Davutoğlu-Bahçeli görüşmesinden önce bir açıklama yapan MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, “MHP olarak biz tek millet, tek devlet esasına dayanan, üniter yapıdaki millî devlet bünyesinde, Türkiye’nin Anayasasının kurulması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Bu sözlerden, MHP’nin “Yeni Anayasa kurulması” için çalıştığı veya çalışacağı anlaşılıyordu!
Oysa “Türkiye’nin Anayasası” 1921, 1924, 1961, 1971 ve 1982’de hep aynı temel üzerinde kurulmuştur. “Anayasayı yeniden kurmak” demek, devleti yeniden kurmak demektir. Zaten AKP çevrelerinden yansıyan bilgiler de bu yöndedir. Gazeteci Muharrem Sarıkaya, “kurucu referandum”dan söz edildiğini yazdı! Bu, devletin yeniden kurulacağının itirafı değil midir?
***
Bu durumda MHP’ye düşen, AKP’nin devleti yıkarak yeniden kurmak istediğini, bunun bir Türk devleti olmayacağının artık anlaşıldığını, bütün ayrıntılarıyla halka anlatarak, yıkım masasına oturmamaktı.
Fakat gördük ki Davutoğlu-Bahçeli görüşmesinden sonra MHP adına açıklama yapan Oktay Öztürk de “Başkanlık sistemi dahil her konuyu tartışmaya hazır olduğumuzu ancak başkanlık sistemini zinhar kabul etmeyeceğimizi ifade ettik. Biz yeni anayasa ile ilgili hassasiyetlerimizi ortaya koyduk. ’21. yüzyılda Türk milletinin önünde teşkil edecek maddelerin anayasadan ayrıştırılması gerekiyor. Sivil iradenin mührünü taşıyan bir anayasanın ortaya çıkması gerekiyor’ dedik. Bu konularda hemfikirlik ortaya çıktı” gibi sözler söyledi!
Yani MHP yönetimi, “AKP’nin zokasını bile bile yuttuk” diyor kısaca!
***
MHP’de durum böyle de CHP’de farklı mı?
Aydınlık’ın haberine göre CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın, “Tabandaki partililer AKP ile bu işin olmayacağını düşündükleri için ‘yeni anayasa’ meselesine soğuk. Hatta fazla ciddiye almış bile değiller. Bizler de aynı şeyi düşünüyoruz. AKP’nin derdi belli. Başkanlık sistemini geçirmek için özerklik dahil her şeyi vermeye hazırlar. Böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değil” dedi.
Eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, “CHP tabanı AKP ile yeni bir anayasa yapılmasına karşı. Türkiye’nin öncelikli gündemi anayasa değil. Bir sürü önemli sorun varken anayasa tartışmasının içine girmek, AKP’nin oyun kurucu olduğu bir minderde soruna çözüm bulmaya çalışmak, tuzağa düşmektir. Taban da bunu bu şekilde görüyor. Vatandaşın gündeminde anayasa yok. Vatandaş geçim derdinde. Can güvenliği peşinde” dedi.
CHP Parti Meclisi Üyesi Gürkut Acar, “AKP ile yeni anayasa yapımına girişmek Cumhuriyetin intiharı olur” diye konuşurken CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, “Erdoğan’ın ne istediği açık; başkanlık değil, sultanlık sistemi istiyor. Bunu bile bile ‘bir bakalım’ derseniz, Erdoğan’ın zeminini kabul etmiş olursunuz” diye görüşlerini açıkladı..
Yani CHP de zokayı “bile bile” yuttu!
***
Peki ne yapmak gerekir ve halkın CHP ve MHP’den beklediği nedir?
Onu eski bakanlardan Ufuk Söylemez, 8 Ekim 2015 tarihli yazısında şöyle açıklamıştı:
“Türkiye’ye gerekli olan Cumhuriyetin kurucu değerlerini ve kuvvetler ayrılığını koruyup, kollayacak bir ‘Anayasayı Koruma Kurumu’ oluşturmaktır.
Bu ülkenin gerçek aydınlarını, elitlerini, entelektüellerini ve birikimli insanlarını bu konuya yoğunlaşmaya ve demokrasinin iğfal ve istismar edilerek bir anlamda, ülkenin kendi ayağına ateş etmesine karşı tavır almaya davet ediyorum.”
Yeniçağ