Başbakan Davutoğlu, AK Parti grup toplantısında hitap etti. Ankara’daki Merasim Sokak’ta 17 Şubat Çarşamba günü askeri servis araçlarına yönelik gerçekleştirilen bombalı saldırıya ilişkin açıklamalarda bulunan Davutoğlu, “Emniyet birimlerimizin hızlı ve etkin çalışmaları sonrasında olay bütün boyutlarıyla açığa kavuşturulmuş ve YPG/PKK iş birliği ortaya konmuştur. PKK’dan talimat ve destek alan bu terör örgütünün Türkiye’ye yönelik terör faaliyetleri ayan ve beyan ortadadır. Eylemde kullanılan araba ve eylemi gerçekleştiren terörist üzerinden geriye dönük yapılan araştırmalar içlerinde PKK ile yoğun ilişkileri bulunan 21 kişilik bir terör şebekesini ortaya çıkarmış ve bu kişiler tümüyle yakalanmıştır. Kanıtlar açık ve net. Ortada su götürmez bir gerçek var. Bu olay PKK/YPG iş birliğiyle planlanmış ve gerçekleştirilmiştir” ifadelerini kullandı.
“BU ÖRGÜTLERİ DESTEKLEYEN ÜLKELERİN GERÇEKLERLE YÜZLEŞMESİ VE İKİYÜZLÜ TAVIRLARI TERK ETMESİ LAZIM”
Ankara saldırısının TAK isimli terör örgütü tarafından üstlenilmesine değinen Davutoğlu, “Bu saldırının sorumluluğunu terör örgütü PKK’nın alt bir örgütünün üstlenmesiyle istediler ki YPG ve PYD uluslararası desteğini sürdürebilsin. İnternette basit bir taramayla bir erkek vesikalık fotoğrafı bulup gerçek faili olduğunu iddia ettikleri başka birinin yüzünü bu fotoğrafa montajladılar. Bu montaj oyunu da hemen ortaya çıktı. Zihin bulandırmaya yönelik bu acemi gayretler bölücü terör örgütünün suçu üstlenerek YPG’yi temize çıkarma taktiğini bütün açıklığıyla ortaya çıkarmıştır. Böyle bir terör olayı üstlenilecekse niye 3 gün beklendi? Sadece YPG’yi temize çıkarma çalışması var. Bizim sağlam kanıtlarımız, belgelerimiz ortada. İsteyen bütün devletlerle de bu belgeleri paylaştık. Zaten bunlar hırsız misali sabah akşam isim değiştirip duruyorlar. İsim değişince şeytani emellerini gizleyebileceklerini zannediyorlar. KCK’sı, PKK’sı, YPG’si, PYD’si, TAK’ı şusu busu; bunların hepsi aynı terör yapılanmasının farklı isimleridir. Sahipleri de kuklacıları da aynıdır. Bunların hepsi piyon örgütüdür. Bu örgütleri destekleyen ülkelerin artık gerçeklerle yüzleşmesi ve ikiyüzlü tavırları terk etmesi lazım. Ne sınırımızda olan bitenleri, Türkiye karşıtı koalisyonu ve orada oynanan kirli oyunu bir seyirci gibi izlemeyeceğiz. Bu kirli oyunun sahiplerini, oyunun arkasındaki aktörleri deşifre edeceğiz. Oyunun önündeki piyonları da gerektiği şekilde uygun gördüğümüz vakitte, uygun bir tarzda cezalandırmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
“BUNLARIN BU COĞRAFYANIN KADERİYLE DE KEDERİYLE DE HİÇBİR BAĞLARI YOK”
Ankara’daki saldırının ardından Meclis’te 3 partinin imzaladığı teröre karşı ortak tavır içeren bildiriye HDP’nin imza atmamasını eleştiren Davutoğlu, “Türkiye partisi olacağını söyleyerek seçime giden partinin Ankara’daki terör saldırısına karşı utanç verici tutumunu gördünüz. Türkiye yasa boğuldu ama çok hazindir ki TBMM çatısı altında 3 partinin imzaladığı teröre karşı ortak tavır içeren bildiriyi HDP imzalamadı. İpe un serdi. Bahaneler uydurdu. Ben de sizinle birlikte bu terörün karşısındayım, bu cinayeti lanetliyorum; diyemedi. Sırtlarını terör örgütüne dayadıkları için teröre dayanarak siyaset yaptıkları için bu ortak bildiriye imza atamadılar. Bunların bu coğrafyanın kaderiyle de kederiyle de hiçbir bağları yok. Ne kaderimizde beraberler ne kederimizde beraberler. Bu ülkenin geçmişine de geleceğine de yabancılaşmış bunlar. Dünyanın hiçbir demokrasisinde böyle aymazlık, böyle ikiyüzlülük olmaz. O partinin yetkilileri bu konuda adım atacak mı merak ediyor değilim. Ama görünen o ki aralarında bir iş bölümü yapmışlar. Birileri sözüm ona kınayacak. Arada saz çalacak, şirin görünecek. Birileri de katillerin yanında saf tuttuğunu alenen gösterecek, Kürtlerin ve Türklerin kanı üzerinden siyaset yapacak. Bu partinin yetkili organları bu konuda milletimize bir açıklama yapmak zorundalar. Kan dökmüş, eli kanlı bir katilin taziyesine katılmak, onu saygıyla anmak insanlığa karşı yapılabilecek en büyük ihanettir. Bunlar milletimizin yasıyla, onuruyla dalga geçiyorlar. İsteyerek ve bilerek provokasyon yapıyorlar” açıklamasında bulundu.
“RUSYA, REJİM, DEAŞ VE YPG EL ELE TUTUŞMUŞ; TÜRKİYE’NİN GÜNEY SINIRINDA TERÖR YAPILANMASI KURMAK İSTİYOR”
Suriye’de yaşanan gelişmelere değinen Davutoğlu, şöyle konuştu: “Suriye’nin kuzeyinde çok açık bir oyun oynanıyor. Rusya, rejim, DEAŞ ve YPG el ele tutuşmuş; Türkiye’nin güney sınırında bir terör kuşağı, terör yapılanması kurmak istiyor. Türkiye’yi bir terör yapılanmasıyla sınır komşusu haline getirmeye yönelik tüm bu oyunların farkındayız ve buna izin vermeyiz. Bu ülkenin ulusal güvenliği tüm çıkarların, dengelerin, ortaklıkların üzerindedir. Bu konuda kimseden izin almaz, kimseye herhangi bir şekilde operasyon ve harekat gerekiyorsa hesap vermeyiz. Gerek şehirlerimizde yürüttüğümüz operasyonlar gerekse Suriye’de ortaya koyduğumuz tavır son derece açık ve nettir. Bu kararlılık sürecektir”
“TERÖRE DESTEK VERMEYEN, ELİNDE SİLAH OLMAYAN HERKESLE TEK TEK KONUŞACAĞIZ”
Konuşmasında terörle mücadele vurgusu yapan Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Terörle mücadelede çok önemli mesafeler aldık. Bunları nihai hedefimize ulaştırmakta da kararlıyız. Bunu yaparken meşruiyetten, hukuktan, demokratik hak ve özgürlüklerden asla taviz vermeyeceğiz. Bizim tek hedefimiz terörü ortadan kaldırmaktır. Bölgede terörist odaklarca baskılara ve zulme uğratılan insanlarımızı huzura kavuşturacağız. Bu ülkede terörün asla bir geleceği olmayacak, asla terör bu ülkeye hakim olamayacak. Bölge insanı terörden çok yoruldu. Yeniden barış, kardeşlik içinde yaşamak; işine, gücüne bakmak istiyor. Teröre destek vermeyen, elinde silah olmayan herkesle tek tek konuşacağız ve barışı, huzuru tesis edeceğiz”
“KİM DERSE Kİ BU MECLİS, ANAYASA YAPAMAZ; O KİŞİ DEMOKRASİDEN ANLAMIYOR DEMEKTİR”
Yeni Anayasa çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulunan Davutoğlu, “Mevcut Anayasa’mız hem ruhu hem de mantığıyla bir bütün şeklinde değişmesi gereken bir Anayasa’dır. Çoğulculuğu tehdit, özgürlüğü risk gibi gören bir anlayışın eseridir. Tüm toplumsal kesimlerimiz de bu Anayasa’nın mutlaka değişmesi gerektiğini ifade ediyor. Bu anlayış değişmediği sürece sorunların çözümünde atacağımız adımlar yeterli bir sonuca ulaşmayacaktır. 26’ncı Dönem Meclisi’mizin yani sizlerin en önemli görevi de milletin bu talebine cevap vermektir. Bu Meclis, yeni Anayasa’yı yapacak temsile de meşruiyete de sahip bir Meclis’tir. Kim derse ki bu Meclis, Anayasa yapamaz; o kişi demokrasiden de milli iradeden de anlamıyor demektir” ifadelerini kullandı.
“ONLAR KENDİ ÖN ŞARTLARINI MASAYA BİR DAYATMA ŞEKLİNDE GETİRDİLER”
CHP’nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu masasından kalkmasını eleştiren Davutoğlu, “Üzülerek ifade edeyim ki maalesef bu CHP değişmiyor, galiba hiç değişmeyecek. Sayın Kılıçdaroğlu ile yaptığımız görüşmede Anayasa’yı değiştirme irademizi ortaya koymuş ve her bir konuda hiçbir ön şart olmadan konuşma ilkesini benimsemiştik. İsteyen istediğini söylesin ama komisyon toplansın ve en doğruyu bulmak için birlikte hareket etsin demiştik. Fakat son tavırları bu ilkesel yaklaşıma açık bir çelişki teşkil ediyor. Müzakere etmek için oturulan bir masaya kendi taleplerini dayatarak oturdular ve komisyona katılmalarını bu ön şartlarının kabul edilmesi şartına bağladılar. Bizim anlaşmamız hiçbir ön şart olmadan her şeyi tartışmaktı. Ama onlar kendi ön şartlarını masaya bir dayatma şeklinde getirdiler. O masa adı üstünde bir uzlaşma masasıdır. Ortak akla ulaşmak için bir arayış masasıdır” diye konuştu.
“GELİN HEMEN, BU HAFTA İÇİNDE ORTAK KOMİSYON KURALIM”
Başbakan Davutoğlu, “CHP başta olmak üzere bütün siyasi partilerimize çağrıda bulunuyorum. Gelin hemen, bu hafta içinde darbe dönemlerinde çıkarılmış olsun olmasın kanun ve genelgelerimizde yer alan bütün antidemokratik hükümleri ayıklamaya yönelik bir ortak komisyon kuralım. Hemen ve derhal bugün kuralım. Bunun lafını etmek yerine adımını atalım. Gerçekleştirilecek hızlı bir çalışmayla mart ayı içerisinde idari ve hukuki sistemimizi antidemokratik unsurlardan arındırarak coğrafyamızda yeni yılın başlangıcı olarak selamlanan bahara daha fazla demokratikleşmiş bir ülke olarak girelim” açıklamasında bulundu.
“AÇIK YÜREKLİLİKLE TARTIŞMAYA HAZIRIZ AMA BİZE KİMSE BİR ŞEY DAYATAMAZ”
Hiçbir ön şart dayatmadan herkesin özgürce önerilerini tartışmaya açtığı bir müzakere ortamının sağlanmasından yana olduklarını vurgulayan Davutoğlu, konuşmasında şunları kaydetti: “Bağnaz tutuma bakar mısınız? AK Parti’nin başkanlık önerisini dayatma olarak niteleyen CHP, başkanlık sistemi önerisinden bile rahatsızlık duyarak açıkça parlamenter sistem dayatmasında bulunuyor. Bu ancak kendi fikirlerinden emin olamayanların, toplumun ikna olmasından çekinenlerin sığınabileceği korkakça bir dayatma. Düşünceniz neyse getirin, ortaya koyun. Mertçe, açık yüreklilikle bunu tartışalım. Biz AK Parti olarak parlamenter sistemi gündeme getiremezsiniz demedik, demiyoruz. Kervan yolda düzülür, demedik biz hiç. Kervanı baştan planladık. Hiçbir ön şart dayatmadan herkesin özgürce önerilerini tartışmaya açtığı bir müzakere ortamının sağlanmasından yanayız. Açık yüreklilikle tartışmaya hazırız, her fikri dinlemeye hazırız. Ama bize kimse bir şey dayatamaz”
“CHP, KOMİSYONA KATILMAKTAN İMTİNA EDERSE DİĞER 2 PARTİYLE OLUŞTURACAĞIMIZ KOMİSYONLA ANAYASA’NIN YAZILABİLECEĞİNE İNANIYORUZ”
Meclis’te grubu bulunan partilere yeni Anayasa çalışmalarına ilişkin çağrı yapan Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Meclis Başkanı’mız geçen hafta CHP’nin sabotajıyla akamete uğrayan Anayasa Komisyonu’nun Meclis’te temsil edilen her 4 partinin katılımıyla çalışmalara yeniden başlaması için çağrıda bulundu. AK Parti olarak bu çağrıyı destekliyor, komisyonun CHP tarafından üretilen krizi çözerek çalışmalarına devam etmesini arzu ediyoruz. Temennimiz CHP’nin bu samimiyetsiz tutumundan vazgeçerek Anayasa Komisyonu’nun Meclis’te temsil edilen 4 partinin ortak iradesiyle yeniden çalışmasına olumlu cevap vermesidir. CHP, komisyona katılmama inadını sürdürdüğü takdirde de biz diğer 2 partinin iştirakı ile Anayasa Komisyonu’nun faaliyetlerine devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. CHP, komisyona katılmaktan imtina ederse diğer 2 partiyle oluşturacağımız komisyonla da Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu yeni Anayasa’nın yazılabileceğine inanıyoruz”