AKP iktidarı ulusal bayramlarımızı yasakladı da ne oldu?
Halkımız akın akın Anıtkabir’e koşmaya başladı.
Anıtkabir’de, her ulusal bayram günü ziyaretçi rekoru kırılıyor.
Bu da Atatürk’e ve İnönü’ye “iki ayyaş” diyen, kendilerinden önceki Cumhuriyet yıllarını “enkaz” ya da “devre arası” olarak gören iktidar partisi mensuplarını fena halde rahatsız ediyor!
***
İşte; bu yüzden olsa gerek, trolleri aracılığıyla tam da 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı öncesinde ortaya yeni bir iddia attılar!
Neymiş; istihbarat birimleri IŞİD’in 19 Mayıs’ta Anıtkabir’e saldıracağını bildirmiş de bu yüzden herkes dikkatli olmalıymış…
AKP’liler bu iddiayı özellikle yayıyorlar ama kimliklerini gizli tutuyorlar.
Oysa Atatürk’ten ve Türkiye Cumhuriyeti’nden en az AKP’liler kadar haz etmeyen HDP’liler kozlarını daha açık oynuyor.
HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş dün Meclis’te bir basın toplantısı yaptı, “Anıtkabir’e ilişkin tehdit ciddiye alınmalıdır” dedi.
***
İyi de Meral Hanım, sen nereden biliyorsun bu tehdidin ciddi olduğunu?
ISİD’le bir bağın mı var?
Yoksa MİT ya da devletin diğer haber alma teşkilatları sana mı çalışıyor?
Bunlar olamayacağına göre demek ki sen de milyonların 19 Mayıs’ta Anıtkabir’e gitmesinden hoşlanmıyorsun.
Bunun için de sözüm ona “önlem alınmasını istiyormuş” gibi yaparak, “korku salmaya” çalışıyorsun!
***
Tehdit varsa ve bu kadar açık hale geldiyse, devletin haber alma teşkilatı ve polisi eşekbaşı değil ya; elbette gereken önlemleri alır… O günkü Anıtkabir ziyaretinin huzur içinde gerçekleşmesini sağlar.
Sağlayamıyorsa…
Ya devlet, devlet değildir…
Ya da… Devleti yönetenler düşmanla işbirliği içindedir.
***
Düşünüyorum da…
Mustafa Kemal Atatürk, Anıtkabir’deki haliyle bile birilerinin ödlerini bir şeylerine karıştırmaya yetiyor ya…
Helal olsun!
İŞGAL!
Bugün 17 Mayıs… Tam 97 yıl önce 15 Mayıs’ta Yunan Ordusu İzmir’i işgal etmişti.
İstanbul’daki bazı alçaklar bu işgali neredeyse sevinçle karşılarken, Mustafa Kemal Paşa, 16 Mayıs 1919’da ölümü göze alarak Bandırma Vapuru’na atladı ve yurdu düşman işgalinden kurtarmak için yollara düştü.
Amacına da ulaştı.
Peki; 97 yıl sonra baktığımızda, “düşman işgali”nin bittiğini söyleyebiliyor muyuz?
Eğer yanıtınız “Evet”se, en yakınınızdaki bir ana caddeye gidin tabelalara bakın; acaba kaç tane Türkçe mağaza ismi göreceksiniz?
Bankaların, gıdacıların, hazır giyimcilerin, ayakkabıcıların, berberlerin, hatta bakkalların, manavların, kasapların, nalburların isimleri bile yabancı sözcüklerden oluşuyor…
Evinize aldığınız gazeteler, seyrettiğiniz televizyonlar… Çoğu öyle!
***
Çok şükür; ülkemiz bugün “açık” bir askeri işgal altında değil ama…
Ne yazık ki kimse de büyük bir ekonomik ve kültürel işgal altında olmadığımızı söyleyemiyor!
İşin acısı…
Bir ‘Mustafa Kemal’imiz daha olmadığı için, kimsenin aklına bu işgale isyan etmek gelmiyor!
GÜNÜN SORUSU
Adı 17-25 Aralık Yolsuzluk Operasyonları’na da karışan ve bu yüzden istifa etmek zorunda kalan Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar, önceki gece İstanbul’daki Avrupa Konutları’na gitmiş… Görevi gereği, kendisine kimliğini ve ziyarete geldiği site sakinini soran güvenlik görevlisini önce tokatlamış, daha sonra da coplamış… Sorum, bu tür mafya bozuntularını “demokrasi” ayaklarıyla seçtirip bakan yaptıran güce:
Elemanınla gurur duyuyor musun?
RAHAT UYU TÜRKAN HOCA!
Yarın, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı ve “kardelenlerin annesi”, güzel bilim insanı Türkan Saylan’ın ölüm yıldönümü…
Vasiyeti yerine getirildi; emaneti kendisinden onurla devralan Prof. Dr. Aysel Çelikel ve arkadaşları, kurulan tüm kumpasları tek tek aşarak ÇYDD’nin burs verdiği öğrenci sayısını daha da artırdı. Ne mutlu ki bu ülkede hâlâ ÇYDD gibi kuruluşlar var ve her türlü baskıya karşın hâlâ “akıl ve bilim yolundan ayrılmayan aydın, çağdaş ve barışçı” nesiller yetiştirmeye devam ediyorlar.
Bu yöndeki çalışmalarını milim ödün vermeden sürdüren ÇYDD, elbette Türkan Saylan’ı da unutmuyor.
Her yıl anma etkinlikleri düzenliyor ve anısına bir de bilim ve sanat ödülü veriyor.
Bu yıl altıncısı verilecek olan Türkan Saylan Sanat ve Bilim Ödülleri, yarın 19.00’da Levent’teki İş Sanat salonlarında sahiplerini bulacak. Etkinlikte ayrıca ünlü piyanistimiz Gülsin Onay da bir resital verecek.
***
ÇYDD’nin bir diğer etkinliği ise 27 Mayıs’ta Maslak’taki TİM Gösteri Merkezi’nde verilecek olan ve artık klasikleşen Fazıl Say konseri… Fazıl’ın, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin burs projelerine gelir yaratmak amacıyla vereceği bu konseri bence kaçırmamalısınız.
156+311!
Abdullah Gül’e sormaya devam ediyoruz. Söz sırası ikince kez Güngör Uygurer’de… Sizin de sorunuz ya da söyleyecekleriniz varsa mustafa0mutlu@gmail.com adresine gönderebilirsiniz:
“Abdullah Bey…
Zürih’te yaşıyorum. Televizyonda İngiltere Başbakanını izlerken, gözüm arka plandaki Exeter Okulu panolarına kaydı ve sizi hatırladım. Çünkü siz de o okuldan mezun olmuştunuz. Benim sormak istediğim başka bir şey:
Bu okulda öğrencilere mezun olmadan önce yüz naklimi yapılıyor?”
GÜNÜN İSYANI
Başbakan olmaya en yakın isimlerden Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın oğlunun Singapur’da kumar oynarken çekilen fotoğraflarından sonra dün de öz yeğeni Cem Murat Yıldırım’ın rakı alemi yaparken çekilen fotoğrafları yayınlandı. Cem Bey, Bakan Amcası tarafından iki ay önce İstanbul Ulaştırma Bölge Müdürü yapılmıştı. Kumar oynamak da rakı içmek de suç değil. İsyanım; bunları yapanları “dinsiz” ilan edip bugün zor duruma düşen “Binaligiller”e:
Çak bakalım; şerefine!
Aydınlık