Karabük’te aynı zamanda çay bahçesi işleten hurdacı Musa Coştu’nun müşterileri, madeni ve kağıt para, televizyon, radyo, plak, sigara, bakır malzeme, gaz ocağı, el dokuma halı, yöresel ürün, eski gazete ve kitap gibi çok sayıda malzemenin oluşturduğu tarihi atmosferi yaşama imkanı buluyor.AHMET ÖZLER – Karabük‘te aynı zamanda çay bahçesi işleten hurdacı Musa Coştu’nun müşterileri, madeni ve kağıt para, televizyon, radyo, plak, sigara, bakır malzeme, gaz ocağı, el dokuma halı, yöresel ürün, eski gazete ve kitap gibi çok sayıda malzemenin oluşturduğu tarihi atmosferi yaşama imkanı buluyor.
Geçimini 10 yıldır el arabasıyla hurdacılık yaparak sağlayan 40 yaşındaki Coştu, 4 yıldır topladığı hurdaların arasından çıkan en eskisi 100 yıllık antika eşyalar, 1950’li yıllara ait gazeteler, el dokuması kilimler ve yöresel ürünleri belediyeden kiraladığı çay bahçesinde sergiliyor.
Çeşitli dönemlere ait madeni ve kağıt para, televizyon, radyo, plak, kıyafet, fotoğraf makinesi, daktilo, mutfak aletleri ve kilim gibi ev eşyalarının yanı sıra gazete ile kitapları biriktiren Coştu, yaklaşık 10 bin parçadan oluşan antika koleksiyonunu müşterilerin özellikle de gençlerin beğenisine sunuyor.
“Geçmişini tanımayanın geleceği olmaz”
Topladığı hurdaların 6 yıl hiç farkına varmadığını ancak son 4 yıldır bunların cezbettiğini belirten Coştu, eskiye ilginin kendisinde bir hastalık halini aldığını söyledi.
“Geçmişini tanımayanın geleceği olmaz” deyiminden yola çıkarak eski malzemeleri saklamaya başladığını anlatan Coştu, “Bizim yaşıtlarımız eski ile yeniyi yaşadığı için eskiye daha çok rağbet gösteriyor. Yeni nesil eskiye ilgi duymuyor. Yeni nesil görsün diye sergilemek istedim.” dedi.
Coştu, antika malzemelerin yüzde 80’ini hurdaların arasından topladığını ifade ederek, “Bazılarını da satın aldım. İnsanlar değerini, tarihini bilmeden ölen anne ve babasına ait eşyaları hurdaya veriyor. Biz de onların hurdaya gitmesine kıyamıyoruz, biriktiriyoruz. Eski ne olursa benim ilgimi çekiyor.” diye konuştu.
Sigara, şişe, kolonya, bakır malzemeler, gaz ocağı, gazete, kitap, akordiyon, çocuk arabası, televizyon, koltuk takımı, kilim ve eski paralardan oluşan koleksiyona sahip olduğunu aktaran Coştu, elinde yaklaşık 10 bin parça antika bulunduğunu bildirdi.
Coştu, şunları söyledi:
“Yer konusunda İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne başvuruda bulundum, bekliyorum. Yer verirlerse orada sergileyeceğim. Böyle bir yer olursa daha çok malzemeye sahip oluruz. Çay bahçesine gelen müşteriler antikaları görünce bayılıyorlar, saatlerce çıkmak istemiyorlar. Yaşlı insanların daha çok ilgisini çekiyor. Fotoğraf çekiliyorlar. Ben de eşyalar hakkında bilgi vererek yardımcı olmaya çalışıyorum.”
“Gazeteyi açtığınız zaman tarih kokuyor”
Topladığı malzemelerin değerinin çok yüksek olduğuna işaret eden Coştu, şunları kaydetti:
“Topladığım hurdaların içinden Adnan Menderes‘in asıldığı tarihe ait gazeteler çıktı. Merhum Başbakan Menderes‘in idamının ertesi günü çıkan bir gazetenin, benim için değeri çok yüksek. Benim gibi sade bir vatandaşın elinde olması paha biçilemez bir değer. Ölene kadar bunlar benimle yaşayacak. Bu gazeteler ilk elime geçtiğinde duygulandım. Menderes‘in idam edildiği dönemi okurken gözyaşlarımı tutamadım. Gazeteyi açtığınız zaman tarih kokuyor, onun kokusu bile insanı cezbediyor.”
Coştu, antika eşyaları toplamaya ölünceye kadar devam edeceğini sözlerine ekledi.