TARİHTEN PEK BİLİNMEYEN BİR ANI ….
Tarih……………..: 19 Mayıs 1919
Yer……………….: Samsun Limanı
Gelen…………… : Bandırma Vapuru
Yolcu…………… : Mustafa Kemal Paşa
Yolcular :………..: Refakatinde 19 yolcu
Karşılayanlar…..: Devlet erkanından: “Hasta olan mutasarrıf evinden çıkmadığı için 9. Ordu Müfettişini karşılamaya gelmedi. Belediye Reisi yok. Vekalet eden kişi de Çarşamba’ da arazisinin bulunduğu köydedir. Belediye Meclisinden bir kişi, Hacı Molla, Mustafa Kemal Paşa’ ya şehir namına ‘Hoş geldiniz’ der.
Ve diğer karşılayanlar arasında bir de kadın vardı; SAKİNE BATURAY.
Sakine Baturay?…hiç duymadım!…diyenler olacak aranızda. Bende duymamıştım. Çünkü o ağa paşa kızı değildi. Yaşamın içerisinden gelen bir Anadolu kadınıydı Sakine Baturay. Fazla da bir şey söylemek için gelmemişti. Tek isteği var dı; o da: Mustafa Kemal paşayı görebilmek ve ona: HOŞ GELDİNİZ PAŞAM, SEFALAR GETİRDİNİZ!..diyebilmek.
Peki; kimdir bu Sakine? Tarihe bir göz atalım!
Sakine Hanım, Erzurum İspir ilçesi Baksır-Kındız köyü doğumlu. Babası Hasan Reis. Samsun’da eşraftan Ömer zadelerin yanında takada çalışıyor.
Romanya’-Köstence’den Samsun’a petrol taşıyorlarmış. Yani her ne kadar Hasan Reis Erzurumlu ise de gurbetçi. Sakine hanım 1896 doğumlu. Nüfus kağıdına göre Samsun doğumlu. Ancak o kayıtta bir tutarsızlık olduğu bellidir.
Sakine hanım 1911 veya 1912 de Muhsin adlı birisi ile evlenmiş. Bu evlilikten Lütfü adında bir çocuk olmuş. Ancak çocuk ayakları içe doğru 90 derece dönük.. Yani sakat. Bu arada kocası Muhsin bey Yemen harbinde askerde kalmış. Köy Ermenilerin katliamına uğramış.
Sakine hanım tek sakat çocukla kışın 2,5 ay süren bir yolculuktan sonra Samsun’a babasına sığınmış. Ermeni mezalimini görmüş; özellikle kazığa oturtulmuş Müslümanların nasılda öldürüldüğüne şahit olmuş Sakine hanım.
Samsun’a varınca önce oğlunun düzgün yürüyebilmesi için devlet hastanesine yatırır. Hastanede ortopedist Amerikalı doktorlar vardır. Amerikalı doktorlar oğlunu tedavi ederken Sakine hanım diğer hastalarla da ilgilenir. Yani bir bakıma gönüllü hasta bakıcıdır. Bu durum Amerikalı doktorların dikkatini çeker. Oğlu Lütfü ameliyatla tedavi olur. Ama Sakine hanım hasta bakıcı olarak işe alınır. Bu arada Amerikalı doktorlardan İngilizce ve Latin alfabesini öğrenir. Sakine Hanım girişken, aktif ve zeki biridir. Hele hele konumu hastabakıcı da olsa şehirde ne olup bittiğini saati saatine öğrenmektedir.
Şehre Mustafa Kemal’in geleceği öğrenince eşraftaki kişilerle beraber tek kadın olarak iskelede karşılar.
Neden tarihin gölgesinde kalmıştır bu aydın Türk kadını?
Neden diğer; haklı olarak… tarih sahnesinde isimlerini duyduğumuz, okuduğumuzlar arasında yerini bulamamıştır bu yarını görebilen aydın Türk kadını…SAKİNE?
Bence SAKİNE ve daha binlerce SAKİNELER vardır tarihimizde. Gönül isterdi ki, hepsinin adını altın harflerle yazabilseydik. Bu isimlere ulaşabilmek imkansız olabilir, ancak bilinenleri anmak hepimizin tarihi görevidir.
19 Mayısın anısına ve SAKİNE ablalara şükran borçlu olmanın gururuyla…
YILMAZ ÖZDİL