Beşiktaş’ın yükselen değeri Pedro Franco
Beşiktaş’ın genç yıldızı Pedro Franco son dönemdeki performansıyla dikkat çekiyor.
Beşiktaş’ın scouting sisteminin ilk ürünü olan Pedro Franco siyah beyazlı ekibe büyük ümitlerle geldi.
Özellikle Güney Amerika’daki kısa kariyerinde dikkat çekici bir CV yaratan Kolombiyalı oyuncu potansiyeli ile büyük umut vaat ediyordu. Millionarios forması ile 100’den fazla maça çıkan ve genç yaşta takım kaptanlığına yükselen Franco, 2011 yılındaki U20 Dünya Şampiyonası’nda en değerli savunmacılar arasında gösterilmişti.
Beşiktaş’ın uzun bir aradan sonra bir stopere ilk kontratında 5 yıllık bir imza attırması ise bu bölgede istikrar arayışının en büyük göstergesi olarak göze çarptı. Fakat hem Franco hem de Beşiktaş için işler pek iyi başlamadı.
UYUM SORUNU YAŞADI
Güney Amerika’nın hızlı futboluna ve estetik futboluna biraz zıt olan sert Türk futboluna alışması pek kolay olmayacaktı. Bunun farkında olan Önder Özen her seferinde genç oyuncunun özel programlarda çalıştığını ve önümüzdeki sezona hazırlandığını söylüyordu. Nitekim Avrupa futbolunun yapısına uyum sağlamakta sorun çeken Franco’nun karşısında bir de ülkesinden kilometrelerce uzakta çok farklı bir ortama alışma problemi de vardı.
SADECE 1 MAÇTA OYNADI
Sezona Trabzonspor maçı ile başlayan Beşiktaş’ta hafif sakatlığı bulunan Franco’nun yerine Sivok-Escude ikilisi ile başlayan ve ilk 4 haftada harika bir performans ortaya koyan Beşiktaş’ta Kolombiyalı oyuncunun en büyük handikapı oldu. Her ne kadar siyah beyazlı ekip ilerleyen dönemde istikrarsız bir grafik çizse de Franco, Bilic’in dar rotasyonunda kendisine yer bulmakta zorlandı ve ilk yarı da sadece (Tekrarlanan Kasımpaşa maçını saymazsak) Akhisar Belediyespor deplasmanında 18 kişilik kadroya girebildi. Kupada ise Buca karşısında forma şansı buldu.
SAKATLIKLAR EN BÜYÜK ŞANSI OLDU
Beşiktaş’ın hem ilk yarının sonlarında hem de devre arasında yaşadığı sakatlıklarla beraber Escude’nin gözden çıkarılması ve yeni stoperin gecikmesi nedeniyle sıra yavaş yavaş Franco’ya geldi. Trabzon’daki açılış maçında 63.dakikada oyuna dahil olan Kolombiyalı bir daha formayı bırakmadı ve ardından çıktığı 8 maçta da 90 dakika sahada kaldı. Beşiktaş ise bu 8 maçlık süreçte kalesinde sadece 6 gol görürken bu gollerin 3’ü penaltıdandı. Ligin ilk yarısının bu sürecinde ise Beşiktaş kalesinde 10 gol görmüştü.
OYNADIKÇA KENDİNİ BULDU
Savunmada özellikle yerinde müdahaleleri ve topu oyuna sokmadaki performansı ile dikkat çeken Pedro Franco maç temposu kazandıkça daha özgüvenle oynuyor. Son Akhisar maçında Mustafa Pektemek’in kafa golünün başlangıcında Motta’ya attığı yaklaşık 45 metrelik pas ile bu konudaki hünerini de ortaya koydu. En büyük zaafı ise hava topları ve hızı olarak göze çarpıyor. Şu bir gerçek ki Franco sürekli oynamaya başladıkça ne kadar önemli bir yatırım olduğunu ortaya koymayı başardı.