Antalya Büyükşehir Belediyesi, “Yeni Türkiye Buluşmaları” kapsamında “Mehmet Akif Ersoy Konferansı” düzenledi! Tayyip Erdoğan da İstanbul’da benzer toplantılara katıldı. Şimdilik Mehmet Akif üzerinden yürüyorlar!
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker ise “Medeniyet Tasavvurumuz Işığında Siyaset” adlı etkinlikte yaptığı konuşmada, “Bizim partimiz 14 Ağustos 2001 tarihinde tabelasını astı ama bu partinin zihniyeti 150 yılı aşkındır yürütülmekte olan bir mücadelenin kodlarında” dedi! Eker, mücadelenin ne için yapıldığına dair de “Bu topraklarda yaşayan kültür, etnik yapı, farklı inanç ve kültürel değerleri, evrensel medeniyet değerleri ışığında yaşatacak, bir arada tutacak ve birleşmesine katkı sağlayacak sistemi inşa etmeye çalışıyoruz. Bizim programımızın adı budur” diye konuştu.
***
Anlaşılan o ki Eker, bir ara hükümet üyesi olduğu devletin kuruluş felsefesinin temeli sayılabilecek “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denilir” ilkesini reddediyor. Milleti bir arada tutacak yeni bir sistem inşa edeceklerini söylüyor ve bunun kaynağının da 150 sene öncesinden arandığını bildiriyor!
150 sene önce Osmanlıcılık vardı, tutmadı, İslamcılık vardı, tutmadı, bunların yerine çağın gereği olarak milliyetçilik benimsendi ve Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. 150 sene öncesine dönmek, mevcut millet birliğini ve devleti dağıtmak olur ama zaten hedeflenen de bu!
***
Diğer taraftan, Tayyip Erdoğan da “DAEŞ gibi El-Kaide gibi Boko Haram gibi Eş-Şebab gibi İslami kavramları istismar ederek en büyük zararı Müslümanlara veren örgütlerin zemin bulduğu iklimi ortadan kaldırmalıyız. Bu örgütler, faaliyet gösterdikleri yerlere başka güçlerin müdahalesine imkân vermenin dışında İslâm adına, Müslümanlar adına en küçük bir kazanım ortaya koymuş değillerdir. Bu malum projenin önüne biz geçmezsek, coğrafyamıza yönelik bu hoyrat müdahaleler gözümüzün önünde devam edip gidecektir” dedi.
Erdoğan’ın saydığı örgütler arasında El Nusra ve “Suriye muhalefeti” denilen diğer örgütler yok! Zaten Erdoğan da “Batı ülkeleri Suriye halkını temsil eden muhaliflere destek vermede yeteri kadar eğer cesur davranabilseydi, İran da mezhepçilik yapmasaydı, bugün her şey farklı olabilirdi” diye konuştu.
Erdoğan, Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdülaziz el Suud’un daveti üzerine 29-30 Aralık tarihlerinde bu ülkeye gerçekleştireceği resmi ziyaret öncesi Suudi televizyonu El Arabiya’ya yaptığı açıklamada, “Suriye, İran, Irak ve Rusya Bağdat’ta dörtlü bir ittifak kurdular ve Türkiye’nin de katılmasını istediler. Ama ben Putin’e meşruiyeti şüpheli bir başkanla yan yana olamayacağımı söyledim” dedi.
Burada şu soru akla geliyor: Erdoğan, İran’ı mezhepçilikle suçlarken İran, Irak, Suriye ve Endonezya’nın alınmadığı Suudi Arabistan merkezli “İslam Askeri İttifakı”na hangi gerekçeyle Türkiye’yi dahil etti?
Suudi Arabistan’ın resmi ideolojisi olan Vehhabilik, IŞİD ideolojisiyle birebir aynıysa, Türkiye böyle bir ittifaka katılmakla, malum IŞİD projesi bahanesiyle, “gözümüzün önünde devam edip giden coğrafyamıza yönelik hoyrat müdahaleleri” resmen destekliyor konumuna düşmüş olmuyor mu?
***
AKP’nin gerçekte bir ideolojisi yok! 150 sene öncesinden reçete aramaları zaten halkı Osmanlıcılık veya İslâmcılıkla oyalamak içindir. Aradıkları reçeteyi orada bulmaları mümkün olmadığı için Riyad merkezli ama Amerikan güdümlü Vehhabi ittifakına katıldılar. Bu da AKP’nin, selin önüne katılmış bir kütük gibi sürüklenirken kendisiyle birlikte Türkiye’yi de küresel güçlerin oyuncağı haline getirdiğini gösteriyor.
Türkiye’yi bu kadar kötü yönetmek gerçekten “Büyük Usta”lık istiyor!
yeniçağ