ADD AYDIN ŞUBE BAŞKANI GÜNEŞ: 7 Eylül Aydın’ın Özgürlüğüdür

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Aydın Şube BaşkanıDoç. Dr. Günver Güneş, Aydın’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 94. yıl dönümü sebebiyle dernek binasında düzenlediği basın toplantısında bir açıklama yaptı. Güneş’in açıklaması şöyle;
”Mahalli Kurtuluş Günleri Milletimiz için çok önemli günlerdir. Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurulmasını sağlayan bu Zafer Günlerini önemine uygun olarak anmak ve kutlamak bütün vatandaşlarımız için Milli bir görev olmalıdır. Başta Devletimizin kurucusu Büyük Önder Atatürk olmak üzere Kurtuluş Savaşının isimli ve isimsiz bütün kahramanlarını hatırlamak,onların aziz hatıralarını anmak, kutlamak, Milli Birliğimizin güçlenmesini sağlayacaktır. Kurtuluş günleri yaşadığımız yerlerin vatanımızın birileri tarafından elimizden alınmaması için kastedilmemesi için yapılması gerekenleri geçmişten alınacak derslerle öğrenilmeye imkan sağlayan günlerdir. Bilinmelidir ki, tarih unutulursa, tarih unutturulunca, kimlik ortadan kalkar, millet olmanın, vatan olmanın bir değeri kalmaz. “Bir toplumu yok etmenin en kolay yolu, geçmişini unutturmaktır.”
Bugün Türkiye Cumhuriyetinin topraklarında bağımsız ve özgür bir şekilde yaşayan herkes kendi atalarının yeni bir vatan yaratmak konusunda nasıl mücadele ettiklerini bilmeleri aynı ülküyü paylaşan yurttaşlarında sorumluluğu olmalıdır.

Hepimiz çok iyi biliyoruz ki Türk Ulusal Kurtuluş Savaşı XX. Yy’ın en önemli olaylarından biridir. Ulusal Kurtuluş Savaşı, ulus olma becerisinin ne denli güç şartlarda ve sabırla elde edildiğinin adıdır. Haksız işgallere, manda ve himayeye, işbirlikçilere karşı onurlu bir duruşun adı olan Türk Kurtuluş Savaşı emperyalizme karşı XX. Yy’ın ilk bağımsızlık savaşı olmuştur. Kurtuluş Savaşı gerçeğinin temelinde bazı şehirlerin önemli bir yeri bulunmaktadır. Bu şehirler içerisinde Aydın’a ayrı bir sayfa açmak gerekmektedir.
27 Mayıs tarihinde işgal edilen ve merkezi Aydın kenti olan Aydın Sancağı’nın bulunduğu alan Kuva-yı Milliye sürecinin en canlı yaşandığı bir coğrafyadır. “

Aydın üç yıl üç aydan fazla bir süre Yunan işgali altında kalmıştır. İşgal süreci demokrasi, özgürlük, mutluluk ve zenginlik vaadlerinin aksine zulümle, katliamla, ırza tecavüzle, yakma ve yıkma eylemleriyle gerçekleşti. Yüz binlerce aydınlı yaşadığı toprakları evini barkını terk etmek zorunda kaldı. Llvelyn Smith’e göre Batı Anadolu bölgesinde yaşadıklarıyla yunan işgali altında kalan en talihsiz şehir Aydın idi. Şehirdeki tahribatın boyutları Yunanlıları işgale memur eden İngilizleri bile şaşırtacak boyutlardaydı. 7 Eylül 1922’de Yunan işgalinden kurtulan Aydın adeta bir harabe şehir görünümündeydi. İşgalin izleri bugün hala kendini canlı olarak Köşk Karatepe’de, Germencik Kanlıbahçe de, Atça Çomaklarda, Erbeyli’de, Umurlu Çayyüzünde kendini apaçık göstermektedir.
İlk direniş hareketleri asker-sivil bu coğrafya’da gelişip hayat bulmuştur. Aydın Sancağı tüm kent, kasaba ve köyleriyle Kurtuluş Savaşı sürecine önemli katkılarda bulunmuştur. Adı adeta direnişin simgeleri efeleriyle özdeşleşen kent özgürlüğüne duyarlı yapısı ve kimliğiyle Kurtuluş Savaşı boyunca varlığını hem teslimiyetçi İstanbul Hükümetine, hem de işgal güçlerine kabul ettirmiştir. Aydın’da başlayan yerel direniş kıvılcımı kısa sürede Anadolu’ya yayılarak işgallere karşı mücadele ateşini körüklemiştir. Bu onurlu mücadele nice kahramanlık hikayesi, nice destansı olayları yaratmıştır.
Aydın Ulusal Bağımsızlık Savaşında Kuva-yı Milliye gücüyle adını duyuran önder şehirlerden biridir. Ancak üzülerek görüyoruz ki Kuva-yı Milliye’nin bu sembol şehrinde Milli mücadele’yi, kurtuluşun ruhunu anlamını yansıtacak, anımsatacak doğru dürüst herhangi bir yapı, anıt bulunmuyor. Yunan İşgalini 3 yıldan fazla yaşamış, Kuva-yı Milliye’nin karargahı olmuş Aydınımızda kurtuluşu simgeleyen bir anıtın, bir müzenin olmaması her Aydınlının düşünmesi gereken ciddi bir durumdur.
Aydın ve çevresinde Milli Mücadele yılları çok çetin mücadelelerle geçti. O nedenle Aydınlı işgal’in acılarını, sıkıntılarını, dertlerini, sorunlarını hemen herkesten daha fazla bilmelidir. Bilmelidir ve kurtuluş’un ne anlama geldiğini daha çok sormalı ve sorgulamalıdır. Kurtuluş o zaman bir mana ifade eder.
7 Eylül’ün eğer adı konacaksa Aydınlı için özgürlüğün, bağımsızlığın, onurun, gururun refah’ın dik duruşun adıdır. Yokluğun, yoksulluğun mağlup edildiği tarihtir. 7 Eylül de yalnızca işgalci Yunanlılar Aydın’dan atılmamış, aynı zamanda çağdaş modern Aydın’ın yaratılmasında da başlangıç olmuştur. Bugün ne yazık ki 7 Eylül’ü, Aydın’ın kurtuluşunu Anadolu’nun parçalanmasını isteyen iç ve dış ihanet odaklarının açık saldırısı altında kutluyoruz. Kurtuluş gününün yıldönümünde emperyalist güçler yine saldırmakta Kuva-yı Milliye’den, Milli Mücadele’den, Türk Devriminden, Mustafa Kemal’den rövanş almak isteyenler işbirlikçileriyle üstümüze gelmektedirler. Sevr hala gündemdedir, Kürt sorununun üstüne BOP dayatılmaktadır. Ama bilmelidirler ki bu ülkenin Hasan Tahsinleri, Yörük Alileri, Mustafa Kemalleri asla tükenmez.
7 Eylül kendi varlığı ve özgürlüğü için yola çıkan Anadolu halkının Mustafa Kemal’in gösterdiği hedef doğrultusunda kurtuluşla taçlandırdığı tarihtir. O nedenle Aydın’ın kurtuluşunu birlik, bütünlük üzerine ışıyan bilinçle kutlamak gerek. Adnan Menderes Bulvarında özgürce yürürken, Salı Pazarında alış veriş yaparken, sevgi yolunda dinlenirken bilmek gerekir ki ayaklarımızın altındaki toprak bağımsızlık mücadelesi ile kazanılan topraktır.
7 Eylül, bu ülkenin tarihi boyunca verdiği en önemli özgürlük savaşının zafer noktalarından biridir. Aydın’ın özgürlüğüdür. Türkiye’nin özgürlüğüdür. 7 Eylül’ün Aydın için hem toplumsal, hem kişisel hem de tarihsel bir önemi vardır. Aydınlı için 7 Eylül, özgürlüğe duyulan yürek çarpıntısıdır. Atatürk’e, Türkiye Cumhuriyeti’ne duyulan vefa duygusudur. Bunu, bazı kendini bilmezler “faşist” diye nitelese de, ona yanıt vermeyecek kadar büyük bir gururdur bu… Aydın için 7 Eylül, uğruna kan dökülen bir tarihsel değerdir. Aydın ve Aydınlı tarihini değersizleştirmeye unutturmaya çalışanlara karşı tarihini yaşatmak uğruna direnecek 7 Eylül’ün heyecanını coşkusunu gelecek kuşaklara taşıyacaktır. Aydın ve Aydınlı tıpkı 7 Eylül 1922’de ki gibi bağımsızlığına kastedecek gafillere karşı ne Atası’ndan ne bayrağından ne de vatanından asla vazgeçmeyecek, pes etmeyecektir…. Dün olduğu gibi bu sevgi yürekten gelir. Her türlü siyasi bakışın üstündedir. 7 Eylüllerde biz ellerimizde bayraklarımızla olacağız. marşlarımızı söyleyecek, ellerimiz çatlayıncaya kadar kahramanlarımızı efelerimizi, zeybeklerimizi, Mehmetçiği alkışlayacağız. Pazarlıksız, işbirliksiz, çıkarsız… kalplerimiz tek bir gaye için tam bağımsızlık için, Atatürk için, silah arkadaşları için atacak…
Değerli Aydınlılar Türkiye’yi parçalama planlarının dış ve iç dünya da piyasaya sürüldüğü ihanet şebekelerinin cirit attığı şu günlerde 7 Eylül’ü ruhuna uygun kutlamak apayrı bir anlam taşıyacaktır. 7 Eylül Aydın’ın kurtuluş bayramıdır. 7 Eylül Aydın’ın yeniden doğduğu gündür. Aydın’ın Yunan işgalinden kurtuluşunun 94. yılını kutlarken bize bu günleri yaşatmak için canlarını veren asil kardeşlerimizin aziz hatıralarını saygı ile anar; bizi kurtaran ve bize her gün yeni bir yükseliş yolu açan ulu önder büyük ATATÜRK’E sonsuz minnet ve şükranlarımızı sunarız. Vatan millet yolunda yaşamını ortaya koymuş tüm şehitlerimizin önünde saygıyla eğiliyorum.”