Türkiye’nin rejimini değiştirecek ve hatta Türkiye’yi Türkiye olmaktan çıkaracak Başkanlık Sistemi operasyonu, neden MHP üzerinden sürdürülüyor da federasyonun asıl savunucusu HDP üzerinden değil?
“Erdoğan ABD ile anlaştı mı?” başlıklı yazıma yorum gönderen bir okur “AKP, neden 330 için tereddüt ederek MHP’den yardım istiyor. Amaç federasyon olduğuna göre en sadık destekçisi HDP olması gerekmez mi? Belki içindeki FETÖ’cülerden korkuyorlar” demiş.
Meselenin can damarı tam da burada zaten!
***
AKP, başkanlık sistemine ve federasyona HDP ile birlikte gitmek isterse, cin çarpmışa döner! Parti darmadağın olur, iktidarı kaybederler. Bu sebeple, bugüne kadar seçmen tarafından “emniyet subabı” olarak görülen MHP’nin desteğine ihtiyaçları var! Meselâ şu anda bile başkanlık sistemi ile ilgili bütün eleştirileri MHP Genel Başkanı ve genel başkan yardımcıları göğüslüyor. AKP’ye kimsenin bir şey dediği yok! Bu durum, herkesin kafasını karıştırıyor. “Acaba Bahçeli iyi mi yaptı?” diyen iyimserler de var!
Başkanlık için referanduma gidilirse, bugüne kadar görülmemiş bir propaganda faaliyeti ile evet oyu çıkması sağlanacağı neredeyse kesin olduğuna göre, Bahçeli’nin, federasyona giden bu yolu açması, Türk milliyetçileri açısından nasıl iyi bir şey olabilir?
***
Bakınız, arama kurtarmayı Türkiye’ye ve dünyaya öğreten buna karşılık dernek binası elinden alınmak istenen Nasuh Mahruki‘nin bile tutuklanması istenebiliyor! Kimseden ses çıkmasın diye değil mi?
Fakat, Ümit Özdağ, Yusuf Halaçoğlu, İsmail Ok, Nuri Okutan ve Seyfettin Yılmaz, “Bugünkü yönetim Türkiye’yi hızla bir federasyon ve bölünmeye götürüyor. Başkanlık Türkiye Cumhuriyeti’nin tasfiyesi ile tek adamlığı getirir. TBMM’de ‘evet’ referandumda ‘hayır’ demek, halkın aklıyla alay etmektir. Bizler tabanımızdan aldığımız güçle, başkanlık sisteminin gelmemesi için elimizden geleni yapacağız. Meclis’teki sayının 330’un altında kalması için 5 milletvekili olarak mücadele edeceğiz. Meclis’te de referandumda da hayır diyeceğiz” dediler.
Bu beş “adam”ın ortak sözleri her şeyi özetliyor aslında! Zaten “Meclis’te evet, referandumda hayır” taktiği, 57. Hükümet döneminde, Bahçeli‘nin DSP ve ANAP’a “İdam cezasını kaldırmak için Meclis’e tasarınızı teklifinizi sunabilirsiniz. Bunu hükümeti bozma sebebi yapmayacağız ama biz hayır oyu veririz” demesine benziyor Hep aynı taktik yani! MHP’li seçmenin aklıyla gerçekten alay ediliyor!
Kaldı ki Meral Akşener, Ümit Özdağ, Koray Aydın ve Sinan Oğan, daha önce de başkanlık sistemine karşı sert açıklamalar yaptılar.
***
Bu durumda AKP’nin elinde tek bir koz kalıyor: FETÖ’cü vekillerle pazarlık! Çünkü FETÖ’cü vekiller evet demezse, “Bahçeli’nin eveti” bir işe yaramayacak! Bu sebeple FETÖ’cü hatta ByLock’çu vekillere dokunulmadı!
Hatta Ahmet Takan‘ın 21 Ekim 2016 tarihli yazısında “Saray ve Başbakanlık kaynaklarından ulaştığım bilgilere göre; şu anda kısmi diyebileceğim bir ‘FETÖ affı’ gizli gündeme girdi. ‘FETÖ’ soruşturmaları kapsamında gözaltına alınan, tutuklanan, mesleklerinden ihraç edilenlere kısmi af getirilmesi düşünülüyor” diye bildirdiği gibi FETÖ’cü vekillerle “Meclis’te başkanlığa evet derseniz; sizi tutuklatmayız, hatta örgütün yöneticileri ve eylemlere katılanlar dışında herkesi serbest bırakırız” pazarlığı yapıldığı anlaşılıyor!
Siz buna “ahlâksız teklif de” diyebilirsiniz! Tıpkı evlenme vaadi ile kandırmak gibi değil mi?
Ama burada ortadan kaldırılan, Türkiye Cumhuriyeti devletidir..
Bu itibarla, AKP’yi MHP bile kurtaramaz. Bizden uyarması!