NERDE KALMIŞTIK….?
ALPARSLAN BAŞEĞMEZ
NORŞİN, NORŞİN DEDİK…
HABUR’DA HANÇERİ YEDİK…
Bir tarafta, Atillla Karaarslan kardeşimin Batı Televizyonu’nda yayınlanan Şehit Fotoğraflarını yüreğim yanarak seyrederken…
Diğer tarafta, Van ve Erciş’te meydana gelen depremde felaketle boğuşan vatan evlatlarının çaresizliğini ve ölümle mücadelesini içim burkularak ve Ulu Allah’a (c.c.) onlara yardım etmesi için dua ederek, izliyorum…
Bir tarafta şehitlerimiz…
Bir tarafta çaresizlikten kıvır kıvır kıvranan, vatan evlatları…
Bin yıllık Anadolu tarihinde, tarihin gerçeği bu işte…
Şehitlerimiz ve vatandaşlarımız için, onlarla birlikte acı çekmek…
Ulu Allah(c.c) tüm şehitlerimize ve ölenlerimize rahmet eylesin…
Gelelim bu haftaki yorumumuza…
“Norşinliler, Norşinliler”…
“Nassınız eyimisiniz?”…
“Asırların Ermeni’ den gelme Norşin ismini kaldırıp”…
“Güroymak olarak değiştirmek de neyin nesi?”…
“Biz Norşin’i tanırız”…
“Norşin’deki Efendi Hazretlerini tanırız”…
“Güroymak gidecek, Norşin gelecek”…
“Norşin gelecek, dertler bitecek”…
Dediler…
Güroymak’ta 5 kahraman polisimizin başını yediler…
“Şehitler ölmez,vatan bölünmez”…
“Norşin’in Norşinliği, Güroymak’la çözülmez”…
Ne yapalım…?
Norşin’in ismini “Deniz Feneri” koyup, kurtulalım…
Çukurca’da bilmem kaç şehit, o tertemiz alınlarından uzanmış yatıyor…
Ana kuzuları…
Kınalı kuzular…
Yüreğimizi dağlamış…
Göğsümüz bir iniyor,bir kalkıyor…
“Kobralar”…
“Süper kobralar”…
Sağa sola uçuyor…
“Özel harekatçılar, genel harekatçılar, komandolar, özel kuvvetler”, onlar, bunlar, şunlar…
Dağda, bayırda, dorukta, gedik açıyor…
F-16 larımız alev ve alaz içinde, terörist yuvalarını vurup, ölüm saçıyor…
Tam zaman, o zaman…
Tam fırsat, bu fırsat…
Deniz Kuvvetleri Harekat Başkanı bir amiralimiz “Balyoz” dan içeri tıkılıyor…
“Deniz Fenerciler” dışarıya salınıp, göbek attırılıyor…
26 şehit…
Bir o kadar da yiğit oğlu yiğit…
Bu arada kim vurduya gidip, yüreğimizi yakıyor…
“ÖZEL” Paşa Genelkurmay tarihinde ilk kez teşekkür ediyor…
“Başınız sağolsun Paşam” diyenlere…
“Teşekkürler” deniyor…
Ajanslar “flaş flaş flaş haber” diye tüm dünyaya, bu teşekkür haberini duyuruyor…
En önemli haber diye “Teşekkür”ü geçiyor…
“Harekat mı”…
“Operasyon mu”….
“Sınır içinde mi”…
“Sınır dışında mı”…
“21 taburla mı”…
“3 tane tugayla mı”…
“Kahpe ve hain PKK nın üstüne çullanmak mı”…
Yoksa, koşa koşa, Ankara’ya gelen…
Gelip de ne söylediği, sır gibi saklanan…
Neçirvan Barzani denen soytarının…
Ve onun baş efendisi olan ve bir zamanlar bize “bir kürt kedisi dahi vermem” diyerek, diklenen…
Mesut Barzani denen adi herife, jest yapmak mı?…
O şimdi pek anlaşılmıyor…
Jest yapmak mı, yoksa, Irak’ın kuzeyindeki köpek sürülerinin tehditlerine, bugüne kadar olduğu gibi boyun eğmek mi?…
İşte o pek belli olmuyor…
Ana kuzuları sapır sapır dökülüyor…
“Aman analar ağlamasın, babalar zırlamasın” deniyor…
Yani koskoca Türk Milleti olduğumuz unutturulmaya çalışılıp…
“Biz bu yılanlarla başedemeyiz, en iyisi anlaşalım” demeye getiriliyor…
Dağların…
Dorukların…
-40 derecedeki soğukların…
Dağ Arslanları…
Şahin kayaların Kartalları…
Silivri mapus damında “ihtilal yapacaklarmış” iddiasıyla çürütülüyor…
Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmaya aht etmiş…
Gülmeyesiceler cemaati, dinsel ayrılıkçı terör örgütüyle…
PKK, ırksal ayrılıkçı terör örgütünün…
Ortaklaşa yaptıkları birlik operasyonları, sadece seyrettirilip…
Ulu çınar gibi dimdik ayakta duran…
Veeeee…
Daha son sözünü söylememiş olan…
Dikkat edilirse…
Tepkisiz bekleyip, hiç konuşmayan…
Yüce Türk Milleti’nin…
Tepkisini absorbe edebilme uğruna…
Sözde Irak’ın kuzeyine, ne olduğu belli olmayan operasyoncuklar yapılıyor…
Yapılıyor mu…?
Yoksa yapılıyormuş gibi mi gösteriliyor?…
O da belli değil…
Belli olan tek şey var…
Ordularımızın…
Diz çöktürülmesi ve tarihten gelen azametinin unutturulup, gözden düşürülmesinin bir göstergesi olarak…
Silahlı kuvvetlerimizin general ve bilhassa amirallerinin tamanına yakını…
Mapus damına tıkılıyor…
Güç gösterisinin bir nişanesi olarak da…
“Deniz Fenerciler” dışarı salıverilerek…
Şıkır şıkır kol açıp oynattırılıyor…
Adına da “Bağımsız yargı süreci” deniyor…
Vesayet anayasası deniyor…
İhtilal anayasası deniyor…
Askeri vesayet deniyor…
82 Anayasası “tu kaka” gösterilip, istenmiyor…
Bilmem kaç maddesi değiştirilmiş…
En son 20 maddesiyle de ümmet-i Muhammet türlü söylevlerle kandırılıp, onların evet oylarıyla kabul edilmiş…
Anayasa bir türlü vesayetten kurtulamazken…
İleri demokrasi anayasası…
Kardeşlik anayasası…
Yutturmacalarıyla…
Bebek katili Apo ve onun hanedanına yol açılıp…
Misak-i Milli sınırları içinde bölünmez bir bütün olarak ebediyyen yaşayacak olan…
Başkenti Ankara…
Bayrağı Ayyıldızlı Al Bayrak olarak belirlenen…
Laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olarak…
Atatürk Milliyetçiliği ve devrimleriyle yüreğimize taht kuran…
Yaşam biçimimiz…
Mutluluğumuz ve övüncümüz…
Türkiye Cumhuriyeti’nin…
Değişmez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez anayasa maddelerinin ortadan kaldırılıp…
Vatan haini Apo’ya özgürlük…
Önce ev hapsi, sonra “bölge başkanlığı” statüsü verilmesi…
Belirlenmiş vilayetlerde…
Önce özerklik, sonra federasyon ortaklığı sisteminin getirilmesi…
Diğer şehirlerimizde de birleşik bir yönetimin tanınmasını da içeren…
Veeeee…
1923 ruhunu ortadan kaldırıp…
Ruhsuz bir dünyada…
“Damat Ferit” ruhu ile…
“Efendilere” köle edilecek bir zihniyet
anayasasıyla…
Şehit kanıyla sulanmış bu vatan topraklarında…
Sevr’in şartlarını geri getirecek bir kafa yapısıyla…
“Türkiye Cumhuriyeti medeni milletler seviyesine çıkarılabilir mi?”…
Sorusu ortada bırakılarak…
Tarihin karanlık çukurlarına geri döndürülmek mi isteniyor?…
Hem haktan,hukuktan bahsediliyor…
Hem ileri demokrasi söylevleri bayrak ediliyor…
Almanya’da “Deniz Feneri” içeri tıkılarak, söndürülürken…
Türkiye’de tüm söylentiler ve iddalar gözardı ediliyormuşçasına…
Birşeyleri gözlerden kaçırıp, bir şeylerden kaçabilmek adına…
Türkiye “Deniz Fenercilerine”…
Göz göre göre…
Sanki kol kanat geriliyormuş gibi imaj yaratılıyor…
Amma…
Bu komedi, toplumun gözünde, kimi nasıl mahkûm eder…
Onu zaman gösterecek…
İşte bu unutuluyor…
Hey gidi Norşinciler hey…
Hey hey de hey hey
Hey hey de hey hey
Norşin, Norşin dedik…
Habur’da hançeri, sırtımızdan yedik…
Çokbilmişliğin cezasını, kimse Türk Milleti’ne çektiremez…
Büyük Ortadoğu Projesinin,Türkiye uygulamaları için yapılan bu hazırlıklar….
Yüce Türk Milleti tarafından asla kabul edilemez…
Eşit şartlarda, eşit kanunlarla, eşit yaşam savaşında, her şeyde eşit, bir milletin evlatları olarak…
Vatandaşlık bağlarıyla bağlı Yüce Türk Milleti’ni…
Türk, Kürt, Çerkez, Abaza, Arnavut, Gürcü, Mürcü, Nurcu, Gülenci, Gülmeyenci vs,vs,vs diye üstümüzde, operasyon yaparak, bölmeye yeltenenler…
Sadece Almayanın, İngilterenin, Fransanın, İtalyanın, Amerikanın ve onun uzantısı olan diğer devletciklerin ekmeğine yağ sürmüş olurlar…
Böyle bir olası hainliği…
Ne yüce Türk Milleti, ne de onun kahraman ecdadının tarihi, asla affetmez…
Sahi…
Silivri mapus damında…
“İhtilal yapacaklarmış” diye…
Tıkılı bulunan…
“Zulümhane Yiğitleri”…
“Dağ Arslanlarımız”…
“Şahin kayalardaki Kartallarımız”…
Damda yatmasaydı da…
Türkiyemizin dağlarına yaslanır vaziyette, vatan topraklarını bekleselerdi…
Şimdi…
Ortalıkta korkusuzca konuşulan konular, konuşulabilir…
İbretle seyrettiğimiz bu Komediler oynanabilir miydi?…
“Şehitler ölmez vatan bölünmez”…
Asil Türk Milleti tarih boyunca ne badireler atlattı…
Ey Halkım…
Bu da geçer ağlama…
Mutlaka Ulu Allah (c.c) bir yolunu bulur bize gösterir…
Bir serdengeçti çıkar…
Yüzyılın bir yiğidi…
Bir Mustafa’sı…
Bir Mustafa Kemal’i ile…
Yüce Türk Milleti tekrar ayağa kalkar…
Dikilir yürür…
Tarihin akışında, ebediyyen varolur, gideriz….
Saygılarımla…
Cep No: 0 505 522 67 25