Akit gazetesi yazarı Sinan Burhan, yurtta sulh cihanda sulh sözünün önemine dikkat çekti.
AKP’ye yakınlığıyla bilinen Akit gazetesi yazarı Sinan Burhan bugünkü köşesinde Mustafa Kemal Atatürk’ün “yurtta sulh cihanda sulh” sözünün önemine dikkat çekti ve “Bizim devletimizin geleneğinde de yurtta sulh cihanda sulh anlayışı vardır. Bu geleneği önemsemek lazım” diye yazdı.
Mustafa Kemal Atatürk aleyhine attığı manşetlerle bilinen Akit gazetesinin yazarı Sinan Burhan, Atatürk’ün sözü “yurtta sulh cihanda sulh” anlayışına dönülmesi gerektiğini ifade etti ve AKP’nin şimdiye kadar ki dış politikasının başarısız olduğunu yazdı. Hükümetin İsrail’le imzaladığı anlaşma ve Erdoğan’ın Putin’den “özür” dilemesi sonrasında kaleme alınan yazıda, Sinan Burhan, “2002 yılından bu yana Cumhurbaşkanımız önderliğinde iktidara gelen Ak Parti iktidarı her alanda ülkeyi dönüşürdü ve büyüttü. Bir tek dış politika alanında başarılı olduğu söylenemez. En azından şu an elimizdeki veriler bunu söylüyor. Türklerde devlet geleneği çok önemlidir. Bu gelenek yıllar içinde oluşur. Yapılan savaşlar, yıkılan devletler, çekilen yoksulluklar, çileler bu tecrübeyi oluşturur. Bizim devletimizin geleneğinde de yurtta sulh cihanda sulh anlayışı vardır. Bu geleneği önemsemek lazım. Sonuçta siz önemsemeseniz de realite gerçeği önünüze koyuyor.” diye yazdı.
İsrail’le anlaşmanın yanı sıra, Mısır, Rusya ve Suriye ile de ilişkilerin düzeltilmesinden rahatsız olmayacağını yazan Akit yazarı Burhan, “Bugünlerde İsrail ile yeniden anlaştık. Ayrıntılar gün yüzüne çıkmaya başladı. Mısır ve Rusya ile de mesafe almaya başladık. Suriye’de de yeni adımlar atılacak gibi duruyor. Bu adımlardan ben rahatsız değilim. Bu adımlar ülkemizi rahatlatacaktır.” ifadelerini kullandı.
“Devletimiz şu an için Ortodoğu’da denklem değiştirme gücüne sahip değil. Ne silah sanayi bakımından, ne ekonomik büyüklük bakımından oyun kurucu bir ülke değil.” şeklinde yazan Burhan, şöyle devam etti:
“Cumhuriyet hükümetleri bu gerçeği gördüğü için yurtta ve dünyada sulhu önermişlerdir. Bizler iyi niyetle bu ilkenin dışına çıktık, bölgeyi değiştirme idealini yüreğimizde taşıdık. Ancak bugün gelinen noktada ülke olarak başladığımız noktanın gerisine düşmüş isek bir özeleştiri yapmamız gerekir. Şimdi biz niye başa döndük demek gerekir.”