Emekli Org. Edip Başer, “Demokratik özerklik sistemi ile eyalet sistemine doğru götürmek istiyorlar. Bu noktadan sonra bağımsız Kürdistan’ın bir parçası olacağız diyecekler” dedi
Bölücülerin amacı bağımsız Kürdistan
DTK’nın Diyarbakır’da açıkladığı sonuç bildirgesinin maddelerinde adı geçen “özyönetim modeli”ne uzmanlardan “bağımsız Kürdistan adımı” yorumu geldi.
Teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın 2013 yılının Mart ayında açıklanan mektubu doğrultusundaki hedefleri geçtiğimiz hafta sonu Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) kurultayında kabul edildi. 14 maddelik bildiriyi Emekli Orgeneral Edip Başer ve eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk yorumladı. Başer, bildirinin tek tek bütün maddelerinin kendi içinde ve toplamında adım adım Kürdistan’a gidişin alt yapısını oluşturulduğunu ifade etti. Başer şunları kaydetti: “Demokratik kelimesini özerklik kelimesiyle birleştirerek yumuşatıcı unsur haline getirmek istiyorlar. Özerklik özerkliktir, demokratiği nasıl olur bilemiyorum. Aslında hedefi tartışmaya da gerek yok. Türkiye’nin bir bölümünde hainler iç savaş başlattı. Bunun demokratik olmakla ne ilgisi var. Çocukların kitap okuduğu kütüphaneyi yakan hain grubundan nasıl bir demokratik çözüm anlayışı bekleyebilirisiniz? Birden bağımsız Kürdistan kurulacak demiyorlar elbette. Ancak HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş açıkça söylemeye başladı bunu. Bu noktadan sonra isteklerini dile getirirken demokratik özerklik diyecekler, bağımsız Kürdistan hedefini ortaya sürecekler.” Başer daha sonra, “Bir de ana dil konusu var. Millet olmanın temel unsurlardan bir tanesinin dil olduğunu, ana dilde eğitim olduğunu zaten biliyoruz. Türkçemizi biz unutuyoruz. Türkçe sadece bizim için önemli değil. Şu noktaya geliyoruz, diline sahip çıkamayan bir toplum milli birliğine ve milli meselelerine nasıl sahip çıkacak, mümkün değil. Bu nedenle olmuyor da zaten” dedi.
Parçalanmaya götürür
Hikmet Sami Türk ise DTK sonuç bildirisinin, ülkenin demokratik özerk bölgelere ayrılmasını savunduğunu belirterek bu anlayışın eyalet sisteminin bir başka adı olduğunu söyledi. Demokratik özerkliğin Türkiye’yi uzun vadede parçalanmaya götüreceğini dile getiren Türk, Osmanlı İmparatorluğu’nun eyaletlerini kaybederek Anadolu’ya geri çekilmek zorunda kaldığını ve Türkiye’nin de aynı kaderi paylaşmaması gerektiğine değindi. Bu anlayışın Türkiye için kabul edilemez olduğunu belirten Türk şöyle konuştu: “Büyükşehir belediyesi düzenlemesiyle yerel yönetimlere zaten geniş yetkiler tanınmıştı ki, bu talepler onun da ötesine gidiyor. Birkaç madde dışında Türkiye Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na çekince koydu. Burada istenen bunun çok ötesine giden özerklik anlayışı ki bu üniter yapıyla bağdaşmaz. Anayasanın 3. maddesiyle ’Türkiye Cumhuriyeti’nin milleti ve devletiyle bölünmez bütündür’ilkesiyle çelişir. Bu nedenle Türkiye’yi parçalanmaya götürür. Son zamanlarda Demirtaş’ın söylemleri de bu doğrultuda. Bunlar ileride Kürdistan kurmayı arzu eden anlayışlar.” Türkiye Cumhuriyeti devletinin dilinin Türkçe olduğunu hatırlatan Türk, “Devlet ve kamu işlemlerinde Türkçe’nin kullanılması gerekir. Burada resmi dil konusunda da farklı bir görüş var. Dil de milleti oluşturan unsurlardan bir tanesidir. Türkiye çeşitli unsurlardan oluşur ama bütün bunları birleştiren bir Türk kimliği vardır. Bir ad altında toplanır toplum. Türk milleti bunun adıdır” şeklinde konuştu.
yeniçağ