Fikri Işık, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı’ydı. 17/25 Aralık operasyonları sonrasında R. Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtları (telefon)için aynen şunları söylemişti;
“Ben o ses kayıtlarını ilk dinlediğimde çok açık bir şekilde montaj olduğunu hissettim. Bu çok açık ve net bir montaj.
“Hisleri o kadar kuvvetliydi ki (!) Fikri Işık’ın; ses kayıtlarını, sorumlu olduğu TÜBİTAK’a inceletme gereği bile duymamıştı. Teknolojiye, ilme meydan okuyan, hisleri çok kuvvetli olan Fikri Işık, terörle mücadelede en yoğun ve en çetin günleri geçirdiğimiz bugünlerde Millî Savunma Bakanlığı koltuğunda oturuyor. Bu çok hisli Bakanımız geçtiğimiz günlerde, terörle mücadelede askere yargı zırhı getiren yasa tasarısının Meclis Savunma komisyonunda görüşülmesi sırasında oturduğu koltuğa ihanet edercesine laflar etti. Işık, “biz emir aldıkları halde şehit veririm endişesi ile operasyon yapılmadığı dönemleri de biliriz” diyerek Türk Silahlı Kuvvetlerini ağır bir itham altında bıraktı. Işık, bu satırların kaleme alındığı saatlerde hâlâ sözlerini düzeltmemiş ve herhangi bir açıklama da getirmemişti. Genelkurmay’dan da bir açıklama yapılmaması eleştiri konusuydu.
Şunu baştan söylemeliyim; Bakan Fikri Işık’ın söyledikleri en tepeden en aşağıya TSK bünyesinde büyük rahatsızlık yarattı. Genelkurmay’a gelen tepki telefon ve mesajların haddi hesabı yok. Bazı emekli paşaların Fikri Işık için “rivayetler Bakanı” dediğini duydum. TSK içinde şu anda Fikri Işık’ın yeni unvanı “utanılan Bakan.
“TSK içinde, infial yaratan bu sözlerden dolayı oluşan büyük rahatsızlığın Fikri Işık’a iletilmediğini düşünmeyin. Fikri Işık’ın yakın çevresinden edindiğim bilgilere göre; gelen net mesaj üzerine Bakan, sözlerine, Meclis Genel Kurulu gibi bir platformda açıklık getirebileceğini, düzeltebileceğini ifade etti. Sabırla bekleniyor, Fikri Işık’tan gelecek yeni açıklama.
Bakan Fikri Işık TSK’yı karalayan o sözlerini ne kadar düzeltir? Çok emin değilim. Çünkü; Işık, içindeki bazı gizli kalan kinleri kustuğu için o sözleri sarf etti. Genelkurmay Başkanlığı’nın değil “Başbakan” Binali Yıldırım’ın derhal müdahale edip Türk Silahlı Kuvvetlerini rahatlatması lazımdı. Demokrasi demiyor muyuz?.. Geçmişte de bölücü çevrelerin TSK’yı karalamak, mücadele azim ve kararlılığını kırmak için kullandığı/söylediği sözler için Binali Yıldırım neden gerekeni yapmıyor?.. Saf saf soruyorum değil mi!..
Kimse, 2000’li yıllara PKK’nın bitme noktasına geldiği o günlere kadar verilen şehit sayısını hatırlamıyor.Kimse, 2004’ten itibaren terör örgütünün, çözüm süreçleri ile, İmralı/Kandil muhabbetleri ile, Habur rezaletleri ile, Öcalan’ın sözde barış mektupları ile hortlatıldığının, hayat öpücüğü verildiğinin hesabını sormuyor.
Kimse, “eyy Bakan, emir verildiği halde operasyona çıkmayan asker ile ilgili elinde belge ne varsa açıkla” demiyor.
Yine vur abalıya!..
Yeni bir kumpasa yeni bir elbise diktiler galiba!..
Gerçek; TSK’nın elinde terör örgütüne karşı yapılması istenilen tüm operasyonların nasıl reddedildiğine dair sayısız belge var.
Gerçek; Valilerin elinde “operasyonlara müsaade etmeyin” diyen hükümet direktifleri/kayıtları var.Gerçek; 2004’ten bu yana PKK ile çözüm masasının kurulması süreci ve bugün kan gölüne dönen Türkiye.
Gerçek; Yıl 2016 ve TSK, hainleri ezim ezim eziyor. Başarısızlık bekleyenler de nal topluyor.Hisli Bakan Fikri Işık’ın bu sözlerinin ardından çok dikkatli olmak ve terörle mücadelede başarılı olan bu süreci sekteye uğratmamak lazım. Genelkurmay, dili her geçen gün sertleşen ve rezilleşen siyaset ortamının içine çekilmek istenebilir. Ortamın sertleşmesi yeni balyoz heveslilerine zemin hazırlayabilir. Bir de, terörle mücadelede askere yargı zırhı getiren yasa tasarısını yıllardır kulak ardı ettirdikten sonra Meclis’e istemeye istemeye sevk eden iktidar, yeni bir oyun içinde olabilir. Şöyle; TSK’yı tahrik et, ortamı gerginleştir ve tasarıyı rafa kaldır. Sonra, PKK ile yeniden çözüm masasına.
Son noktada şu soru da hiç akıllardan çıkarılmaması gerekiyor;”Hisli Bakan Fikri Işık’ın yeniden bu kadar hislenmesine sebep olan ne?”
***
Kahpe çetesi PKK’nın yan örgütü TAK hakkında daha öncelerden verdiğimiz bilgileri hatırlarsınız. Son dönemde, hain bütün saldırıları aradan 2-3 gün geçtikten sonra üstleniyorlar. PKK’nın sözüm ona yeni stratejisi!.. Böylece, uluslararası alanda terör örgütü listesinden çıkmaya çalışacaklar. Metropollerde bundan sonra gerçekleşecek eylemleri de TAK üstlenecek. Bazı eylemlerde IŞİD’e ciro edilecek. Ankara’daki istihbarat birimlerinin raporlarına göre PKK, eş zamanlı orman yangınları çıkararak eylemlerine devam edecek. Terör örgütü, Ankara, İstanbul ve Trabzon’u öncelikli hedef bölge seçti. Devlet birimlerinin aldığı sıkı önlemler sayesinde PKK, uyuşturucu krizine girdi. Terör örgütü, planladığı fedai tarzı eylemler için uyuşturucu ve uyarıcı madde bulmakta zorluk çekiyor. Ecza depoları ve eczane sahipleri, aman çok dikkat!..
yeniçağ