Başbakan Ahmet Davutoğlu, HDP’ye verdiği randevuyu dün iptal etmişti. Davutoğlu’ndan flaş açıklamalar geldi. Başbakan hem HDP’ye hem de “Bölgedeki çatışma bitmeden gelirse kaçak çayını içer gider” diyen HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder’e çok sert tepki gösterdi.
Davutoğlu, “Türkiye ateş çemberinin ortasında. Yok çay içecekmişiz de kaçak çaymış da…. Gitsinler çaylarını kimle içeceklerse içsinler, isterse Kandil’e gitsin çayını içsin bu filmin senaristi.” dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, HDP ziyaretini neden iptal ettiğini şu sözlerle açıkladı:
-Tahkir açıklamalarından dolayı randevu iptal ettim. Bu randevuyu talep eden bu ülkenin Başbakanı. Benim hayatımda nezaketsizlik yaptıdığım görülmemiştir.
-Onları muhatap almam, şahsi olarak da bulunduğum makam olarak da doğru değil. Her şeyde anlaşmazlığa düşebiliriz. Ancak niyet ve samimiyet önemli. Üslup ve yöntemde de ciddiyet önemli.
-Bu randevuyu talep eden Türkiye’nin Başbakanı. Ve benim hayatımda kimseye nezaketsizlik yaptığım görülmemiştir. Şahsen mütevazilik yapabilirim ama oy aldığım milletim için mütevazilik yapmam.
-Bana yapılan bir nezaketsizliği içime sindireceğimi düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Ben bir randevu talep etmişim, samimiyetsizliğini ortaya koymuşlar.
-Hem teröre destek verecekler hem Başbakan’a şart koşacaklar. Bizden hesap sormaya kalkacaklar. Siz Sur’u, Cizre’yi cehenneme çevirenlerden hesap sorun.
HANİ TÜRKİYELİLEŞECEKLERDİ?
-DTK denilen ne zemine oturduğu belli olmayan kongrede nasıl konuşmalar yapıldığı ortada. Hani toplumun parçası olup Türkiyelileşeceklerdi.
– Davutoğlu, HDP’ye oy veren vatandaşların da “Siz bizi Türkiye’yi bölmek isteyen bir projeye alet mi ettiniz?” diye sorması gerektiğini kaydetti.
-Niyetleri ortaya çıktı. HDP’ye oy verenlerin de hesap sorması lazım.
-Türkiye’nin birliğini,bütünlüğünü kimseyle tartışmam.
-Her şeyi konuşur ama hendek ve barikatları kaldırmak için canını ortaya koyan, oradaki çocukların okula gidebilmesi için kanını döken Mehmetçiğin kanını kimseyle tartışmam. Bu niyet meselesi. Niyetleri sahih değil ne konuşacağız o zaman?
YOK ÇAY İÇECEKMİŞİZ DE YOK KAÇAK ÇAYMIŞ DA
-Biz bir film senaryosu çeviriyor değiliz. Türkiye ateş çemberinin ortasında. Yüzlerce askerimizi, polisimizi şehit vermişiz. Yok çay içecekmişiz de kaçak çaymış da…. Gitsinler çaylarını kimle içeceklerse içsinler, isterse Kandil’e gitsin çayını içsin bu filmin senaristi.”
TÜRKİYE ATEŞ ÇEMBERİNDE, BEYEFENDİ KAÇAK ÇAYDAN BAHSEDİYOR
-Türkiye ateş çemberinde. Beyefendi kaçak çaydan bahsedecek ben de o masada oturacağım öyle mi? Gece ürettiği esprilerle bizi istihza edecekler öyle mi? Siyaset nezaket meselesidir. Onlara hadlerini bildiririz.
-Ürettiği bazı esprilerle bizimle görüşeceğini düşünenler, önce bir ciddiyet testinden geçecekler. Ya samimi ve ciddi olacaklar, bizim de tüm kapılarımız açık olur.
-Bütün bunları 2 gün dinledikten sonra onların kapısına gideceğimi düşünüyorlarsa ya beni tanımıyorlar, ya bu milleti tanımıyorlar.
-HDP bir siyasi partisi midir? Yoksa terör örgütünün uzantısı mıdır? Ne zaman Türkiye’de bir hamle yapılmak istense bunlar ve bunların dışarıdaki akıl hocaları devreye girdi.
-Benimle masaya oturacaklarsa ciddi bir siyasi parti olsunlar