NERDE KALMIŞTIK…?
ALPARSLAN BAŞEĞMEZ
BİR “ÇÖPLÜKÇÜ”…
İKİ “BASRİ”…
GERİSİ “NASRİ”…
“Basri”ler çıkmış meydane…
“İkisi de birbirinden merdane” diyeceğim ammaaaaaaaa…
Merdanelikleri biraz şüpheli…
Çünkü…
Birisi tanıdık “Basri”…
Her devrin adamı…???
Milliyetçi Hareket Partisi zamanında, “Hareketçi”…
Doğru Yol zamanında…
“Gır atımda galk gidelim daylere”hoyratını çığırıp, “Şinasi”nin ardında gezeni…
Anavatan zamanı “Özal” cı…
AKP zamanında…
Meşhur bir “Tarikatımızın”…
Karabük’teki “Kutsal Damacana”sını “Vekil” yapmak için arkasında koşanı…
“Rafet” zamanında,”Rafet”ci…
“Mafet” zamanında “Mafet”ci…
“BAZI KAYIP FONLAR”daki, “MEŞHUR YATIRIMCI”…?
“Damatlar” için inanılmaz şekilde…
Makam ve mevkilerde “Kalkındırıcı”…
Lafı ağzında hem hazır, hem de son derece beleş…
Sevdiği tek şey…
“Attığı zarı hep Düşeş”…
İşine gelmeyince…
Sevmedi mi birisini…
Allah (c.c) korkusu vız gelir…
O na karşı duran…
Ya “Dönme”dir, ya “Alevi”…
Anında görüntü verir…
Yapıştırır damgayı…
Vurur simgeyi…
Allah’tan (c.c) korkar görünüp…
Kuldan utanır mı ki…?
Nerdeeeeeeeeee…
Şimdilerdeeeeee…
“Yola çıktım Mardin’e”…
“Düştüm Marzinc’in derdine”…
Türküsünü çığırıyor…
Neden…????
Hangi talepler karşılanmadı…???
Hangi isteklere cevap verilmedi…???
Konuşulanları tek, tek nerden bilesin…???
Elin ağzı torba değil ki büzesin…
Tevatürler havalarda uçuşuyor…
“Elektrik”di, “Cereyan”dı…
Lafların arkasında….
Ne laflar koşuşuyor…???
Her halde, Karabük tarihi bu gidişle, çok şey yazacak…
Kul hakkı, kulda kalmaz…
Günahlar yakalara, tez elde yapışacak…
Öyle değil mi Basriiiiiiiiiiiiii…???
Ya öbür Basri…
Onu pek tanımıyorum…
Çünkü yeni peydah oldu piyasa da…
İsmi son zamanlarda sıkca duyulur oldu…
Geleceğin…
“Keltepe”sinde, bilmem ne köyünün muhtarı…
İl Genel Meclisine, garanti “Başkan” adayı…
Veya geleceğin Belediye Başkanı…
“Yakışır Tosunuma” diyenleri duyar gibiyim..
Ben de söylenen bu laflara, aynen uyar gibiyim…
Vay vay vaaaaaaaaayy…
İşte O da öyle bir Basri…
Bir zamanlar “Güngörmüşler” diye bir çizgi film vardı…
Zamanın Hürriyet gazetesinde de çizgi resim olarak tefrika edilir di…
Başlı başına bir öyküydü…
Bizim bu Basri de…
Şimdilerde, yer arıyor sahnede…
Bir yol arıyor…
Bir rol arıyor…
Arıyor da…
Senin istediğin yol Marzinc ten geçmez ki be Basri…
Senin yolun geçse geçse…
“Osman Bey”imizin yanından geçer…
Hazreti Ali’nin kılıcı “Zülfikar” gibi, “çepe çevre” başınızda duran…
“Osman Bey”imiz varya, “Osman Bey”imiz…
Hangi birinize baksın…?
Baksın da…
Her birinizin, ayrı ayrı istemiş olduğu “takkeleri”…
Nasıl bulsun da başınıza taksın…???
Öyle değil mi…???
Basriiiiiiiiiiiiiiiii…
Ya “Arıcı”…
Darıcı…
Her kovandan bal alıcıya, ne demeli…???
Hey gidi, hey hey de hey hey…
Umutlanıp “Dökme Altın” bekleyen “Sarıcı” heeeeeeeeey…
Sizce, samimi mi bunlar…?
Sizce, toplum sevgisi var mı bunlarda…?
İçlerinde sevgi olsa bunların…?
“BALIKLAR” çırım çırım çırpınırken Araç Çayın’da…
Soğanlı Çayı “KENEF” gibi akarken, pavlukanın yanında…
Soyunup atlamazlar mıydı suların ortasına…????
Kadınlı, erkekli protesto etmezler miydi…????
Pis çıkarları uğruna…
Çayları bu hale getiren…
“İnsanoğlu insan” denmeyecek kadar yüzsüz, utanmaz ve arlanmaz Karabük hainlerini…
Dara koyup, darlayıp…
Kışın ortasında terletmezler miydi…????
Allah (c.c) aşkına söyleyin…
Samimiler mi…????
Çevre konusunda…
Pislik ve kirlilik konusunda…
Samimi olsalar…
“AYICIKLAR” müebbet hapse mahkum olur muydu Bursa’da…???
Samimi olsalar…
Yıllar yılı yanar mıydı…????
İnsanı, hayatından bezdirir miydi…????
Asit Köyü’nün karşısında ki çöplük…????
Samimi olsalar…
Şehrin ortasında kalır mıydı haddehaneler…???
Hem havayı mahvedip, hem gürültü kirlilği yaratan bu yerlerden…
“El aman” der miydi…???
Karabük’te yaşamak mecburiyetinde olan insanlar…???
Karabük’ün ana kirleticisi kim…????
“Sağır Sultan” O sağır kulağı ile duyuyorsa eğer..
“Kör Gülten” O kör gözü ile görüyorsa eğer…
Genzimizi yakıyorsa, Karabük’ün pisliği ve kirliliği…
Karabük-Ankara yolunda…
Tam da eski Tabur’un önünde…
Kaç sefer insan seli olup da aktınız…????
Kaç sefer, el ele tutuşup da zincir olup pavlukaya baktınız…???
Söyleyin bakalım eeeeeeeey platformcular…
Siz samimi misiniz…???
Geçmişinizle, geleceğinize kefil misiniz…????
“Proje Çöplüğünün”…
“Çöplük Projecilerinin” ardına düşmüşsünüz…
Geçmişi unutturup…
Geleceğe hikâye tellendiriyorsunuz…
İnsanda azıcık utanma duygusu olur mu ki…????
Tarihin hatırlattırdıklarından ibret alınır mı ki…????
Biraz olsun, gerçeklere saygı duyulur mu ki…????
Cevap versene be Basriiiiiiiiiiiiiiii….????
İmza topluyorsunuz…
Caddelere, sokaklara düşmüşsünüz…
AVM’lerde, toplantı salonlarında, milletin yakasına yapışıp, kafalarına üşüşmüşsünüz…
Tarihsiz…
Başlıksız…
Konusu belli olmayan kâğıtlara…
İmza attırıp…
Sözde “İmza kampanyaları” yapıyorsunuz…
İddia edilenlere bakılırsa…
“Utanma pazarı” imza veren insanlarla…
Cami önlerinde, namazdan çıkan, saf ve temiz müslümanlara…
Kanca atıp…
“Avlıyorsunuz”…
“Avlamaya” çalışıyorsunuz…
Toplanacak bu imzalar, kesinlikle, Karabük İl nufusu toplamının yarısından bir fazlası olması gerekli…
Öyle üç bin, beş bin, onbeş bin imza, bu işlere yetmez…
Toplam nüfusumuz 218 bin…
“109 bin bir” kişiden aşağı olursa o imzalar…
Ve imza sahipleri imzalarını isbat edemezlerse eğer…
Bu iş de hiç kimse, hiç kimseye kül yutturamaz…
Öyle değil mi…????
Basriiiiiiiiiiiiiiii…????
İmzaları yine toplayın…
Toplayın da…
Ayrıca da gelin bir miting yapın…
Yapalım…
Görkemli ve çok kalabalık bir miting…
Sinsilikle, kandırmaca ve yutturmacalı taktiklerle değil…
Yiğitçe, delikanlıca…
Bir miting yapın…
Siz de konuşun…
Biz de konuşalım…
Haaaaaaaaaaa…
“Osman Bey”imizi de çağırın…
O da Hazreti Ali’nin kılıcı “Zülfikar” gibi, başınızda sallansın…
“Mehmet Ali Bey”imizle birlikte, miting kürsüsünde konuşup…
Dallansın, budaklansın…
Sesi Safranbolu’muzun “Beş Tepeler”inde bile yankılansın…
Bu arada, fiskos gazetelerinde yayılmış olan, İstanbul ormanlarını da konuşalım…
“Harfiyat kamyonlarının döküntülerine” yer açmak için, darma duman edilip doğrandığı idia edilen ağaçlarla, İstanbul’un o güzelim orman alanlarını da konuşalım…
Varmısınız…????
Basriiiiiiiiiiiiii…????
Karabük’te ki Sabancı’nın çimento fabrikasını konuşalım…
Çimento fabrikasının bacalarını konuşalım…
Bacalardan çıkan “neler varsa” onları konuşalım…
ÜRETİMİNİN BİR MİLYON ALTIYÜZ BİN TONDAN, ÜÇ MİLYON TON KAPASİTEYE ÇIKARTILACAĞI SÖYLENEN…
“KARABÜK’ÜN ANA KİRLETİCİSİNİN”…
ŞU ANDA YARATTIĞI KİRLİLİĞİ VE GELECEKTE YARATACAĞI, DEVASA KİRLİLİĞİ KONUŞALIM…
Karabük’ün ana kirleticisi…
2011 yılında…
900 bin ton kömür…
2 milyon 200 bin ton cevher kullanmış…
Karabük semalarına ne kadar zehirli atık salınmış…?????
Bilen ve ilgilenen var mı…?????
Pavluka 3 milyon ton kapasiteye çıktığında…
Diğer girdilerle beraber…
6 milyon ton cevher…
3 milyon ton koklaşabilir maden kömürü…
Kullanmak mecburiyetinde olacak…
Yaniiiiiiiiiiii…
9 milyon ton hammadde kullanılacak…
Yüreğiniz yetiyorsa…
Ve samimiyseniz…
Gelin, bu 9 milyon ton cevher ve kömür karışımının yaratacağı…
Akıl almaz kirliliği konuşalım…
Şu andaki hava kirliliğinin 3 katı olacak olan kirliliği, bu güne kadar olduğu gibi, bundan sonra nasıl olup da görmezden geleceksiniz…????
Hele bunu bir anlatın da anlayalım…
Basriiiiiiiiiiiiiiiii…????
Kireçli ve içinde hangi “zehirlerin” bulunduğu meçhul olan şu an da içmekte olduğumuz“Karasu”yu konuşalım…
Periyodik olarak…
Kahpece ve ısrarla öldürülen balıkları konuşalım…
Kenef gibi akan…
Geçtiği her yörede canlı hayat bırakmayan…
Dereleri, çayları konuşalım…
Ben kimsenin avukatı değilim…
Gelin hep beraber bunları konuştuğumuz gibi…
Marzinc’gide acımasızca konuşalım…
Bu işte, Çevre dostu olup da samimiyetle mücadele etmek istiyenler hariç kalmak kaydıyla…
Kimler…???
“AT PAZARLIĞI” yapar gibi…
Bazı “PAZARLIKLAR” yapmış…?????
Kimler…????
Marzinc İnşaatının başlangıcında…
Hangi işlerin kendilerine verilmesini istemiş de alamamış…?????
Kim…???
Havamızın, olası ilave pisliğine ve kirliliğine göz yummak için…????
Kaç paraya…??????
Kendisini pazarlamaya kalkmış…????????
Taleplerde bulunmuş…????
“Sotaya” yatmış…????
Haydi, gelin bunları konuşalım…
Basriiiiiiiiiiiiii…????
Yapanın yanına…
Yaptıklarının hep kâr kaldığı SAHİPSİZ KARABÜK’te…
Namussuzların…
Ve Karabük hainlerinin…
Namuslular gibi…
Bu kadar “Cesaretli” görünmelerinin, sebeplerini konuşalım…
Var mısınız…????
Basriiiiiiiiiiiiiii…????
Ah, aaaaaaaaaaaaahh…
Karabük Cumhuriyet Başsavcılığımız…
Veeeeeeeee…
Karabük Emniyet Müdürlüğü’müzün Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’müz…
Allah (c.c) aşkına…
Yüzergezer bazı adamları…
Kendilerini gazeteci zanneden bazı “alıştırılmışları”…
Veeee…
“Ben ve benim gibiler” de dâhil olmak üzere…
Bu tür işlerin mücadelesini veren veya veriyormuş gibi gözüken tüm insanları..
Ne olur bir “Dinleseniz”…
Hem “Telefon dinlemesi” yapsanız…
Hem “Ortam dinlemesi” yapsanız…
Kim, kiminle neyin pazarlığını yapıyor…?????
Kim, kimi ne için organize edip de sokaklara salıyor…?????
Kim, kimi fiştikleyip, itekliyor da…?????
Karabük’te bu tür kaosları yaratmaya kalkıyor…?????
Bir ortaya çıksa…
Ortaya çıksa da…
Her kes, Filyos Irmağı’nın kirli ve pis sularında yaşam savaşı veren…
Pörtlek gözlü “YEŞİL KURBAĞA”lar gibi…
Kala kalsa…
Veya…
“Elde bu tür bilgiler varsa”..
“Bir açıklansa” da…
Tüm Ümmet-i Muhammed, bir öğrense de dona kalsa…
Öyle değil mi…????
Basriiiiiiiiiiiiiiiii…????
Bir “Çöplükçü”…
İki “Basri”…
Gerisi “Nasri”…
Diye söze başlamıştık…
“Proje Çöplüğü”nün…
“Çöplük Projecileri”ni pek fazla anlatmaya gerek yok…
“Yanık Mustafa”nın “Kalbi” varmış, O nu da “Es” geçiyoruz…
KESK’cilerin samimiyetlerine de yürekten inanmak istiyoruz…
Pekiiiiiiiiiiii….
Sizin ne zorunuz ve sorununuz var da…
Karabük’te iki göz iki çeşme ağlıyorsunuz…????
Basriiiiiiiiiiiiiiiiiii…????
Pis ve kirli Karabük’ümüzün…
Temiz yürekli insanları…
Ulu Allah (c.c) hepinizi…
Fitnenin ve ikiyüzlülerin şerrinden korusun…
Saygılarımla
Cep No: 0 505 522 67 25