Çözüm üretmeyen canlı yok oluyor. Paleontoloji (fosil bilim) çözüm üretmediği için yok olmuş canlıları konu yapar. Dinozorlar, mamutlar yok oldular. Çünkü çözüm üretemediler.
Her imkanı var.
Polis, asker, para.
İktidar, istihbarat.
Bilgi, birikim, kadro.
Yaşanmış örnekler.
Afganistan örneği.
Pakistan örneği.
Nijerya örneği.
Suriye, Irak örneği.
Her şey mevcut.
Çözümü bulamıyor.
Türkiye’nin Gaziantep şehri Pakistan’ın Peşaver şehrine döndü. Peşaver’de düğünlerde patlamalar oluyor, 40-50-100 kişi ölüyor, okuyorduk.
Bize çok uzak diyorduk.
Her şeyimiz var.
Peşaver’e benzemeyiz.
Biz önleriz.
Diye umuyorduk.
Gaziantep’te Beybahçe Mahallesi’nde kına gecesi kana bulandı. Bahtlarının gülünü, sümbülünü, dudaklarındaki gülüşü, ruhlarındaki eğlenmeyi, gönüllerindeki sevgiyi kına gecesine getirmişlerdi. 54 can hayatını yitirdi. Görülmemiş vahşetin 29 kurbanı çocuklar oldu. Bir çocuk buldular. Çocukları, çocuğa öldürttüler.
* * *
Beyin çözüm üretir.
Çözüm bulunmalıydı.
Her olanak var.
Çözüm yok.
Adı Nergis. Kına gecesi, eline tarak aldı, annesine seslendi. Anne düğüne gideceğim. Saçımı tarar mısın? Annesi Nergis’in saçlarını taradı. Nergisini ölüme gönderdi.
Nergis 12 yaşındaydı.
2 yaş küçük.
2 yaş büyük.
29 çocuk ölüme gitti.
Bahtlarının kararacağını nereden bileceklerdi, nereden tahmin edeceklerdi? Her şeye sahip iktidar büyüklerinin; “Antep’in kına gecelerine, düğün evlerine vücuduna bomba sarılmış ve “Sen Halife’nin Yavru Aslanısın…” diye beyinleri yıkanmış çocukların sızmaması, sızdırılıp patlatılmaması için” mutlaka bir çözüm bulmaları gerekirdi.
Atıp, tutmakta birinci.
Gösterişte şampiyon.
Çözüm bulmakta sıfır.
* * *
Terörün Antep’e geleceği belliydi. Van, Bitlis, Hakkari, Mardin, Bursa, Elazığ’da denemiş, can almıştı. İstanbul 5 defa vuruldu. Diyarbakır 7 defa patlatıldı. Ankara 2 katliam yaşadı. Hemen tamamı Siirt’ten, Van’dan, Suruç’tan göç etmiş dindar Kürtler, Araplar, Suriye cehenneminden kaçmış Suriyeli sığınmacıların yaşadığı Beybahçe Mahallesi’ndeki kına gecesinde hayatlarını yitiren 54 yurttaşla birlikte, son 8 ayda, 537 insan canından oldu.
Göz görür.
Kulak işitir.
Dil tadar.
Burun koklar.
Deri hisseder.
Beyin çözüm üretir.
Çözüm bulunmalıydı.
Çözüm bulunamıyorsa; göz kör, kulak sağır, dil lal, burun kırık, deri perişan demektir.
O zaman sorarım:
Bu körlükle, bu sağırlıkla o iktidar koltuklarında hâlâ nasıl oturuyorsunuz?
* * *
Bize hikaye okuyorlar!
Türkiye’yi parlayan ülke yaptık. Ortadoğu’nun ve çevre ülkelerin ezilen halklarına ilham kaynağı olduk. Bölgesel ve küresel dengeleri değiştirdik. ABD ve AB, “dik duran liderimizi” ortadan kaldırmak için her türlü sinsi hesabın içinde. Ortadoğu’da haritalar yeniden çizilirken, Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğal gaz yatakları iştahları kabarttığı için Türkiye’yi rahat bırakmıyorlar.
Ne zaman patlama olsa.
Ne zaman terör vursa.
Aynı hikaye.
Ağızdan ağıza!
Aynı bahane!
Bahane var.
Çözüm yok.