Türk Eğitim Sen (TES) Karabük Şube Başkanı Ahmet Turgut Kurtoğlu, üniversitede çalışanların özlük haklarının iyileştirilmesi gerektiğini söyledi.
Kurtoğlu, Karabük Üniversitesi Rektörlük önünde sendika üyeleriyle birlikte basın açıklaması yaptı. Türkiye Kamu Sen Karabük temsilcisi TES Karabük Şubesi Başkanı Ahmet Turgut Kurtoğlu, daha aydınlık, çağdaş ve müreffeh bir ülke emeli ancak her alanda yetiştirilecek parlak beyinlerin bilime, kültüre ve sanata yapacağı katkıyla sağlanabileceğini söyledi.
Bilim insanlarının gelecek kaygısı taşımaması gerektiğini belirten Kurtoğlu, şöyle konuştu: “Üniversiteler, yetiştirdiği ve barındırdığı beyinlerle, sahip olduğu dinamizm ile yeni fikirlerin ortaya çıkmasına, yeni buluşlar aracılığıyla teknolojinin ve insanlığın ilerlemesine doğrudan katkı sunan eğitim kurumlarıdır. Bu nedenle üniversiteler, bilimsel ve teknik geliştirme merkezleri olmanın ötesinde birer felsefi tartışma ortamı olarak çevrelerini bilinçlendirme ve bu yönüyle bulunduğu bölgenin bilinç ve kültür düzeyini yükseltme işlevini de üstlenir. Bilim insanları, gelecek kaygısı taşımadan, herhangi bir dışlanmaya uğramayacağının bilinci içinde çalışma ve fikirlerini açıklama özgürlüğüne sahip olmak zorundadır. Çağın ötesine geçmiş, her konuda öncü, geleceğe yön veren devlet idealine ancak güçlü üniversiteler ve kendisini bilime adamış akademisyenlerle mümkün olur.”
Üniversitelerde nitelikli eğitim verilmesi, üniversitelerin bilgi ve teknoloji üreten kurumlar olması, yenilikleri takip etmesi gerektiğini kaydeden Kurtoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üniversitelere değer ve kalite katan ise fiziki ortamdan daha çok barındırdığı akademisyenlerin nitelikleridir. Akademisyenlerimizin üniversitelerin en önemli aktörleri, eğitimin uygulayıcısı olduğunu düşündüğümüzde, onlara ne yazık ki gereken değerin verilmediğini üzülerek görmekteyiz. Akademisyenlerimizin sayısı yetersiz, özlük hakları kısıtlıdır. Eşit işe eşit ücret sağladığı iddia edilen 666 sayılı KHK düzenlemesinde unutulan eğitim öğretim camiası, ülkenin en düşük maaş alan kesimlerinden biri haline getirilmiştir. Ücretlerin düşüklüğü nedeniyle genç beyinlerimiz ya daha yüksek getirili mesleklere yönelmekte ya da yurt dışı üniversitelere beyin göçü yaşanmaktadır.
666 KHK ile bin 500 TL’ye varan ek ödemeler söz konusu iken; bu ülkenin itici gücü olan, bilimsel çalışma üreten, sürekli bilimsel yayınları takip ederek, kendisini geliştirmesi gereken, gençlerimizi bilimin ışığında yetiştiren profesörlerin, doçentlerin, yardımcı doçentlerin, araştırma görevlilerinin böylesine görmezden gelinmesi, onların geçim derdiyle baş başa bırakılması kabul edilemez. Üstelik akademisyenlerin ücretlerine yıllardır hiçbir iyileştirme yapılmamıştır.” – KARABÜK