(Realiteye uygun gerçekçi ve Karabük’ü çok iyi yansıtan kaleme alınmış bir yazı olduğu için yayınlıyoruz.İsmail Akca kardeşimizi tebrik ediyoruz. Alparslan Başeğilmez) .
Demokrasinin aynı kapıya çıkan birçok tanımı vardır, bu tanımlar içinde benim en beğendiğim tanımlardan biri de şudur;
Demokrasi bir hazmetme rejimidir.
Nedir bu hazmetme?
Neyi hazmedeceğiz?
Önce eleştiriyi hazmedeceğiz sonra sandıktan çıkan sonuçları ve tabii ki yenilgiyi…
Köşemizde defalarca bu konuyu dile getirmiştik, özellikle iktidar partisinin Bakan ve Vekillerinin İlimize gerçekleştirdiği ziyaretlerde Belediye Başkanını ziyaret etmemesinin demokrasi açısından bir ayıp olduğunu belirtmiştik. Neyse ki son Bakan ziyaretinde, İktidar Partisinin İl ve İlçe Başkanlarının samimi davranması ve Belediye Başkanının aynı samimiyetle cevap vermesi neticesinde bu konu çözüldü. Umarız bundan sonra bu iş böyle devam eder. Çünkü her iki seçimi de bu halk yapmıştır ve iktidar partisinin her daim dile getirdiği halkın tercihine saygıyı, halk da iktidar partisinden beklemektedir.
Bu saygıyı bekleyen ve hak eden halk son zamanlarda bir şeyi daha sabırla beklemektedir. Yaptığı çalışmaları başarılı bularak yeniden Belediye Başkanlığına seçtiği Sayın Rafet Vergili’ den bu teveccühün gereğini yerine getirmesini ve çalışmasını beklemektedir. Maalesef ki yerel seçimin üzerinden koca bir yıl geçmesine rağmen henüz ortada elle tutulur bir çalışma yoktur. Henüz proje hazırlama evresi geçilememiş midir? Bir önceki dönemden gelen bir Başkanlığın olduğu yerde bu projelerin hazır olması ve seçimin hemen akabinde çalışmaların başlaması gerekirdi diye düşünüyoruz. Buna rağmen her ortamda “Merak etmeyin iki yılda söylediklerimizin hepsi yapılacak” sözü artık maalesef ki yerde kalmaktadır. Halkın heyecanla takip ettiği önemli projelerin hazırlığı bir yıl sürdüyse uygulamasının iki yılda bitemeyeceği aşikârdır, hele ki önümüzde Kent Meydanı gibi bir örnek dururken. Dürüstçe söylemek gerekirse bu halk artık inancını yitirmeye başlamıştır.
Yıllarca bu halk siyasetçilerin boş vaatlerine kanmış, ata, ota, şapkaya, gömleğe oy vermiştir. “Ceketimi koysam seçilir” lafları hala kulaklarımızdadır. Ancak günümüzde durum böyle değildir. Çalışan, üreten, halkın sorunlarına çareler bulan kazanır, buna riayet etmeyen gider.
Eğer siz halka vadettiklerinizi yerine getirirseniz halk da sizi her seçimde daha yukarı taşıyarak ödüllendirir. Önümüzde yine bir seçim var, bu seçim de halk yine yapılanları kendi doğruları için de değerlendirecek ortaya bir irade koyacaktır ve eğer demokrasiye inanıyorsak bu tercihe hepimiz saygı duymak durumundayız. Bu tercihte iktidarın ya da muhalefetin yerel temsilcilerinin çalışmaları önemli bir gösterge olacaktır ve dolayısıyla Belediye Başkanının çalışmaları ya da çalışmamaları da bu tercihlerde etkili olacaktır. Bu anlamda da Sayın Başkan temsil ettiği partiye karşı sorumludur. Kişisel tercihleri ya da duygularını partisinin çıkarlarının önüne geçirme lüksüne sahip değildir. Bunun tersini söylemekte mümkündür, hiçbir şahıs partilerden, kurumlardan önde değildir özellikle ideoloji partileri için bu kural daha katıdır ve öyle olmalıdır. Bu anlamda Belediye Başkanının partisinin aday adayları hakkında yaptığı açıklamaları bize göre talihsizliktir ve sanırız bu durum Genel Merkez nezdinde de masaya yatırılacaktır.
Hatta duyumlarımıza göre yatırılmıştır ve gereği için çalışmalar başlatılmıştır. Dursun Altıparmak aday olarak karşısına çıkarsa ne olacak? Vergili sözünün arkasında durabilecek mi, yoksa gereğini yapacak mı? İl bu konuda nasıl bir tutum sergileyecek. Ya da her zaman yaptığı gibi yine etliye sütlüye karışmayacak mı?
Ha İl şunu yapmış!
Dursun Altıparmak konusunda net tavır sergilemiş. Seçim Altıparmak’tan bir başkası ile kazanma şansımız yok!
Bizim gazeteci olarak görevimiz kamuya yani halka olayları olduğu gibi tüm doğrularıyla aktarmak ve tercihi halka bırakmaktır ancak demokrasinin düzgün işlemesi açısından güçlü bir muhalefet görmek hem halk olarak hem de görevimiz gereği önemsediğimiz bir konudur. Yazımızın da bu çerçevede değerlendirilmesini temenni ediyoruz. Halkın sesine tercüman olduğumuzun unutulmamasını temenni ediyoruz.
Ama her şeyden önemlisi yazımızın başında da yazdığımız gibi “Hazmetmek çok önemli!”
HAZIMSIZLIK sıkıntı yapar!