Tayyip Erdoğan, “Kimse kimseyi kandırmasın. DAEŞ, PYD, YPG bu tür örgütler Suriye’deki küresel güç mücadelesinin sadece bir aracıdır. Bizdeki PKK ile bunlar aynıdır, hiçbir farkı yoktur. Bu karanlık yapılar bölgedeki kirli hesapların birer Truva atına dönüşmüştür” dedi ama hemen ardından bu tespitle çelişen başka bir cümle kullandı:
“DAEŞ, PKK, PYD, YPG’yi ortaya çıkaran, besleyip büyüten bugün hâlâ varlığını korumasını sağlayan da rejimin ve onun arkasındaki güçlerin ta kendisidir.”
***
Bakınız geçenlerde Radikal yazarı Fehim Taştekin, Irak’ta görüştüğü Ali Ekber Tugayı’nın komutanı Hac Kasım’ın “Musul’da Ebu Bekir Bağdadi’nin kafilesi geçiyordu, ABD’ye bilgi verdik ama kafilenin üzerinden uçtukları halde vurmadılar. Amerika ikili oynuyor, bir gün bizimle, bir gün onlarla. Doğu ülkelerini bölmek istiyor. Suriye’yi üçe, Irak’ı üçe, Yemen’i ikiye bölmek istiyor. Bu savaşın bitmesini istemiyorlar” dediğini yazdı!
Erdoğan’a göre IŞİD, PKK ve benzer örgütleri ortaya çıkaran Suriye rejimi ise bu örgütler nasıl küresel güç mücadelesinin aracı oluyor?
Ya konuşma metinlerini yazan kişinin kafası çok karışık ya da Tayyip Erdoğan’ın!
***
PKK’nın Ankara’da kurulduğu söylenir ama arkasındaki desteğin ABD olduğuna kimsenin şüphesi yok. İşte Selahattin Demirtaş, ABD ve Rusya ziyaretlerinden sonra, zamanın geldiğine ikna edilmiş olacak ki hedeflerinin, Kürdistan kurmak olduğunu ilan etti!
Amerikalı subayların Türk subaylarının bulunduğu toplantıda açtığı Büyük Orta Doğu haritasında da Büyük Kürdistan yer alıyor. Bu konuda elimizde sayısız veri var!
Büyük Orta Doğu Projesi’nin Eş Başkanı Tayyip Bey olduğuna, 22 İslam ülkesinin ve Türkiye’nin de bu projeyle sınırlarının değiştirileceği resmen açıklandığına göre; bu durumda Türkiye’de ve İslâm dünyasında asıl Truva atı AKP iktidarı olmuyor mu? Yıllar önce “İslâmın Truvası” kitabımızda bunları inceledik!
***
IŞİD ve PKK gibi örgütlerin küresel güçlerin oyuncağı olduğu doğrudur ama Truva atının niteliği farklıdır. Truva Savaşı M.Ö.7’nci yüzyılda, Yunanlılar ile Truvalılar arasında olmuştur. Truva’yı kuşatan Yunanlılar, başarısız olunca içine asker doldurdukları dev bir tahta atı, barış hediyesi diye göndermiş, gece atın içinden çıkan askerlerin, kale kapılarını açması ve ordunun ani baskınıyla kenti ele geçirmiştir…
Bugün de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Türk Milleti’nin içine yuvalanmış, kozalarını kurmuş Truva atları var.
Bunlar, Türkiye’ye Truva atı programlarını kabul ettirdiler, şimdi de “Yeni Anayasa” ile rejimi değiştirerek devleti Türk devleti olmaktan çıkarmanın alt yapısını hazırlıyorlar!
***
Erdoğan, “Malum eş başkan hafta sonu Rusya ziyareti sonrasında kulaklarına üflenen suflelerin de etkisiyle olsa gerek bir takım hezeyanlar ifade etmiştir. Bu eş başkanın yaptığı açık ve net olarak bir provokasyondur, ihanettir” diyor ama Demirtaş’ın Rusya’dan önce ABD’ye gittiğini telaffuz bile edemiyor!
İstanbul Barosu’nun “Sevr’in güncellenmesi” diye nitelendirdiği 14 maddelik bölücü bildiriye verdiği 14 maddelik cevapta belirtiği gibi “Bu deklarasyonu kaleme alanlar, emperyalizmin Türkiye üzerindeki 100 yıllık rüyasının güdümlü ve gönüllü taşeronlarıdır.”
Fakat Oslo, Habur ve Dolmabahçe’de PKK’ya verilen sözler olmasa ve “Çözüm Süreci” boyunca operasyonlar durdurulmasa, örgütün belli ilçelere yığınak yapması seyredilmese Demirtaş veya bir başkası Türkiye’den ikinci bir devlet çıkaracaklarını söyleyebilecek cüreti kendisinde bulabilir miydi?.
yeniçağ