Adliye’den savcıyı, hakimi ve hatta mübaşiri bile FETÖ mensubu diye atıyorsun, gözaltına alıyorsun ve hatta tutukluyorsun.
Peki…
Adliye’nin güvenlikçileri kim, biliyor musun?
Yani… Adliye Sarayı’na savcıyı, hakimi, mübaşiri ve hatta çaycıyı bile yerleştiren FETÖ’nün güvenlik görevlisi meselesini atladığını mı düşünüyorsun?
Şöyle de bakabiliriz:
Askeri FETÖ mensubu diye hapse atıyorsun!
Polisi FETÖ mensubu diye hapse atıyorsun!
Sen!.. Bu FETÖ’nün özel güvenlik şirketleri olmadığını mı sanıyorsun?
Tehlikenin farkında değilsin ne yazık ki! Bir örnek vereyim:
Devlet Hava Meydanları güvenliği bunlara emanet. Yani…
Havaalanının çevre ve tel örgü emniyeti;
Havaalanının haberleşme, santral, elektrik santrali, seyrüsefer sistemi emniyeti;
Havaalanının yakıt ikmal depolarının emniyeti;
Havaalanının apron giriş ve çıkış kontrol noktalarının emniyeti;
Kişilerin usulüne uygun X-Ray, kapı tipi ve el tipi metal arama dedektörlerine yönlendirilmesi, X-Ray görüntüleme sistemleri ile bagaj arama, arındırılmış salona giriş kontrol hizmeti, yolcu ve bagaj kontrol işlemi ile şüpheli bagajların tarama işlemleri, araç park yerleri, idari büro katları gibi tüm güvenlik emniyeti bunlara emanet!
Özel güvenlik şirketleri her yerdeler: Örneğin…
Türk Telekom gibi hassas kurumların güvenliği bunlara emanet.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası gibi hassas kurumların güvenliği bunlara emanet.
Uzatmayayım…
Kamu kurum ve kuruluşları, toplu taşım yerleri, her türlü işyeri, konut, tesis, plaza, site, depo, fabrika, hastane, okul, alışveriş merkezleri, fuarlar, tarihi yapılar, ticaret merkezleri, spor tesisleri, mezarlıklar, ormanlar aklınıza neresi gelirseözel güvenlikçiler 24 saat orada!..
Bunları neden yazdım?..
Evet dilimin altında bir şeyler var!..
TEHLİKELİ KORO
15 Temmuz’da Cemaat darbeye kalkıştı.
Aradan birkaç gün geçti. Bir “koro” ortaya çıktı:
“Suçsuzlar işten atılıyor…”
“Masumlar hapse atlıyor…”
Sonuçta, bu koro Erdoğan’ı bile etkiledi; “At izi it izine karıştı” dedi.
Bu toprakların insanının hafızasını çabuk kaybetme özelliği var! Yahu!..
TBMM binası başta olmak üzere kimi yerlerin bombalandığı, 300’e yakın insanımızın öldürüldüğü darbe girişimi yaşandı bu ülkede.
Türkiye’nin kanlı bir darbe gecesi yaşadığı ne çabuk unutuldu, anlamak mümkün değil.
Ve:
Karşımızda binlerce mensubu olan çok tehlikeli bir FETÖ örgütü var. Devleti ele geçirmek için yıllardır sinsice, kamu ve özel kuruluşları ele geçirmiş “kökü dışarıda” bir Cemaat yapılanması var.
Bu gerçek ortada iken, birileri oluşturduğu koroyla, daha yeni başlamış FETÖ operasyonunu durdurmaya, pasifize etmeye çalışıyor!
Kuşkusuz, böylesine olağanüstü günlerde hatalar yapılır.
Kuşkusuz, (ikinci bir kalkışma olmasın diye) hızlı yapılmak zorunda kalınan “temizlik” soruşturmalarında hatalar yapılır.
Ama kimse hemen darağaçlarına gönderilmiyor. Bakınız…
Bin yıllık devlet kültürü var ortada. Beğenin-beğenmeyin Türkiye bir aşiret devleti değildir. Suç üstü yapılan darbeciler bile hemen kurşuna dizilmemiştir; faili meçhul cinayete kurban gitmemiştir!
Yani, şunu diyorum:
Tabii ki, suçsuzlar-masumlar vardır ve gün gelip bu ortaya çıkacaktır. Bir gün bile işsiz kalmak, hapiste kalmak çok kötüdür, bunları yaşadım bilirim.
Tabii ki, masumlar için hukuk mücadelesi verilmelidir. Tabii ki polis-savcı-MİT hata yapmamak için gayet titiz davranmalıdırlar.
Ancak. Oluşturulan koro tehlikenin farkında değildir; gündemi değiştirmektedir; Cemaat tasfiyesinin -bilerek ya da bilmeyerek- önüne geçmektedir.
Evet koro, FETÖ soruşturmalarının kararlılıkla sürdürülmesinin önüne “takoz” koymaktadırlar!
Baksanıza, artık darbeci FETÖ’yü değil, yapılan operasyonların yanlışlığı konuşulur, tartışılır hale gelmiştir.
Bu bir dezenformasyon‘dur…
AKP şaşırtır!
FETÖ darbesi bitti mi? FETÖ…
7 Şubat 2012’de MİT’e yönelik operasyonla örtülü bir darbeye kalkıştı.
17-25 Aralık 2013’de iktidara yönelik operasyonla örtülü bir darbeye kalkıştı.
19 Ocak 2014’de MİT TIR’ları operasyonuyla örtülü bir darbeye kalkıştı.
Ve… 15 Temmuz 2016’da darbe girişiminde bulundular.
Bitti mi?
FETÖ artık bu tür operasyonlara girişmeyecek mi?
İşte…
Israrla özel güvenlik kuruluşlarını gündeme getirmek istiyorum.
FETÖ, kargaşalık çıkarmak için özel güvenlik şirketlerine emanet edilen nerelerde, ne tür eylemler yaptırabilir? Bu olasılık neden gözden kaçırılıyor?
Hiç kusura bakmasınlar; AKP tarihi çabucak kandırıldıklarının örnekleriyle doludur.
AKP hep şaşırtır. Örneğin…
TBMM’de kurulan, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi ve faaliyetlerini araştırma komisyona atadığı isimlerden biri AKP Burdur Milletvekili Reşat Petek’dir.
17-25 Aralık’tan önce eski savcı Petek’in Fethullah Gülen’e nasıl güzellemeler yaptığını tv ekranlarından duymayan kaldı mı?
Sahi Ergenekon- Balyoz kumpaslarına halkı ikna etmek için Reşat Petek‘i kimler ekrana sürdü? Öyle ya binlerce emekli savcı varken neden Reşat Petek? Neyse…
Böyle birini AKP, araştırma komisyonuna nasıl atar?
Şundan olabilir mi:
Reşat Petek’in eşi Şerife Petek güvenlik işleriyle uğraşıyor. Şerife Petek, AKP Antalya Milletvekili Mustafa Köse’nin kardeşi Osman Köse ile ortak Tempo Güvenlik Hizmetleri Limited Şirketi‘ni kurdu.
Reşat Petek’in yeğeni Necmettin Şimşek Türkiye’nin en büyük özel güvenlik şirketi, Akdeniz Güvenlik Hizmetleri A.Ş sahibi.
Herhalde…
Aile yakınları özel güvenlik şirketi sahibi olan Reşat Petek, bu sebeple FETÖ’yü araştırma komisyonuna gönderildi! Başka sebep göremiyorum!..
Herhalde… Reşat Petek, özel güvenlik şirketlerinin FETÖ ilişkisini de ortaya çıkaracaktır!
Prof. Yalçın Küçük‘ün güzel bir sözü var, hep tekrarlarım:
“Biz beş taş oynamıyoruz!”