçdaroğlu’nun Baykal taktiğini uygulamasıyla grup başkan vekili olmasının önü kesilen Emine Ülker Tarhan, söyledikleriyle sadece sosyal medyadaki cemaatini heyecanlandırdı. AK Parti’nin hızla oy kaybettiğini vurgulayan Tarhan, “Bu iş bitmiştir” dedi.
İşte Hürriyet’ten Ayşe Arman’a konuşan Tarhan’ın açıklamaları:
“BİRE BİR İLİŞKİLERİ SEVİYORUM”
“Yoo ben aktif siyaset yapıyorum. Ama görünür olmak her şey demek değil. Ben bire bir ilişkileri seviyorum. İnsanları dinlemeyi, hukuksal konularda yardımcı olmayı, bildiğim konularda konuşmayı. Nutuk atmayı sevmiyorum. Ayrıca, “Güç; gürültülü ya da göz alıcı olmak zorunda değil” demiş bir düşünür ve buzdağı örneğini vermiş. Bir de şu var, ‘aktif siyaset’ denince algılanan ön sıralarda görünmek ya da liderin yanında sürekli fotoğraf vermekse, ben orada da yokum. Ama bu benim tercihim.”
Yargı bağımsızlığını kabul etmeyen, dava takipçisi, ihale takipçisi olduğu izleni yerleşmiş bir başbakanın bir geleceği olamaz. O eğer kanıtlar yeterliyse, yüce divanlık bir adamdır artık.
“DİNİ KULLANIYORLAR”
Dillerinden hiç düşürmedikleri dini kullanıyorlar. Tüm dertlerinin para olduğu algısını değiştirmeleri artık zor. Zaten, evlerinde biriktirdikleri paralara da bakılırsa ya dolar ya Euro. Hiç öyle dinarlık gibi bir hevesleri olmadığı da görülüyor! Hani din kardeşliği söylemleri nerede? Belli ki kardeşlikleri sadece döviz kardeşliği. Hadi anladık Türk Lirası’nı sevmiyorlar. Demek ki kendi yönettikleri ekonomiye de güvenmiyorlar…
“BU İŞ BİTMİŞTİR”
Sokakta, otobüste, işyerinde herkes başbakanın paraları sıfırlama hevesini, oğluna verdiği talimatları konuşuyorsa artık bu iş bitmiştir. Eminim ki, büyük davaları olduğuna inandıkları ve bu yönüyle destekledikleri bir liderin, aslında gözünün mücahitlikte değil, müteahhitlikte olduğuna üzülen iyi niyetli insanlar da vardır. Onlar adına gerçekten büyük hayal kırıklığı. Ama benim için değil. Yaptıkları, yapacaklarının teminatıydı adeta. Parayla ilişkisini bilemem. Ama kötü kalpli olduğu, kendisi gibi düşünmeyen herkesi terörist, çapulcu, kemirgen, dış mihrak ilan etmesinden belliydi zaten. Bana göre en sevdiği tarihi karakter kendisi olan, kendini seçilmiş uhrevi bir kişi gibi gören, bazıları tarafından da öyle görülen ama aslında sıradan bir muhafazakârdı. Fakat asla demokrat değildi. Öyle olsaydı, kendine itiraz eden gençleri şefkatle anlamaya çalışırdı. Polise destan yazdırmazdı. Şeffaf olurdu, başı her sıkıştığında, rakiplerini ya da sevmediği insanları yok etmek istediğinde, “Alo Fatih, Alo Sadullah” filan diye telefonlara sarılmazdı.
“AKP HIZLA OY KAYBEDİYOR”
Bazı anket sonuçlarına göre AKP hızla oy kaybediyor. Başbakan şimdiden, savaş kaybetmiş generaller gibi dağınık, moralsiz ve kararsız. Kararsızlığı, öfkesinin artışına neden oluyor. Bu yüzden hata yapma oranı da artıyor, yalnızlaşıyor. Ama ortalıkta öyle çok şaibeli anket sonucu var ki, ne kadar doğru bilemiyorum. AKP’nin hedefi artık herhalde yüzde 35-38 bandını tutturmak. Yerel seçimde AKP’nin başta İstanbul olmak üzere büyük kentleri kaybetmesi, onları çok zor durumda bırakır.
kaynak: ensonhaber.com