Sur’daki evi patlayıcı ile yıkılan Fatma Yıldırım, hafriyat alanına getirilen eşyalar arasında bazı yatak ve halılarını bulduğunu anlatırken, “Allah kimseye hakkımızı bırakmasın” dedi. Polis gözetiminde bulunan hafriyat alanında bazen el bombası ve patlayıcıların da bulunduğu ve bunların orada bulunan polislere teslim edildiği kaydedildi.
Diyarbakır’ın merkez Sur İlçesi’nde hendek kazıp barikat kuran PKK’lıların etkisiz hale getirilmesi düzenlenen ve 103 gün süren operasyon ve çatışmalardan sonra özellikle 6 mahallede çok sayıda ev tahrip olurken, yasağın halen sürdüğü mahallelerden kamyonlarla hafriyatlar kaldırılıyor. Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesi karşısındaki boş alana götürülen hafriyatlar burada iş makinaları ile adeta yerle bir ediliyor. Silindirler gelen hafriyatın üzerinden geçerken, hem hurdacılar hemde Sur mağduru bazı aileler bu alana gelerek eşyalarını ve anılarını bulmaya çalışıyor. Getirilen hafriyatlar arasında, beyaz eşya ve yatak gibi ev eşyaları bulunurken, kitaplar elbiseler gibi malzemelerde söz konusu alana dökülüyor.
Kamyonetlerle bu alana gelen hurdacılar hafriyat alanına dökülen malzemeler arasında kendilerine yarayan parçaları alırken, evleri Sur’da yıkılan aileler ise enkaz yığınları arasında kendilerine ait eşyaları bulmaya çalışıyor. Hafriyat arasında eşyalarını arayan Fatma Yıldırım, Sur’un Yenikapı semtinde oturduğunu, eşyalarını bulabilmek için 2 günden bu yana alana gediğini belirterek, göşyaşları döktü. Yıldırım, şunları söyledi:
“Yoğurt Pazarı’nda 5 gün önce yüksek katlı bir binaya çıktım. Evim ayakta idi. Hasar görmemişti. Aynı akşam bana telefon geldi ve 3 katlı evimin altına bomba yerleştirilip patlatıldığını ve evin tamamen yıkıldığını söylediler. ‘Çatışma bitmiş nasıl evim yıkıldı?’ dedim. İki kızım ile o gece yine o yüksek eve gittim bize cep telefonundan çekilen görüntüleri izlettirdiler. İnanmak istemedim, sabah yine Yenikapı’ya gittim ve surlara tırmanmaya çalıştım. İhtiyarım tırmanamadım, iki kızım surların üzerine çıktı. Bakmışlar evim tamamen yıkılmış. Çatışma durmuştu. Buraya geldim, yataklarımı gördüm. İnsan hakları demiyor mu bunlar, günahtır diye. Kızımın çeyizleri var buralarda. Allah nasıl bizim hakkımızı bırakacak. Allah hakkımızı onlardan alsın. Evimiz 3 katlıydı kimsenin kiracısı değildik. Şimdi kiracı oldum, kirrayı ödeyemiyorum. Oğlum cezaevinde. Birkaç parça eşyamı bu enkazın arasında buldum. Bazen biz bir kaç parça çıkarıyoruz, diğer taraftan başkaları götürüyor, ne diyelim.”
Hafriyatın döküldüğü alanda gezip evine ait eşyaları bulmayan çalışan başka bir adam ise, kendisine ait eşyaların listesini çıkarıp orada çalışan kepçe operatörüne verdiğini ifade ederek, “Listede olan eşyalar çıkarsa bana onları ayıracak” dedi. Bu arada bir polis ekibinin bölgede olduğu gözlenirken, zaman zaman hafriyatın içinde el bombası ve patlayıcıların çıktığı ve polise teslim edildiği kaydedildi. Sur’da evleri yıkılan bazı kişilerin ise hafriyat alanında kendilerine yarayan parçaları alan hurdacılara tepki gösterdikleri görüldü.