Şehit kanı üzerinden iktidar adamlığı yapanlar, karşılığında yüklü yemler alıyorlardır. Para, makam, koltuk, yeni iş, yüklü maaş, kayırma, kollama.
İktidar nimeti bol.
Ver adamına.
Muhalefete bağırsın.
Yumurta atsın.
Mermi göstersin.
Cami avlusunda bayrağa sarılı şehitler musalla taşında son yolculuklarına hazırlanırken, onların ölüm acısını paylaşmaya gelmiş muhalefet partisi liderini yuhalıyorlar. Çelengini tekmeliyorlar. Katil diye bağırıyorlar.
Son 1 yıl içinde:
549 asker ve polis.
79’u çocuk.
69’u kadın.
453 sivil vatandaş.
Toplamı 1002 insan hayatını yitirdi. Bundan muhalefet lideri Kılıçdaroğlu mu sorumlu? Yoksa iktidar lideri Erdoğan mı?
Dün Mardin’de!
Yine bomba yüklü araç.
2 polis şehit.
2 sivil canını verdi.
İstanbul’da o korkunç patlamanın olduğu gün Hakan Tekin, eşi Esra Tekin ile beraber yola çıkmışlardı. İşlerine gidiyorlardı. Ayrı işyerlerinde çalışıyorlardı. Hakan Tekin, eşini çalıştığı İstanbul Üniversitesi’ne bırakacaktı. Her gün bunu yapıyordu. Patlamada ikisi de hayatını yitirdi.
Sorumlusu kim?
Muhalefet lideri mi?
Be vicdansız!
* * *
İktidar nimetlerinden yemlenmek için muhalefet partisi liderine cami avlusunda cenazeler kaldırılırken “katil…” diye bağıranlar da vicdan yok, onu bağırtanlarda da yok.
İnsan biraz vicdanlı olur.
Terörü önleyemedi.
Adamını buluyor.
Muhalefete saldırtıyor.
Hedef şaşırtıyor.
Siyasi çakallık yapıyor.
Be vicdansız!
Bir dakika olsun düşün!
Gözünüzün önünden bir film şeridi gibi geçir: Terör örgütü “gübre ile ve çelik bilyelerle takviye edilmiş bomba yüklü aracı uzaktan kumanda ile patlatma” yöntemini hep kullanıyor. İstanbul Vezneciler, şehrin kalbi, merkezi, en kalabalık semtidir. Bir bomba yüklü araç hazırlanıyor. Bomba düzeneğini harekete geçirmek için iki ayrı uzaktan kumanda sistemi konuluyor. Eylemin yer seçimi yapılıyor ve aracın Vezneciler’e yerleştirilmesi kararlaştırılıyor. Getirilip park ediliyor. Çevik Kuvvet polislerini taşıyan otobüslerin geçiş saatleri de önceden tespit edildiği için polis otobüsü geçerken patlatılıyor.
* * *
Bölgede 18 kamera var.
Bomba yüklü araç geliyor.
Kameralar çekiyor.
Araç park ediliyor.
Kameralar çekiyor.
Park edenler çıkıp gidiyor.
Kameralar yine çekiyor.
Bütün bu çekimler patlama olmadan önceki gün ya da günler içinde yapılıyor. İstanbul’un kalbi, merkezi, en kalabalık semtinde kamera çekimlerini, her gün, her saat, her dakika izleyip de “Vezneciler’e bir araç park edildi ve saatlerdir orada, gidip bir kontrol edelim, neyin nesidir… Bomba yüklü olabilir…” diye muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu mu uyaracaktı?
Sorumlu o mu?
Polis müdürü mü?
Polis müdürünün amiri Vali mi?
Vali’nin atayanı Bakan mı?
Bakan’ı atayan Erdoğan mı?
* * *
6 polis şehit, 5 sivil öldü ve 36 kişi yaralandıktan sonra “ Vezneciler’deki hain eylemi yapanları tespit için” 18 kamera kaydı incelenmeye başlamış.
Be vicdansız!
Merak etmezsin.
18 kamera kaydı niçin patlamadan önce saat be saat takip edilmedi? Araç Vezneciler’de o sokakta kaç gün, kaç saat park edilmiş olarak kaldı?
Be vicdansız!
Bir dakika olsun düşün!