Hiç umulmadık yerde ortaya çıkıveriyor ve 84 masum insanı ezerek öldürüyor…
Tabii bütün suç İslam’ın üstüne yıkılıyor…
İslamofobi bütün Batı dünyasını sarıyor…
Bir gün Paris’te…
Bir gün Atatürk Havalimanı’nda…
Bir gün Güney Fransa’nın turizm merkezlerinden Nice’te ortaya çıkıyor!..
* * *
Kamyonla yüzlerce insanın üzerine dalmak…
Terörün bu şekli ilk defa görülüyor…
Patlayıcı kullanmadan ölü ve yaralı sayısını artırıcı bir yöntem…
Aslında Fransa teröre en açık ülkelerden biri…
Zira Afrika kökenli Müslüman vatandaşı en çok olan ülkelerden…
Fas Tunus, Cezayir kökenli olup Fransa’da doğup büyüyenlerin arasından IŞİD çok kolay militan bulabiliyor…
Afrika’daki eski Fransız sömürgelerinden gelen yine orada yetişen sayısız Fransa vatandaşı var…
* * *
Aslında, Fransa bir terör saldırısı ihbarı almıştı…
Bu nedenle Fransa, Ankara’daki Büyükelçiliği ile İstanbul Başkonsolosluğunu kapattı, milli gün törenlerini iptal etti…
Başkonsolosluğun bulunduğu İstiklal Caddesi’nde ağır silahlı Özel Harekatçılar devriye gezerken…
Olay hiç tahmin edilmeyecek yerde, Fransız Rivierası’nda patladı…
* * *
IŞİD ya da benzeri radikal İslamcı terör örgütleri, en büyük zararı hiç kuşkusuz İslam’a veriyorlar…
Dolayısıyla bunlara daha önce “öfkeli gençler” diye sempatiyle bakanlar, destekleyenler de İslam’a en büyük zararı vermişlerdir…
Onlara silah verenler, yaralılarını tedavi ettirenler, bu teröre, bu katliama ortaktırlar!..
* * *
Saray Sözcüsü’nün bu olaydaki faile veya faillere “terörist” demeye dili varmamış olacak ki yeni bir tanımlama uydurarak “Modern barbarlar” demiş…
Modernlikle ne alaka?..
Terörist için böyle bir tanımı ilk defa duyuyoruz…
Tıpkı “değerli yalnızlık” lafı gibi…
Bütün komşularla kavga edip düdük gibi ortada kaldığımızda bu arkadaş olumsuzu olumluya çevirme gayretiyle Türkiye’nin düştüğü acıklı duruma “değerli yalnızlık” demişti…
* * *
Radikal İslamcı terör örgütlerinin döktüğü kanda geçmişte veya şimdi, kimin kimlerin parmağı varsa, onlar da IŞİD ve benzerlerinin yaptığı katliamlara ortaktırlar!..
Onlar kendilerini bilirler!..
MARMARİS POLİS EVİ
Bu iktidar artık nereye göz dikeceğini şaşırdı…
Şimdi de Marmaris Polis Evi’ni satılığa çıkarmaya karar vermişler…
Muğla eski Emniyet Müdürü Gültekin Demir’in girişimiyle yıllar önce yapılan Marmaris Polis Evi, bütün polislere moral veren bir tesisti…
Polisi “aslansın kaplansın” diye çatışmalara gönderen, toplumsal olaylarda gece gündüz çalıştıranlar, onların bir nebze huzur buldukları yerleri elden çıkarıyorlar…
Duyduğuma göre, İstanbul’da Baltalimanı Polis Moral Eğitim Merkezi de satılacakmış…
Yandaşlara yeni rant alanları açmak uğruna, polisi kendi yerlerinden atıyorlar…
Bu siyasetçi bozuntuları şehit polis cenazelerinde dokunaklı konuşmalar yaparlar, sağ olanlara işkence çektirirler…
Ayrıca, şehit polislerin geride kalan ailelerinin durumunu da bilen yok…