Ben de işin içindeyim…
*
Bu haberi ortaya atan gazeteci arkadaşımız yazdı:
“Tablo indirme skandalı patlayınca, Bekir Coşkun ile CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka ayın 19’unda Crossroads Pub Bar’da gizlice buluştular…
İkisi de şoförlerini almadılar…
O görüşmeden sonra Bekir Coşkun kimi gazeteci ve yazarlara telefon açarak, bu büyük rezaleti örtbas etmek ve olayı kapatmak istedi…”
*
Doğru:
Biz ayın 19’unda bardaki gizli görüşmenin fotoğrafını, bu olay patlak vermesinden önce, ayın 12’sinde Facebook’ta peşin yayınladık…
İki avukatımız, bir grup okur, ekonomist arkadaşlarımız da katıldılar gizli görüşmeye, yer dar olduğu için baş başa değilse bile kıç kıça oturduk…
Şoförümü götürmediğim de doğru…
Çünkü benim şoförüm yok…
*
Tek doğru yanı; olay ortaya atıldıktan sonra Aylin Nazlıaka beni arayıp Rahmi Turan Bey ile görüşmek istediğini söyledi, ben izin almadan telefonunu vermedim, Rahmi Bey’den izin alarak sadece e-mail adresini verdim…
Bu kadar…
Bir defa benim dostum meslektaşlarım kimsenin telefonu ile olayları örtmezler ya da yazı mazı değiştirmezler…
Benimle ilgili bölümü; gazetecinin tahmini haber yapma özgürlüğüne verdim ama benim telefonumla olayı örtbas ettiklerini ileri sürmek, yazar arkadaşlarımıza saygısızlıktır…
*
Geldik milletvekilinin odasındaki Atatürk resmini kim indirdi kısmına…
*
Ben indirdim…
Türkiye yıkılıyor öte yanda…
“Cumhuriyeti’nin yıkılışını oturup seyrettiniz, devrimlerini sattınız, ilkelerini sildiniz, miraslarını çaldınız, ruhunu incittiniz, kemiklerini sızlattınız, duvarlarda resimlerini ne yapacaksınız?…”
Dedim…
İndirdim…