“Parti liderleri AKP’nin ekonomiyi ne hale getirdiğini, sistemde ne tür sorunlar olduğunu ve daha da önemlisi duraklayan ekonomi için nereden kaynak sağlayabileceklerini görmeden masaya oturmamaları lazım.” uyarısında bulunan Millet’ten Ufuk Şanlı, ekonominin göründüğünden çok daha kötü durumda olduğuna dikkat çekti ve ekledi: “CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da MHP lideri Devlet Bahçeli de hiç hak etmedikleri halde bu enkazın altında kalabilir…”
İşte, Şanlı’nın o analizi:
CHP ve MHP’yi Bekleyen Büyük Tehlike!
7 Haziran 2015 seçimleri Türkiye’nin siyasi denklemini değiştirdi. Seçmen Ak Parti’ye 13 yıl sonra tek başına iktidar olma şansı vermedi. Seçmenlerin sadece yüzde 41’inin desteğini alabilen Ak Parti iktidarını sürdürebilmek için TBMM çatısı altındaki diğer partilerle görüşmelere başladı.
İş dünyası Ak Parti ile CHP’nin kuracağı bir koalisyon hükümetine oldukça sıcak bakıyor. Kesin olmayan sonuçlara göre seçimlerde Ak Parti 258, CHP 132, MHP 81 ve HDP 79 milletvekili çıkardı. Dolayısıyla Ak Parti+ CHP’nin TBMM’de toplam 390 milletvekili olacak. Sayısal açıdan oldukça güçlü görünen bu koalisyonun alternatifi ise 339 vekilden oluşacak Ak Parti + MHP koalisyonu.
BİR DOKTORA GÖSTERİN
İş dünyasında kuraldır; Bir şirketi satın almaya karar verdiğiniz zaman dışarıdan bir uzman çağırır ve bağımsız bir gözle inceleme yapmasını isterseniz. İşte Ak Parti ile koalisyon yapmayı düşünen partilerin de benzer bir yol izlemesi lazım. Zira ekonomiaslında göründüğünden çok daha kötü durumda.
Türk ekonomisi son üç yıldır yerinde sayıyor. Her yıl yüzde 4.5 büyümesi gereken ekonomi yüzde 3’lere sıkışmış durumda. İşsizlik ve enflasyonda dünyada ilk 10’a giriyoruz. Dünyanın 17 büyük ekonomisi iken şimdi 18’inci sıraya geriledik. İhracat ise yerinde sayıyor. İşçi, memur ve emeklinin maaşı yıllardır eriyor, halk giderek fakirleşiyor.
DOLAR FİYATLARI EYLÜL AYINDA FIRLAYABİLİR
Bütün bunlar yetmezmiş gibi ABD Merkez Bankası, Eylül ayında dolar bazında faizleri artıracak. Bu durumda aralarında Türkiye’nin de yer aldığı gelişmekte olan ülkeler iki sorunla karşı karşıya kalacak; ya onlar da faiz artıracak ya da ülkeden sıcak para çıkmasına izin verip doların fırlamasını izleyecek.
Faizlerin artması iç tüketimi olumsuz etkileyecek. Faizler artmazsa dolar fırlayıp gidecek, borsa çökecek.
İşte bundan ötürü ekonominin durumu koalisyon yapacak partilerin geleceği açısından hayati önem taşıyor. Parti liderleri AKP’nin ekonomiyi ne hale getirdiğini, sistemde ne tür sorunlar olduğunu ve daha da önemlisi duraklayanekonomi için nereden kaynak sağlayabileceklerini görmeden masaya oturmamaları lazım.
Aksi halde 2001 Krizinde MHP’nin başına gelen talihsizlik sizin de başınıza gelebilir. Hiçbir dahliniz olmadığı halde patlak veren ekonomik krizin faturası size ve partinize çıkarılabilir.
Hayalet kredi bombası!
Örneğin bankacılık kulislerinde uzun süredir ‘hayalet krediler’ diye bir şeyden bahsediliyor. İddialara göre kamu bankaları Ankara’dan gelen siyasi baskılara artık tamamen boyun eğmiş durumda. Bankacılar, son 2 senedir yandaş işadamlarına doğru düzgün teminat bile almadan ucuz kredi veriyor.
Ancak ekonomideki durgunluk yüzünden işadamları borçlarını zamanında ödeyemiyor. Tam işadamı ve şirketi yasal takibe düşecek iken devreye diğer kamu bankası giriyor. İşadamımıza yeni bir kredi açarak borcunu kapatmasını sağlıyor. İşadamı bu bankaya da borcunu zamanında ödeyemiyor. Bu sefer devreye üçüncü kamu bankası giriyor. İşadamı borcunu yine taze kredi ile kapatıyor.
Böylece hem yandaş işadamı hem de krediyi veren kamu bankası rahatlıyor. Yapılan cilalama işlemleriyle kamu bankalarının bilançoları da da pırıl pırıl görünüyor!
Bankacılara göre normalde batık kredi olan ancak ‘bankadan bankaya gezdirme’ suretiyle gizlenen ‘hayalet kredilerin’ toplam tutarı 5 milyar dolara ulaşmış durumda.
Hatırlanacağı üzere Sayıştay denetçileri 2 büyük kamu bankasının yine siyasi baskılar yüzünden 2 milyar TL kredi batırdığını ortaya çıkarmıştı. Aynı şekilde BDDK denetçileri de yaklaşık 1.5 milyar liralık bir başka batak krediyi deşifre etmişti.
Ancak devlet içinde başlatılan ‘cadı avı’ bu incelemelerin yarım kalmasına neden oldu. Dolayısıyla bankacılık sektörünün özellikle de kamu bankalarının mali durumlarının ne kadar güçlü olduğunu şu anda kestirmek oldukça güç.
2001 Krizi kamu bankalarının siyasi iktidarın arka bahçesi haline gelmesi yüzünden patlak vermişti. Yarın ah vah etmemek için tedbiri şimdiden almak lazım.
Yoksa CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da MHP lideri Devlet Bahçeli de hiç hak etmedikleri halde bu enkazın altında kalabilir…