“Suriye’de neler oluyor? IŞİD nedir? Bölgedeki hâkimiyeti ne kadar sürecektir? IŞİD, neden Türkiye’ye saldırıyor?” gibi soruları en iyi cevaplandıracak kişilerden biri herhalde ABD’nin eski Şam Büyükelçisi Robert Ford’dur!
AA’nın haberine göre Suriye’de iç savaşın başladığı yıllarda görev yapmış olan ve iki yıl önce emekliye ayrılan Ford, ABD Temsilciler Meclisi Silâhlı Kuvvetler Komitesi’nde düzenlenen “ABD’nin Irak ve Suriye Stratejisi” başlıklı oturumda Esad’ın gitmesi durumunda yerine IŞİD terör örgütünün geleceği yönündeki görüşün doğru olmadığını belirterek, “Muhalefet içerisindeki unsurlar aslında DAEŞ’den daha büyük” dedi…
Herhalde alenen destekledikleri ve eğitim verdikleri Özgür Suriye Ordusu’nu kastediyor!
***
Esasen, İsrailli ve Amerikalı uzmanlar, önce peşmergeleri, Türkiye’ye karşı eğitmekte ve Türkiye sınırına yerleştirmekteydi. Onlara göre “Nil’den Fırat’a kadar Büyük İsrail” projesinin hayata geçirilmesi için öncelikle bu coğrafyada, egemenliğin Türkiye’nin elinden çıkması gerekmektedir. Bunun için de bölgenin kaosa sürüklenmesi gerekiyordu ki müdahale edebilsinler! ABD yönetiminin emriyle, Türk subaylarının kafasına çuval geçirilmesi ve sonraları Ergenekon, Balyoz ve Casusluk davaları ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yıpratılmasının ana sebebi budur
***
Türkiye’yi “Önasya” veya “Anadolu” adıyla, güney sınırındaki ülkelerle birleştirerek federasyonlaştırmak için bir sürü hazırlık yapılıyor. “Yeni Osmanlıcılık” dedikleri budur!
Başkanlık Sistemi bu hazırlıklardan sadece birisidir! Bir federasyon Balkanlar’da bir diğeri Kafkasya’da tasarlanıyor; Azerbaycan, bölünmüş İran, Gürcistan ve Ermenistan… Bir de Afganistan, Kırgızistan, Özbekistan, Kazakistan federasyonu. İşte bu dört federasyonu, ılımlı bir halife şemsiyesinde ve konfederasyonla birleştirip yönetmek, İngiltere’nin 1. Dünya Savaşı öncesi plânıydı. Bernard Lewis, bu plânı, ABD’nin Büyük Orta Doğu Projesi’ne dönüştürdü. Bu proje, eski ABD Başkan Yardımcısı Wilkie’nin resmen tasarladığı “tek dünya devleti”nin temeli olacak.
***
ABD önce Kerkük, Musul ve Telafer bölgesindeki Türkmenleri etkisiz hale getirdi sonra da IŞİD’e dağıttırdı! Telafer’deki katliamlar ve 2004 yılında Suriye’nin Kamışlı bölgesindeki Kürtlerin, Barzani ve Zebari ile ABD elçiliği üçüncü kâtibi tarafından kışkırtılması da Irak ve Suriye’nin kuzeyi ile İsrail’i birleştirmenin ilk girişimiydi. Türkiye, bu oyunu İran ve Suriye’yle iş birliği içinde TSK’nın gücüyle bozabilirdi! Bunu engellemek için TSK’yı kendi halkı nezdinde küçük düşürecek operasyonlar yaptırdılar!
Şimdi ABD’nin eski Şam Büyükelçisi Ford, “Suriye’nin kuzeydoğu bölgesindeki gelişmeler sevindiricidir. Desteklediğimiz Kürt birlikleri ciddi ilerleme kaydetti. Onların siyasi ajandasının başında özerklik geliyor, IŞİD ile mücadele ise ikinci sırada. Fakat bizim yardım ettiğimiz bu Kürtler hakkında, İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Uluslararası Af Örgütü, Suriye’deki Kürtlerin, Araplara karşı etnik temizlik yaptığı konusunda raporlar sundu” dedi.
Dikkat ederseniz darmadağın ettikleri Türkmenlerin adını bile zikretmiyor!
***
Oturumda konuşan eski CIA Başkanı Michael Morell da DAEŞ teröristlerinin kimyasal silâhlar kullandığı yönündeki bir soru üzerine, “Hiç şüphem yok ki bu tür silâhları kullanmak için bekliyorlar. Oluşturdukları güvenli bölgelerde bu tür silâhlar üzerine çalışmak için kendilerine mekân buluyorlar” dedi.
Bana göre bu ifadeler, “Canlı bombalar ve fedailer ile Ankara’da, Paris’te ve İstanbul’da yapılan uyarılar yeterli olmazsa, teröristlere kimyasal saldırı da yaptırılır” diye okunmalıdır!
yeniçağ