Bankalararası Kart Merkezi Genel Müdürü Soner Canko, kart kullanıcılarını farklı ikna yöntemleri kullanarak dolandıran kişilere karşı bilinçlendirmek amacıyla başlattıkları “Bunları yemeyin” kampanyasının büyük ilgi gördüğünü söyledi.
Kampanya filmi, diyetisyen Taylan Kümeli’nin “Bunları yemeyin” sözleriyle başlıyor.
Anadolu Ajansı’nın haberine göre kampanyada, kart kullanıcıları, “tebrikler, kazandınız” mesajlarını ve dolandırıcıların polis, savcı, jandarma, bankacı, sigortacı tadı verdiği telefon aramalarını yememeleri konusunda uyarılıyor.
***
Benzer bir kampanyanın siyasette de başlatılması gerekir. Yine aynı diyetisyenin “Bunları yemeyin” sözleriyle başlatılacak kampanyada, “dindar masallarını yemeyin, milliyetçi, mukaddesatçı masallarını yemeyin, sosyal demokratlık masallarını yemeyin, söylemleri bir tarafa bırakın, siyasilerin yaptıklarına veya yapmadıklarına bakın” denilebilir.Belki, “cemaat kandırdı, terör örgütü kandırdı, ABD ve AB’ kandırdı” diyen siyasiler için de faydalı bir kampanya olur.Güncel olaylara gelince…
*
Kemal Kılıçdaroğlu’nun, bir kadın bakanın namus ve iffetine yönelik sözler sarf ettiği yalanını yemeyin!* Yılan hikâyesine dönen dokunulmazlıkların kaldırılması propagandalarını yemeyin! “17-25 Aralık yolsuzlukları, soruşturulacak mı?” diye sorun* Cumhuriyet tarihini çarpıtan, psikolojik operasyon elemanlarının yalanlarını yemeyin!
****
Ahmet Davutoğlu’nun “Yürütme-yasama ilişkileri de bugünkü anayasal çerçeve içinde yürümektedir. Bunların birbirine tahakküm ettiği gibi bir algıyı yansıtmak, bu konuda bir hükümde bulunmak doğru değildir. Her halükârda Türkiye, demokratik hukuk kuralları çerçevesinde devlet işleyişini sürdürecektir” sözlerine gülümseyin!* Davutoğlu’na, “Parlamenter sistem bizim işimize gelir, yargı da bizde yürütme de bizde yasama da bizde. Bizim yani Meclis’in AK Parti hükümetini denetlemek gibi bir şeyi olabilir mi?” diyen AKP milletvekili Galip Ensarioğlu’nun “İstediğimiz zaman çıkardığımız kanunlar ve anayasa değişiklikleriyle yargının alanını sınırlayabiliyoruz, yapısıyla oynayabiliyoruz” diye ısrar ettiğini hatırlatın!
****
“Paralel Devlet Yapılanması adı verilen şer örgütünün millete yaptığı zulmü maalesef geç fark ettik” diyen Tayyip Erdoğan’a “Bu kadrolaşma faaliyetlerini kimin imzasıyla yaptılar?” diye sorun…* Erdoğan’ın “Esasen bu yapıyla ilgili çok daha önceden koyduğumuz rezervleri 17-25 darbe girişiminin ardından, tam bir temizlik harekâtına dönüştürdük” sözlerini de not edin. “Daha önceleri nerelerdeydiniz” diye sorun…
*
Bugün, “Millet anlayışımızın çerçevesi nedir? Türk’ü ile Kürt’ü ile Laz’ı ile Çerkez’i ile Gürcü’sü ile Abhaz’ı ile Boşnak’ı ile Roman’ı ile 79 milyon biz tek milletiz. Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Bunu geniş anlamıyla, anayasal anlamıyla, Türk milleti olarak tanımlarız. ‘Türk milleti’ dediğimiz zaman ‘Bunun içinde Kürt, Gürcü, Roman, Abhaz, Boşnak, Roman yoktur’ diyemeyiz. Hepsi bu kavramın içerisindedir” diyen Tayyip Erdoğan’a “O halde daha önceki Yeni Anayasa taslaklarında Türk kimliğinin ortadan kaldırılması girişimlerinin sebebini” sorun!
*
Hâlâ müdahil olduğu AKP’nin grup başkan vekili Ayşenur Bahçekapılı’nın “Anayasayı değiştireceğiz ve vatandaşlıktaki Türklük tanımını kaldıracağız. Yoksa demokratikleşmeyi yapamayız. Vatandaşlık tanımı da değiştirilecek. Herkes kendi etnik kökenini ifade edebilecek ve üst kimlik olarak ‘Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım’ diyecek” sözlerini hatırlatın!
*
Bir önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “Ne mutlu Türk’üm diyene sözünü dağlara taşlara yazdılar. Bu ilkelliktir ve aşılacaktır” sözlerini hatırlatın.
*
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Sosyalist Grup Başkanı Andreas Gross’un “Tayyip Erdoğan bana Türkiye’nin artık 1. madde ya da 3. madde gibi Türklüğe vurgu yapan maddelere ihtiyaç duymayacağını söyledi. Dolayısıyla bizim Türkiye’yi çok dikkatli bir şekilde desteklememiz gerekiyor” sözlerini hatırlatın!
yeniçağ