Sadece şarap sarhoş etmez. Bedava köprü de sarhoşluk yapar. Gerçekleri unutturur. Köprü pahalıya mal edilir. Açılışı 10 bin kişilik iftar verilerek yapılır. Geçiş ücreti acıtmasın diye bayram günlerinde bedava denir.
Bayram biter.
Sarhoşluk da biter.
Fiyatlar açıklandı.
Dudak uçuklattı.
Osmangazi Köprüsü dünyanın en pahalı geçiş ücreti kökleyen köprüsü oldu. Bayram sonu kökleme başlıyor. Kilometre başı 33 TL’ye geliyor.
Kıyaslama şöyle:
Öresund Bridge:
(Danimarka’da.)
Uzunluğu 8 km.
Geçiş ücreti: 145 TL.
Kilometresi 18 TL.
Akaish Bridge:
(Japonya’da)
Uzunluğu 3.9 km.
Geçiş ücreti: 65 TL.
Kilometresi 17 TL.
Severn Bridge:
(İngiltere’de)
Uzunluğu 1.6 km.
Geçiş ücreti: 25 TL.
Kilometresi 16 TL.
Millau Viadunt:
(Fransa’da)
Uzunluğu 2.4 km.
Geçiş ücreti 23 TL.
Kilometresi 10 TL.
Verrazona Narrows:
(ABD’de)
Uzunluğu 4.1 km.
Geçiş ücreti 46 TL.
Kilometresi 11 TL.
Confederation Bridge:
(Kanada’da)
Uzunluğu 12.9 km.
Geçiş ücreti 103 TL.
Kilometresi 8 TL.
Ve Osmangazi Köprüsü:
(Türkiye’de)
Uzunluğu 2.7 km.
Geçiş ücreti 89 TL.
Kilometresi 33 TL.
* * *
Şarap sarhoşluğu geçici.
Köprü sarhoşluğu kalıcı.
Ancak kalıcı sarhoşluğa tutulmamış olanlar; bizim köprü neden bu kadar pahalı diye sorarlar. İstanbul Boğazı’nda yapılan iki köprünün de geçiş ücreti yaklaşık sadece 5 TL iken aşağı yukarı aynı uzunlukta Osmangazi Köprüsü niçin 89 TL diye sorarlar.
Cevap veren çıkmaz.
Çıkamaz.
Bu köprüyü müteahhit şirketler bir araya gelip yaptılar. İzmir’e oto yol bağlantıları da aynı müteahhitlere verildi.
Bilenler bilir.
Aslında müteahhidin köprü yapacak parası yoktur. Sadece “yapılacak köprüden yandaş müteahhit zengin etme şartlarının yazıldığı mukaveleye” yapıştırılacak pul parası ile Cumhurbaşkanı çağırılıp ilk kürek betonu temele atarken kesilen kurbanlık koyunların parası vardır. Müteahhitler parayı, ön avanslarla köprünün asıl yaptıranı devletten alırlar. Düzen böyle işler. Osmangazi Köprüsü için kurbanlar kesildiğinde şimdiki başbakan ulaştırma bakanı idi ve halka “devletten bir kuruş çıkmadan körfeze altın gerdanlık köprü yapıyoruz” diye halka yalan söyledi. Köprü sarhoşluğu aslında bu tatlı yalanla (sarhoşun sevdiği) başladı. Müteahhitlerle mukavele, köprüden günde 40 bin araç geçecek şekilde yapıldı ve 40 bin araçtan az geçerse kalanı devlet tarafından ödenecek diye yazıldı. Yani geçen ödeyecek, geçmeyen de ödeyecek. Aynı müteahhitler otoyolları da yapacak. Otoyollar için de müşteri garantisi verildi. Müteahhitler müşterisi hazır bu köprünün ve otoyolların mukavelesini yabancı bankalara (yerli bankalar aracılığıyla) götürüp yüksek faizle köprü yapacak parayı buldular. “Müşteri garantili ve bayramlarda bedava geçiş sarhoşu olanları uyutan finansman modelinin” içine yüksek faiz girdi, köprü maliyeti şişti. Cumhurbaşkanı faize çok karşı fakat yüksek faizli dış finansmanla yapılmış köprüyü sevinçle, gururla, övünmeyle açtı.
Dünyanın en pahalı köprüsü.
Dünyanın en pahalı otoyolu.
Hem köprü için ve hem otoyol için geçiş garantisi verildiği için; aradaki fark vergilerden müteahhide ödenecek. Yani köprüyü geçen de geçmeyen de ödeyecek. Otoyolu kullanan da kullanmayan da kökleme altında inleyecek.
Bırak sarhoşu!
Yıkıldığı yere..!